evetse neden, hayırsa neden açıklarsak sevinirim.




 

neden şımarıklık olsun, bunu doğuran kadınlar cevaplasın ama empati kurduğumda belki dünyada en mutlu şeylerden biri diğer tarafta bilinmezlik değişim kaygılar, bunun yanında fizyolojik değişimler, hem zihinsel hem hormonlar sebepli duygular çatışması, insan breakdownlar yaşamayıp depresyona girmesin de napsın

freebird5406_2

Bence değil. Yakınen ablamdan biliyorum. Etrafta bulunan yakın uzak herkesin her şeye müdahale etmesi, çok biliyormuş gibi çocuk her ağladığında, aç bu yedir, acaba sütün mü yetmiyor tarzında konuşması, kadının altına girmiş olduğu sorumluluk, dinlenmeden uyumadan geçen günler, acaba doyuyor mu gazı mı var gerçekten yetemiyor muyum gibi düşünceler, emzirirken göğsü yara olduysa çektiği acılar vs. derken gerçekten zor bir süreç. Eğer bu süreci depresyonsuz atlatan varsa gerçekten helal olsun. He şımarıklığa çevirip bu durumu kullanan var mıdır? Olabilir, bir şey diyemem.

hrvl

Çok hassas bir canlıya bakmak onu iyi bir insan olarak yetiştirme sorumlulugunda olmalısın
Ben erkek olarak bile lohusa depresyonuna girerdim baba olsam

howfaristhesky

değildir ama lohusa depresyonunun şımarıklık olup olmadığını düşünmek şımarıklıktır bence. neden değil olduğu konusu freebird+1

Mossy

Mossy +1
Ayrıca depresyonun herhangi bir türü şımarıklık değildir.

amugochi

ben hormonlardan kaynaklı olduğunu ve insanın elinde olmadığını düşünüyorum

iwillsee

Hayır değil. Çocuğum 2 yaşına girecek, anlam veremediğim değersizlik, kaygı, endişe, hüzün halinden yeni yeni çıkabiliyorum. Şımarık bir insan değilim, bu süreçte de şımarıklık yapmadım, ama depresifim. Değişen hormonlar, yaşam tarzı ve sorumluluklara karşılık psikolojik bir denge arayış hali bence. Kimisi 40 günde buluyor dengeyi, kimisi 2 senede.

curukturpkokusu

Degildir.
Bir daha asla degistiremeyecegin, geri veremeyecegin, iptal edemeyecegin bir varlik hayatina giriyor. Artik hicbir sey eskisi gibi olmayacak. Buyuk bir sorumluluk. Agir bir degisim.

brkylmz

Içinden bir canlı çıkıyor. Böyle kollu, ayaklı bir canlı. Bu bile başlı başına travmatik. Bu travmayı atlatamayanlar zaten direkt psikoz haline giriyor. Bebegini kabul etmeme, halüsinasyon vs. Bence hamilelik, doğum, sonrası hassas ruhlar için bütünüyle atlatması çok zor süreçler.

velvetmorning

Hayır, değil.
Yukarıda yeteri kadar nedenleri anlatılmış.
Hele de destek yerine köstek olan yakınları ve kılını bile kıpırdatmayan, şımarıklık olarak gören bir kocası varsa, vay o lohusanın haline.

pro9it9is9

mossy +1

candide

Gebeyken kadının vücudundaki vitamin mineral doku vs reservinin bir kısmı bebeği beslemek için, bir kısmı da bebeğe ait dokuları oluşturmak için kullanılır. Yani kadın doğum yaptığında birçok eksiklikle başbaşa kalır. Önce gebelikle sonra doğumla birlikte birçok hormonal değişiklik yaşayan kadın bir de o eksikliklerle birlikte depresyona girebilir, çok doğaldır. Bunu bilip de bunun ardına sığınabilen kadın çok yüksek ihtimalle beceremeyecektir, doğuran kadınlar depresyona girebilirler ama şeytanlaşamazlar, herkesi kendiniz gibi bellemeyin.

1bir1bir1

doğum yapmış biri olarak yanıtlayayım, değil. duygular hormanlar nedeniyle öyle bir boyuta ulaşıyor ki kontrol edilemiyor, ben edemedim. zamanla geçti ama korkunçtu. ben o sıra eşimle ayrılık ve başka zorluklar da yaşamıştım, onların da etkisi olabilir tabii, prenses gibi yatıp şımarmak isterdim, o da tüm doğum yapmış kadınların hakkı bence (şu an bunları da klavyeye uzanmaya çalışan 11 aylık bir bebekle mücadele ederek yazıyorum)

deartheodosia

iki-üç ay boyunca saat kur ve her üç saatte bir uyan. Başka bir şey yapma, sadece uyan, sonra tekrar uyu. Yalnızca bu sebepten bile depresyona girersin.
Bir de bu üçer saatlik aralarda başka işler yapmaya çalışmayı dene, arada hiç uyumadan diğer üç saate geç filan. Hakikaten zor.

burfak

hayır
cevap basit: hormonlar

hormonlar duygu durumunu değiştiren en önemli (hatta tek) şey olmasaydı bile doğum yapmak başlı başına depresyona elverişli bir olay. içinden insan çıkıyor. olmayan bir varlık önce oluyor sonra içinden çıkıyor.

rewlack

Ben bunu ilk çocuğumu doğurduktan 5 ay sonra yaşadım. İlk 3 ay manyak pompalanmış hormonlar sayesinde ilnsan bir şekilde ayakta kalıp atlatıyor ama ondan sonra sistem bir anda çöküyor. Sebep uykusuzluk, stres; sütüm yetti / yetmedi, çevreden , akrabalardan gelen binbir türlü yorum ve karşılaştırma, bazen ebeveynler arası iş paylaşımının getirdiği hem bedeni yorgunluk hem de insanın haksızlığa isyanı vs. vs. Bir de bunu "şımarıklık" olarak tanımlamak üzerine tüy dikmek valla.
Dediğim gibi ilk çocuğumdu, neyi nasıl yapacağımı tam bilmiyordum (ilkler hep öyle olur zaten), kesintisiz 6 saat uyku uyuyamamak beni çok yormuştu, üstelik annem çok yardımcıydı bana ama mesela kvalide bu yardım konusunda çok laf söylüyordu. Ben de dolduruşa gelip örneğin hafta sonları annemi mümkün olduğunca karıştırmamaya çalıştım, sonuçta sinirli, bağırıp çağıran biri haline dönüştüm. Buna halden anlamaz bir işyeri yöneticisini de ekleyin. Huniyi geçiriyordum kafama. Hala daha o dönemi ürpertiyle hatırlarım.
Şükür buna uyanıp kendimi tekrar anneciğimin ellerine bıraktım, eşim eve gelince zaten yardım ediyordu ama bunun dışında annesini dizginlemeyi de başardı, öyle öyle atlattım.

SiyamkedisiZorro

lohusa depresyonu dediğiniz şey hormonların anormal derecede dalgalanmasından ortaya çıkıyor bu nasıl şımarıklık olabilir? ayrıca bebeğin doğumundan sonra yaşanan şeyler her ama her anne için çok zor bir süreç insanın depresyona girmesi an meselesi

iwillsee
1

mobil görünümden çık