Yani neyi istemediği bilmek (önceden denemiş, hoşlanmamışsındır), veya genel konsept/kriter olarak nelerden hoşlandığını bilmek (yine denemişsindir, sarmıştır) mantıklı, ama bu kadar spesifik istekleri olan insanların, neye dayanarak bu kadar spesifik olabildiklerini ve bu isteklerinin nasıl farkına varabildiklerini merak ediyorum.
Araba konusu mesela, param olsa Tesla alırım çünkü iyi bi araba gibi geliyo bana, ama bunu "Tesla istiyorum" diye ifade etmem. Araba lazım bişey, Tesla da iyi bi seçenek gibi, ama özellikle "bunu istiyorum" gibi bir durum yok, sadece "param olsa bunu tercih ederim" gibi bir durum var. Şu an Tesla yerine Hyundai'm var ve gayet de memnunum, başka bir şey istemek için bi sebep göremiyorum.
Bi başka örnek, çevremde çok yaygın "dünyayı gezmek etmek istiyorum" diyen insanlar var. Baya istiyorlar yani bunu, para falan biriktiriyorlar bunun için. Bir insan dünyayı gezmek istediğini nasıl bilebilir? Biri gelip "dünyayı gezmek ister misin" dese hayır demem, ama bu, bunu özellikle istiyorum demek değil.
Kendime bakıyorum, bende hiç böyle spesifik bir istek yok. Yani "bu işi bu akşam bitirmek istiyorum" var, "canım akşam 2 bira içmek istiyor" var, ama kısa vadeli ya da anlık şeyler bunlar. Uzun vadeli bi kaç planım var ama onları gerçekten istediğimden de emin değilim. Acaba istiyor muyum gerçekten? Nasıl bilicem?
Nereden geldi bu düşünce? Bayadır kafamda "çalışmaktan çok sıkıldım, keşke şöyle 1-2 yıl çalışmadan takılsam" diye bir 'istek' vardı. Şirket battı falan işsizim, 1 ayda sıkıldım. İstediğimi zannediyordum ama demek ki o kadar da istemiyormuşum. E bu böyleyse, diğer şeyleri isteyip istemediğimi nereden bileceğim? Belki de sadece istediğimi zannediyorum??
Ne diyorsunuz bu konuda?
Edit: bu bişeyi istediğini ifade edememekten farklı bi durum. Karışıklık olmasın diye özellikle belirteyim dedim.
Biraz kendini tanımak ve analitik olmakla ilgili bence. Neyi istediğini bilmek aynı zamanda neyi istemediğini bilmeyi de içeriyor. Bunu neden istiyorum, beni nesi mutlu eder, olmazsa neyim eksik olur gibi sorularla durumu analiz edebilirsin mesela.
@Jux aslında demek istediğim biraz da öyle bişey. Yani neyi istemediğimi biliyorum, ama neyi istemediğinle neyi istediğin ve tabi nelerden hoşlandığın birbirinden alakasız üç şey. "İstememezlik ettiğin şeyleri istiyorsundur" gibi değil bence. Ama o aradaki farkı nasıl algılayacağız, o konuda emin değilim.
Neyi neden istemediğini bildiğinde seni mutsuz edecek şeyi biliyor oluyorsun. Demek ki onun zıttı olan şeylere bakman lazım. Tesla istemiyorum çünkü çünkü motor sesi yok. Demek ki motor sesi istiyorum, bu da tüm elektriklileri eledi. Sonra motor sesi olanlara bakıp onlarda neyi istemediğini beğenmediğine bakıp ona göre ilerleyeceksin.
Seçenekler böyle böyle azaldı ama elde kalanları da istemiyor musun? O zaman almayacaksın, yapmayacaksın. Zorla bir şey almak saçma neticede. Ama bu her seferinde böyle oluyorsa, hiçbişi istemiyorsan o zaman daha farklı bir sorun var demektir.
