
onu ortaya atarak tabii ki. mesela müşteriyle iletişime geçmeyin sadece o geçsin, yöneticiler varken kritik bi iki soru sorun afallasın. benzer bir tiple çalışıyordum ben de eski iş yerimde. arkadaşı 2 kere yönetici ve müşteriyle baş başa toplantıya soktum(hastaydım), ondan sonra yöneticim yanıma gelip sen olmadığında bu toplantıları erteleyelim demişti.


Mücadele etmeyi gerektiren bir durum yok bence.
Takılmayıp, ciddiye almayıp geçiniz.


Bu tarz çatışmalar asla tek taraflı olmaz, bahsediş şeklinden de yola çıkarsak karşı tarafın sana böyle davranıyor olmasının tetikleyicisi senin tutum ve davranışların bence. Kendince haklı sebeplerin dahi olsa, bile isteye yapmasan bile pasif agresif davranışların, üstten bakan tavrın onun için mevzuyu kişisel husumete dönüştürmüş olabilir.
Sebebi ne olursa olsun, bu tarz çatışmaların bir sonu olmaz. Yani mücadeleyi devam ettirmenin sana bir faydası olmaz. Kendince kazanmış olsan bile dışarıdan bakanlar için rahatsız edici görünebilecek durumlara düşebilirsin.
Bu tarz çatışmaları alttan altta destekleyen bazı yapılar haricinde(mesela big4 bayılır bu atmosfere), çoğu şirkette hoş karşılanmaz. Sana göre kendini savunuyor olsan bile içine çekilmiş olman negatif etki yaratır.
Karşına alıp etekteki taşlar döker, birbirinizi sevmek zorunda olmadığınızı ama patırtısız bir iş hayatı istediğinizi anlatıp mutabık kalırsanız daha faydalı olur. Yoksa ya o ya sen ayrılmadan çözüm olmaz.


Bir şey yaparsan sen de onunla rekabete girmiş olacaksın. istediğin bu değilse, ve anlattığın kadarıyla zaten senin dengin değil ve bu bariz algilanabiliyor, bana kalırsa bir eylem söz gerektiren bir şey gibi durmuyor.
bir de, sadece tahmin ama yazdıklarının sosyal yani senden daha ön planda ve bu sana baskı hissettiriyor gibi bir alt metni var sanki konunun. eğer öyleyse de bu seninle ilgilidir ve yine doğrudan onunla etkileşim içinde olarak çözülecek bir şey değildir herhalde bu. laf sokma küçük düşürmeye çalışırsan da kendini küçük dusurmus olacaksın başkalarının gözünde.


Uzak dur görmezden gel. O kendini yorar sadece.
Üst takım da iş odaklıysa farkınız anlaşılır.
Kıskançlık yapan kendi kendini yer bitirir.
Rakip olarak senin değil de ona yakın diğer çalışanların aranızdaki farkı, verimliliği ortaya koyan eleştirileri onu daha huzursuz yapar.
Gerilime dahil olma uzaktan izle.


Aklıma "niyeyse" Elif Can Yetim'i getirdi... Herneyse, sorunuza gelirsek:
Bu yüzeysiz davranışları savuşturmanın bir yolunu bulun ve onun sizi kendi oyununa dahil etmesine izin vermeyin. Pasif kalıp ezilin demiyorum ancak intikam almak, onun yaptıklarına benzer şekilde karşılık verip mücadeleye girmek sizi aşağı çekecektir. Old Boy filminin yönetmeninin bahsettiği gibi "İntikam ve kıskançlık onu elde etmek isteyen kişiyi de yokeder". Karşınızdaki kişiyi dövüşmeden yenmelisiniz :)
Kendi adıma geçenlerde şunu farketmiştim, şimdi kafam rahat. Şöyle ki; çalıştığım iş yerinde her yerde olduğu gibi eksik, üstünkörü yapılmış, geçiştirilmiş şeyler ile karşılaşıyorum. Önceden bunlara çok takılır ve canımı sıkardım çünkü haksızlık olarak görürdüm. Şimdi ise durumu inceleyip eksikleri belirliyorum, profesyonel şekilde raporlayıp tamamlayıp geçiyorum. Oradaki olumsuzluğa takılmanın bana hiçbir faydası yok. Bakış açımı değiştirdim, geçti gitti :)


robert green - gucun 48 yasasi isimli kitabi okumanizi tavsiye ederim.


Normalde böyle insanlarla uğraşmayı çok severim. Ama bazen gerek yok diyorum. İş yerimde de oldu buna benzer şeyler. Hatta amirlerim de kandı bunlara ilk başta. O kadar saldırganca davrandılar ki amiri bir üst amire şikayet etme gafletinde bulundular hırslarından. İşleri ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Ben hep cool takıldım. Elimdeki işi güzle ve doğru yapmaya çalıştım. Sonradan kıymetimi anladılar zaten. Ben zaten diğerlerinden daha iyiyim neden bir yarışın içine gireyim ki diyorum.
