işimi sevmiyorum. sosyal çevrem azaldı.
kendimi işime versem ve kariyerimde çok yükselsem de mutlu olacağımı sanmıyorum çünkü istediğim hayat bu değil. yani mesleğimde yükselmiş kişilere bakınca keşke ben de bunlar gibi olsam diye heves etmiyorum.
düşündüm ve beni mutlu edebilecek şey bir hobim olması ve bunu işe dönüştürmek. mesela bir dans hocası olsam ve eğitim veren bir yer açsam veya bir sporcu olsam mutlu olurdum. bu saatten sonra ne olabilir mesela?
yapıcı bir tavsiyede bulunamayacığım ama şu uyarıda bulunabilirim sadece, spor gibi fiziksel sağlığın azami önemi haiz olmadığı başka alanlara bakmalısınız. 35 yaş fiziksel aktiviteye bağlı bir alanda para kazanmak için fazla riskli bence.
Scuba diving, para ve zaman varsa kısa sürede eğitmen olabilecek seviyeye gelirsiniz
muzik bambaska bir kariyer ya. tanimayan kalmiyor.
bir yere kahve icmeye gidiyorsun, kahveyi getiren kiz, aaaa xx grubu degil misiniz ben sizi taniyorum vs diyor. hem zevkli hem sosyallik olayi cok. tabii sevene. pandemi ucunca yine eski gunlere doner. cuma cumartesi bir yerde canli muzik yaparsiniz.
Scuba diving +1
Ancak ben hobi olarak başladım, profesyonel de oldum. Yazları çalıştım. Ama meslek olarak yapmak istemiyorum, beden+zihin yorabilen bir iş.
bu biraz şans işi her hobi kolaylıkla para kazanılabilen bir işe dönebilir, ya da hobi olarak kalmaya devam edebilir. Ama denemeden bilemezsiniz.
Şans, network biraz da beceri.
Mesela müzikte illaki albüm yapmak zorunda değilsiniz. müzik kütüphanelerine reklam, film, tv programı, youtube içerikleri ile kullanılabilecek formatlarda iyi kalitede eserler üretip çok para kazanan var. Audiojungle, pond5 gibi platformlar iyi kullananlar için bir servet sağlayabiliyor. Tabii öte yandan burada şansını deneyip kazanamayan da çok var.
Mesela sevdiği bir konuda blog yazıp, instagram sayfası oluşturarak (tamamen kişisel ilgi için başladı para sonradan geldi) para kazanan birkaç kişi tanıyorum. ama bunlar zaten konuyla çok ilgililerdi, haliyle onların bu emeğinin bir ödülü oldu para. Ama içlerinden bir tanesi türkiye'nin en büyük şirketlerindne birinde çalıştığı işi bıraktı, bloguna yoğunlaşmak için. Öyle kazanıyor yani.
Yanında ilk stajını yaptığım müdürüm şimdi fotoğrafçı olmuş. Cafe, otel gibi yerlerin mekan fotoğraflarını çekiyor. Güzel de çekiyor.
Bir iş arkadaşım yine ilgilendiği bir konuyla alakalı instagram içerikleri yayınlarken fenomene dönüştü. O da işi bıraktı. Şu an trendyol başta olmak üzere birçok markayla işbirliği yapıyor. Senelerdir çalıştığı işte alamadığı arabayı bu işbirlikleriyle birkaç ayda aldı.
Daha ufak ölçeklerden gidelim, arkadaşımın annesi yemek yapmayı epey seviyor. bahçeli bir evi vardı. burayı ufak bir restorana çevirdi.
instagramda birini gördüm, mum yapıyor. 3-4 ülkede anlaştığı dükkanlara toptan sipariş gönderiyormuş. Tamamen internet üstünden bulmuş onları da.
Yani o kadar çok böyle insan var ki. Hobisinden para kazanan. Ama şöyle bir durum var gözlediğim, bu insanlar zaten bu işleri severek yıllardır para kazanmadan yapıyorlardı. Fotoğraf çekiyordu, yemek yapıyordu, yazı yazıyordu. Para o emeklerinin bir ödülü gibi oldu.
Yoksa piyasada dur bu işte para var diye giren çok insan var. Ama birçoğu başarısız oluyor. Ha onların da aralarında alıp yürüyenler var ama elinin altında uğraştığın ve iyi yaptığın para da edebileceğini düşündüğün bir şey varsa değerlendirmekten zarar gelmez.
Ama ben olsam düzenli bir gelir oluşturmadan işimi bırakmam.
Bir de bir şeyleri paraya dönüştürmek de bir beceri. Kimi var dünyanın en iyi mallarını koy önüne satamaz, kimi var samanı bile öyle bir paketler öyle bir özendirir ki millet kapısında kuyruk olur. Bu da bir beceri.
Scuba diving isi palavra degil, zamaninda gunde iki paket sigara icin bir arkadas kariyeriyle alakasiz bir sekilde 30undan sonra scuba diving isine girdi, simdi hem hocalik yapiyo hem de gemi temizleme isleri falan kovaliyor.
Bir baska arkadasim 38-39 yasinda rope access isine girdi, ip ustunde bakim onarim falan yapiyorlar, ruzgar gulleri cart curt. Yukseklik korkunun olmamasi lazim tabii.