Valla genel olarak ne istediğini sen özellikle secmiyorsun bence, o gelip seni buluyor gibi. Yani şöyle düşün bir şeyin istek olması için o şeyin sende olmaması gerekir. Yani bişeyin yokluğu ona ait bir istek oluşturur. O istek de yokluk durumunda karşılaştığın sıkıntılar veya elde ettiğinde ele geçirmeyi düşündüğün arzular, beklentilere bağlıdır bence.
Misal araba örneği, varsayalım ki benim arabam yok. Günün birinde çok acil bir işim çıktı ancak arabam olmadığı için halledemedim. O zaman "keşke arabam olsaydı" şeklinde bir istek oluşabilir ve bunu amaçlayabilirim. Ya da arabam var ancak arkadaşın teslasini gördüm ve arkadaş çok havalı duruyordu o zaman ben de Tesla yı arzulamaya baslayabilirim. Tesla aldığımda ben de havalı olacağım ve herkes beni kıskanacak şeklinde düşünebilirim.
Dünyayı gezme örneği mesela, varsayalım ben yaşadığı şehirden ilk kez universite için çıkmış biriyim. Üniversitede arkadaş ortamında herkes birbirine gezdiği ülkeleri anlatıp bişekil yarışma moduna girdi. Ben de ezik hissettim ve kendi kendime o an "ulan ben de dünyayı gezeceğim" diye bir söz verdim.
Kısaca o istekler ona sahip olmadığın zaman ne yaşadıklarına bağımlı. O yüzden onlar seni buluyor gibi.
Olaya biraz felsefik bakınca aslında isteklerimizin bizim değil bi üçüncü kişinin istekleri olduğunu görüyorum. Ha ben de bu duruma yenik düşüyorum ama neden arabam olsun? ihtiyacım var mı yok mu bilmiyorum ama olsun istiyorum. Hayat bu isteklerin peşinden koşmak değil mi zaten
deneyerek anlıyorsun işte, saydığın tarz insanlar denemeyi seviyorlar. ben mesela saydığın grupta bir insan olarak yeni şeyler yeni deneyimler denemeye bayılırım. muhafazakar değilim, gerekirse bir çok şeyi riske de atarım, ama aklımda olan bir şeyi hoşuma gidecek mi acaba diye denemek isterim yani.
bunu ben de düşünüp duyuruya sormuştum. tatmin edici cevap alamamıştım. genelde deneme yanılma yöntemi cevabı gelmişti.
Spesifik olan ve olmayan dilekler şeklinde bağlamı da biraz kendi anlayışıma göre daraltarak cevap vereyim. Ben bu ayrımı ulaşılabilir hedefler/dilekler ve ulaşılması zor ya da imkansız olanlar şeklinde yapıyorum. "dünyayı gezmek" benim şu an ne maddi ne de zaman açısında altından kalkabileceğim bir şey değil. Eskiye kıyasla dünya turu yapmak sadece zengin eğlencesi değil aslında. Türlü ucuz barınma ve seyahat yöntemi olduğunu düşününce birine "dünya turuna çıkmak istiyorum" deyince kişinin aklına cebimdeki para değil bunu göze alıp almadığım geliyor. Yani bunu yapıp yapamayacağımı sadece ben biliyorum. Karşımdakini bunu yapabileceğime inandırabilirim. Ama 6 ay sonra "hani dünya turu noldu?" derse eğer küçük düşeceğim için büyük laf etmiyorum peşinen.
Dolayısıyla benim için cevap; istediğim şey ulaşılabilir bir şeyse eğer o konuda spesifik olabiliyorum. Biraz daha netleştireyim. Spesifik olarak belirttiğim şeye sahip olmak için imkanım varsa eğer neden özellikle o şeyi tercih ettiğimin nedenleri de belirginleşiyor.
