Evet, bu konuda belki onlarca duyuru, insanların deneyimleri sonucu yazılmış bir sürü yazı var internette ama bir kez de ben almak istedim güncel fikirleri.

Şöyle ki erkek arkadaşımla ev bakıyoruz. O İstanbul’da doğup büyümüş. Ben de 10 senedir İstanbul’dayım. 18 yaşına kadar Bursa’da yaşadım ve hala ailem orda ama Bursa’ya dönmek gibi bir planım olmadı asla. Hatta genel olarak İstanbul’a geldikten sonra gitme planım olmadı burdan ama şu sıralar ev bakarken Ege kıyılarında İstanbul’da sırf iyi yerde diye alacağımız daire fiyatlarına o kadar güzel bahçeli villalar falan gördük ki İstanbul’dan gitmek biraz cazip gelmeye başladı.

İşin aslı erkek arkadaşım yılın yarısından daha azını Türkiye’de geçiriyor işi sebebiyle. Hatta son 1 senede 1.5 ay falan burda kalmış oldu sadece. Bundan sonra ben de onunla gideceğim için yılın minimum 6 ayı falan yurt dışında olmamız gerekecek. Yani alacağımız evde sürekli oturma gibi bir durumumuz olmayacak.

İstanbul’da Caddebostan, Suadiye, Kalamış, Fenerbahçe ve bir ihtimal Moda taraflarına bakıyoruz ama o küçücük evlere o paraları verip de satın almak biraz koyuyor açıkçası. Avrupa Yakası’nda hiç yaşamadık ve o tarafa gidesimiz yok ikimizin de. Anadolu’da da Kadıköy’ün bazı yerleri dışında aklımda bir yer yok açıkçası benim. Beykoz tarafında güzel siteler varmış ama onlar da Cadde’yle aynı fiyat hemen hemen. Bu durumda yine tek mantıklı seçeneğimiz Kadıköy’ün sahil semtleri gibi.

Çanakkale, Kuşadası, Ayvalık vs buralara ilk önce yazlık gibi düşünerek baktık ama evler gerçekten çok güzel. Cadde tarafında çok lüks diye satılan 80 metrekare yeni evlerle aynı fiyat neredeyse bir çoğu bu villaların. Zaten yılın çoğunu burda geçirmeyeceğimiz için mantıklı gelmeye başladı bana Ege kıyılarında bir yere yerleşmek. İstanbul, Bursa ve annemlerin Balıkesir’deki yazlığına yakın olsun düşüncesiyle çok güneye bakmadık şu an ama Ege’deki herhangi bir sahil ilçesiyle İstanbul arasında kalınca insanlar ne düşünüyor merak ettim.

Ben bütün leşliğine rağmen İstanbul’u hala seviyorum sanırım çünkü gerçekten çok fazla imkan ve seçenek var burda. Bütün etkinlikler, konserler, tiyatrolar, mekanlar, cafeler… Böyle düşününce bir şeylerden mahrum kalacak olma düşüncesi korkutuyor beni. Ama bir yandan da İstanbul burda ve gün geçtikçe kötüleşiyor. Turist gibi ara sıra gelebiliriz galiba ama zamanla nasıl olur bilmiyorum. Bir de tabii bahçeli ve müstakil bir yerde yaşamak, apartman derdini çekmemek falan çok güzel geliyor. Çok üstüne düşünmeden bir anlık hevesle gidip de pişman olmaktan korkuyorum ama düşününce de ikisinden birine daha yakın hissedemiyorum galiba.

Yaşlar 28 bu arada. Ege’de sakin bir yer için genç miyiz yoksa İstanbul’dan gidebilecek kadar İstanbul’a doymuş muyuz bilmiyorum. Siz ne dersiniz? Bu senaryoda ne yapardınız siz olsanız?

 

Bodrum'a yerleştim 2015 yılında. İşim aynı. aynı parayı kazanıyorum. Maddi ve manevi olarak burada daha mutluyum. Güvenli ve huzurlu. Bu ara çok pahalandı ve kalabalıklaştı. Ama yine de burada yaşamak daha kolay ve güzel.

optum kib bye

Bahsettiğin yerler ile istanbul arasında kalmanı anlayabilirim ancak o yerlere kesinlikle Bodrum'u eklememelisin, birkaç sene sonra marmarisi, ondan da birkaç sene sonra da fethiyeyi çıkarmalısın listenden. orada büyümüş ve bir ayağı, yatırımları hala orada olan biri olarak üzgünüm ama durum böyle. Arkadaşın dediği gibi maalesef pandemiyle beraber Bodrum artık küçük istanbul olmuş durumda. Ufacık bir alanda en az 10 tane özel okul-lise yatırım yapmış durumda zaten sırf buradan bile anlayabilirsin (dersanelerin özelleştirilmesinden bahsetmiyorum, önde gelen farklı eğitim kurumlarının yatırımlarından bahsediyorum) Zaten öyle ortalama bir yerde villa almaya kalkarsan istanbul caddebostandaki yeni yapılmış bir 2+1 fiyatından başlıyor giriş seviyeleri, uçtu yani uçtu, zaten bu yüzden sanmıyorum çok da düşüneceğinizi. Hem artık kışın da çok kalabalık, hem de inanılmaz bir trafik oluşmuş durumda, eskiden en baba bayram gününde olan çevre yolu trafiği şu an günlük rutin olmuş durumda. Yani ben gider biraz daha sayfiye yerleri gündoğan akyarlarda kocaman bir yazlıkçı sitesinde yazlık alır, bütün ihtiyacımı arabayla migrostan giderir çarşı pazar aramam ve o belde dışına çıkmam dersen belki düşünülebilir ancak resmi kurumlarda işim olsun, sağa sola çıkayım gezmeye, denize gideyim şuraya diyeceksen hiç ama hiç düşünme bile. Ücretsiz oturup denize girebileceğin yegane yerler olan bitez ortakent gibi beldelerdeki denize 0 restaurantlarda gözleme fiyatı 30 lira olmuş, zaten gerisi giriş ücreti alan birçok fırsatçıyla dolmuş. denize bile girmek parayla artık maalesef Bodrum'da.. Bu yazıyı karşılaştırırken Bodrum'u düşünmemeniz için yazdım..

biseysorucam

Ege kasabası dışında da çok alternatif var aslında.

istanbul'da yaşamanın çilesi getirisine göre karlı değil artık. pahalılığa dağecek bir şey kalmadı. Stres yüksek, pahalılık yüksek buna karşılık dışarı çıkınca kalabalık yığın. İmkanım olsa kaçardım buradan. Artık istanbul'da yaşamaktan gıdım keyif almıyorum.

"konserler, tiyatrolar, mekanlar, cafeler…" buna kaç defa gittin mesela. dışarı çıksan 100 lira gidiyor

Gabriel
1

mobil görünümden çık