ailenin politik görüşün şekillenmesi üzerinde etkili olduğu söylenir. genelde anne-baba siyasi olarak hangi gelenekten geliyorsa çocuklarının da o görüşü benimsediği kabul edilir. ama benim kendimde ve etrafımda gözlemlediğim şöyle bir şey var, politik kimlik inşa edilirken ailenin sahip olduğu görüşe aykırı yaklaşımlar daha ilginç geliyor ve çoğu zaman da bir süre sonra bunlar benimseniyor. yani ailesi solcu olsa sağcı olabilecek bir kişi tam tersi durumda da sol görüşlü olabiliyor.

buna benzer gözlemleriniz var mı? bu durum aileden bağımsızlaşma, kendini inşa etme çabasının mı bir neticesidir?


 

baskıcı ailelerde dediğin durum daha fazla gözlemleniyor gibi geliyor bana. aile kendi politik görüşünü çocuğa empoze etmeye çalıştıkça artık bireysel bağımsızlaşma çabası mı dersin, başkaldırı mı dersin bilemem, çocuk farklı görüşlere yönelme eğiliminde oluyor.

bir de tabii artık internet, uluslararası medya gibi kitlesel iletişim araçlarımız var. kimsenin sınırları evinde, mahallesinde, akrabalarında gördüğü fikirler değil şu zamanda. insanın ufku açıldıkça kendi doğrularını daha rahat seçebiliyor. bizim ailelerimizin, onların büyüklerinin falan yetiştiği kültürler daha çok içerisinde bulunmak zorunda kaldıkları ve kendilerini mecburen şekillendiren kalıplardı. belki onların elinde de günümüzdeki gibi araçlar olsa çok daha farklı bir zamanda yaşıyor olabilirdik.

knight of cydonia

evet, kendini inşa etme çabasının bir sonucu olarak bir tür başkaldırma olabiliyor. kendimden biliyorum. baba tarafım, özellikle babaannem ve dedem zamanında aktif bir şekilde siyasetin içinde bulunmuş iki komünist. annem ise apolitik ve bohem bir yaşama sahip biri. baba tarafım özellikle ergenlik dönemimde bana fazlaca karışırdı, annemin beni kötü etkilediğini söylerlerdi, varoluşçu filozofları okurdum mesela, bunların yıkıcı felsefeler olduğunu söylerlerdi. yine lise döneminde fransız sembolist şairlerini çok okurdum. sanat için sanat'ı savunan bir grup bu, babam bir keresinde okuduğum bir kitaba bakıp sonra da sinirlenip yere fırlatmıştı. üniversitede solcu gruplara katılmam gerektiğini söylerdi. bütün bu baskılar bir dönem beni solculuktan ve marksizmden soğuttu.

fakat daha sonra ailemden koptum ve kendi kendime marksizme ilgi duymaya başladım. sorunun marksizmle değil, onların tutumuyla alakalı olduğunu fark ettim. bu tür konuları pek onlarla paylaşmamaya başladım, vs. neticede genel olarak baskıcı ebeveynler ters etki yaratıyor bence.

isabella was a ginger

apolitik bir ailenin politik çocuğuyum. Ama şekillenme konusu üniversitede oluştu. Çevremde solcu aileden gelen arkadaşlarım solcular. O nedenle, bence bu durumlarda genelleme yapmak zor.

lcha

aykırı yaklaşımlar daha dikkat çekici olduğu için, hep öyleymiş gibi geliyor olabilir size.

neredeyse tüm arkadaşlarımın politik görüşleri, ailelerinin politik görüşlerinin izinden gidiyor. kaldı ki meseleye şöyle bakmak lazım. sağ-sol ayrımından ziyade, ailenin baskıcılığı ya da fanatikliği ya da bağnazlığı çocuğa geçiyor. politik eksen tek boyutlu değildir, politik eksen en azından iki boyutludur.

co2s2

Cocuk eninde sonunda aileden +1 ileriye gidiyor. +5 ileriye gitmesi cok zor oluyor. Ornegin babasi belli bir mezhepteki kisilerin idam edilmesini savunuyor, cocugu idam edilmesini barbarca goruyor, sadece is verilmesin, bizim icin calissinlar, kole olsunlar gibi baska bagnazca dusuncelere sahip oluyor. Belki onun cocugu 30 yil sonra iki mezhep de esit diyecek ama deden toruna aradan 60 yil gecmesi gerekli. Az sure degil.

howfaristhesky
1

mobil görünümden çık