Bu benim kendi bakış açımdı. Başkalarında daha farklı şeyler gözlemledim. Uç bi örnek olacak. "ilerde tesla almak istiyorum" diyen birinin ne iş yaptığını, çapını bilmiyorsan eğer torna tezgahında çalışan bi işçi olduğunu varsayamazsın. Teslaya uygun olacak bi imaj çizer sende bunu söyleyerek. Buradan hareketle insanlar spesifik şekilde hedeflerini/dileklerini belirtebiliyorlar çünkü olmak istedikleri, görünmek istedikleri kişinin profili onların kafasında çok spesifik.
Soru baya geniş perspektif istiyor o yüzden nereden yaklaşayım bilemedim.
Kendini tanımakla, kendine kulak vermekle ilgili diye düşünüyorum neyi istediğini ve istemediğini bilmenin. Tamamen senin keyfine kalmış, başka hiçbir kısıtlamaya tabî olmayacak bir konuda canın neyi yapmak, neyi seçmek istiyor? Ne sana lezzet veriyor? Bunlar üzerine düşünülecek ve deneyimlerle desteklenecek şeyler. Bu şekilde isteklerimizi keşfediyoruz.
İstekler ise gerçekleştirmeye yetecek imkan olup olmamasına göre ya hayal olarak kalır ya da hedeflenen bir şey haline gelir. Örneğin akademik kariyer hedefim var. Araştırma yapmaktan, soyut kavramlar üzerine düşünmekten, bilgiyi işlemekten bağlantılar kurmaktan keyif aldığım için sosyal bilimler alanına yöneldim. Ama bir şeyden keyif almak, onu hedeflemek için yeterli değildir. Yöneldiğim bu şeyde başarılı olacak niteliklere sahip olup olmadığımı irdelediğimde cevap evetse bunu halletmek artık elimde olan bir şey. Dolayısıyla bu bir hedef artık. Aynı şey dünyayı gezmek için geçerli. İnsanlar neden dünyayı gezmek istiyor? İnsanlık tarihinde önemli yere sahip yapıları görmek istiyor olabilirler, farklı kültürlere ait lezzetleri tatmak istiyor olabilirler vs... demek ki kilit şeylerden biri de merak. Siz neleri merak ediyorsunuz ya da neleri deneyimlemek size keyif verecek?
1 2 ay çalışmadan takılsam deyip sonra bundan memnun olmamanız da bir çeşit kendinizi tanıma aracı bence. Vaktinizi nasıl geçirdiniz o 1 2 ay boyunca bilmem ama demek ki istediğiniz şey o yaptığınız şey değilmiş. Artık bunu biliyorsunuz *-* Belki o süreyi daha farklı değerlendirseniz fikriniz bu yönde olmayacaktı.
Dünyayı açık haritalı bir oyun gibi düşünüyorum ben, bedenim de yönlendirdigim bir avatar gibi. Keyfim ne istiyor diye düşünüyorum, neyi kurcalamak istiyorum, neyi merak ediyorum, ne bana zevk veriyor, ne gönlümü hoş ediyor... Bunlar zaten herkesin kendi içine bakınca cevabını bulacağı sorulardır.
Ailen ihtiyaç fazlasını sağlıyor muydu?
Yani aslında ihtiyacın olan şey bir çikolatadır ama yaramazlık yapmaman için, daha çabuk susman için, daha fazla ilgilenmiş olmak için sana cikolata + oyuncak verilmiştir. Bu yetiştirme tarzı ileride arzu/arzuya ulaşma bilincinde sağlıksız sonuçlar doğuruyor. Tabi ki bu tek seferlik davranış biçimiyle açıklanacak bir durum değil, ailenin genel tutumu fazla vermeye yakınsa tatminsiz, istek bilinçsiz bireyde en önemli etken olarak karşımıza çıkıyor.
Tamamen karakterle alakalı.
Her konuda kararsız kalan ve onu şöyle yapsam bu nasıl olur diye düşünen birisi olduğun için ben de kararlı olan kişileri anlamıyorum:)