Türkiye için muhtemelen bir pazar araştırması yaptılar ve Türkiye'ye satış/servis ağı kurmak fizibıl gelmedi. Zaten vergiler nedeniyle milyonlar mertebesinde oluyor aracın fiyatı. Birkaç tane araç satmak için yasal birçok yükümlülük altına girmeyi istememişlerdir.
Elon Musk ve CB arasındaki görüşme Tesla'nın üretim hattı için değildi zaten. Öyle bir şey hiç gündeme gelmedi bildiğim kadarıyla.
Sahibinden’e gir km’ye göre sırala. İthalat yapıp getiren galeriler var.
Bir de şöyle bir şey var. Bu arabalar ABD’de üretildiği için vergi dezavantajı oluyor. Almanya fabrikası yeterince üretmeye başlarsa daha değişik bir durum ortaya çıkabilir. Çin fabrikası zaten yıl başına teslimatlara başladı. İç pazara ancak yeter.
Türkiye'de henüz elektrikli araçlar ilgi görmüyor. Birkaç sebebi var:
-Lojistik. İnsanlar henüz şarj istasyonlarının sayısına güvenemiyor. Zaten yeterince çok sayıda şarj istasyonu da yok. Çoğu konutun da otoparkında böyle düzenlemeler yok. İstanbul'un en yeni ve pahalı konutları olan Ataşehir taraflarında bile çoğu residence otoparkında teslayı şarj edemezsin. Bir aracın şarjı saatler sürüyor. Haliyle aracı şarj edebileceğin en iyi yer evinin otoparkı. Ama yapamıyorsun. Yani aracı evinin yakınında bir istasyona bırakacaksın. 6-7 saat sonra gelip alacaksın. Çok mantıklı değil şu anda.
Amerika ve avrupa'da müstakil evinin otoparkına koyarsın şarj ekipmanlarını sıkıntı yaşamazsın.
-Menzil. Bir tesla fabrika verilerine göre 640 km yol gidebiliyor dolu bataryayla. Hadi yanılma payıyla, kullanımla falan 600 km diyelim. Bizde insanlar aldıkları otomobille her yere gitmek ister. Mesela bir tesla'yla istanbul'dan bodrum'a gidemiyorsun şu anda. Gidiyorsun da, İzmir'de mola veriyorsun, şarj istasyonu buluyorsun. araç 10-12 saat şarjda kalıyor, sonra yola devam ediyorsun.
-Yani elektrikli araçlar şu an şehir içi kullanıma uygun sadece. Ama türkiye'deki şehirleşmeyle avrupa ve amerika'nınki bir değil. Araç kullanma ve ulaşım alışkanlıkları da öyle. Berlin'de Paris'te New York'ta yaşayan adam elektrikli araç alır. Çünkü aracı şehir içinde kullanır. Akşam evin otoparkında şarj eder. Uzun mesafeleri zaten aracıyla gitmez. Şehir dışına, ülke dışına çıkacaksa biner trene gider. Paris'te yaşayan adam 2 saatte trenle manş denizinin altından londra'ya ulaşıyor mesela. Berlin'den 6 saatte trenle hollanda'dasın. Tren saatleri de çok sık. ABD'de aynı şeyi uçakla yapabiliyorsun. Hemen her yere çat diye uçak bulman mümkün. Bu adamlar otomobili genelde şehir içinde kullanıyor zaten. Çok çok ihtiyacı varsa gittiği yerde araç kiralıyor.
Bizde ulaşım karayoluna bağlı. Tren ağı zayıf, havayolu da istanbul-ankara-izmir dışında çok yeterli değil. Kaldı ki havaalanlarına ulaşım da kolay değil.
Bir avrupa metropolünde metroyla, trenle, otobüsle havaalanına en fazla 20 dakikada ulaşıyorsun şehir merkezinden. Türkiye'de büyük şehirlerde havaalanına gitmek bile en iyi koşullarda 60 dakika:) Yani havayolu da çok efektif değil.
Haliyle araba çok önemli. her yere arabayla gidiyoruz. Ee kimse şehirden çıkartamayacağı bir araca milyonlar vermek istemez. Zengin bile olsa vermek istemez. Tek tük istanbul'da görüyorum özellikle etiler taraflarında.
Ama onlar da muhtemelen bir heves oyuncak gibi alınan araçlar. Eminim onların da farklı araçları vardır tesla sırf zevk içindir.