Genel anlamda her viskide ayni durumu deneyimledim. Bazen yag gibi akiyor bazen ben bile icerken sanki yeni viski icen birisi gibi zorlaniyorum.
Sebebi nedir?
değişir. en temelde damıtım mayşesinin içeriğinin durumu. ne kadarı mısır, çavdar ya da arpadan. bu ürünlerin ne kadarı ve nerenin ürünü. bu içerikte mamüllerin oranı ne kadar. örn; single malt dediğiniz viski tek bir arpa cinsinin maltından bir damıtıcının damıtımıdır. bunun bekletildiği fıçının hangi cins ağaçtan olduğu ağacın nerenin ağacı olduğu (yüz yaşında akmeşe ağacından yapılma temel tercih nedenidir.) fıçının ve bekletilme süresinin kaç yıl olduğuna kadar bir çok neden sonuç vardır. çoğu viski markası viskisinin üretim sürecini internet sitesinde yahut sosyal medyada yüzeysel olsa da anlatır.
edit: aklıma gelmişken türkiyede üretilmiş tek viski olan tekelin ankara viskisi 6 yıl bekletilen bir üründü. yanlış anımsıyor olabilirim sanırım single malt idi. çocuk denecek yaşta içtiğimi hatırlıyorum. acayip damak yakıcıydı.
farklı ülkelerde satılan içkilerde sık sık aynı şeyi yaşıyorum. misal şuan tel aviv'den aldığım 2 şişe 18 yıllık chivas inanılmaz keyifli cidden yağ gibi akıyor. ancak ukrayna'dan moldova'ya geçerken sınırda aldığımızdan ise hiç keyif alamadık onu yarım bırakıp israil'dekilerden devam ediyoruz. tağşiş ürün olduklarına eminim.
@phonex
ayni marka sisenin degisimini kastediyorsun di mi ustat? ben viskiler arasi farklardan ziyade mesela bir Jack Daniels old nr.7 viski arasindaki degisimleri kastediyorum.
@vogojin farkeder en temelinde saklama koşullarından kaynaklanır. rafta uzun süre kalıp güneşe maruz kaldıysa olur. fıçıda ne kadar bekletilip şişede ne kadar bekletildiği de önemlidir. bu yüzden alırken şişeleme tarihlerine de bakın derim. 18 yıllık viski 18 sene fıçıda beklemiştir. şişede ne kadar beklediğini şişeleme tarihinden anlarsınız. mümkün mertebe pek güneş görmemiş ve ani sıcaklık değişimine uğramamış ürün bulmanız iyi olur.
@ada meltemi; balkan ve doğu blok ülkelerinde tağşiş olağan bir şey. romanyada küçük bir marketten aldığım jameson stout viski ile büyük bir alışveriş merkezinden aldığım şişede bile farklılık vardı. romanyalı arkadaşıma sorduğumda bunu olağan karşılamıştı. turist kazıklamak sadece bize özgü değil.
edit: artık kendi damıtımımı içtiğimden (alkolik olup artık vergi vermeyi reddetmek) şişe nadiren alıyorum. alırsam ilk baktığım şişeleme tarihi oluyor ve mümkün mertebe şişelemesi türkiye'de yapılmamış (bulması zor oluyor. bazı markalar fıçı içinde gönderip şişelemesini burda yaptırıyor. sebebi lojistik nedenler, maliyetler, bilyalı kapak meselesi vs.) şişemelesi yeni yapılmış ürün bakmaya çalışıyorum. mümkün mertebe raf ürünü almamaya dikkat ediyorum. (büyük marketlerde bu zor ama güneş ışığına maruz kalmayacak noktaysa buna dikkat ediyorum. tekelci arkadaş var. ona birkaç marka veriyorum toptancılarda bulursa ve şişeleme tarihi yeniyse bana tezgah altına ayırıyor.)