günde iki üç twit
işle ilgili makale paylaş milleti ekle linkedin
yetmezz medium da yaz
youtube'a 3-5 sosyal veya mesleki video at
facebook'tan komikli şeyler paylaş
ya yoruyor ya. bunları yapmayınca adam geliyor neden sen x'i yapmıyorsun yapmazsan insanlar seni nasıl tanıyacak diyor.
bunun nasıl önüne geçebiliyorsunuz?
İhtiyacın yoksa yapma kanka. Sana bir katkısı olacağını düşünmüyorsan hakkaten yorucu işler. Ben de bir köy evinde tüm bunlardan uzak kendi halimde yaşamak isterdim. Ama gel gör ki şartlar el vermiyor.
Ben yapmıyorum, insanlar da beni tanımıyor. Herhangi bir sorun yaşamadım bu yüzden. Çok tanışmak isteyen gelsin konuşsun.
Yapmıyorum, tanımasınlar.
hiçbirini yapmıyorum, kimse beni tanımıyor. böyle daha güzel değil mi hayat? yalnızca istediklerinle iletişimde kalıyorsun. zorunda kaldıklarınla değil :)
sosyal medya mefhumu kabaca 2010'da başladı. öncesinde insanlar tanımıyor muymuş birbirlerini? ne kadar sığ düşünce.
facebooku gruplar dışında kullanmıyorum. instagramdan ve twitterdan birşeyler paylaşmayı bıraktım. hayalet ol, sadece takip et. son 1.5 senem böyle geçti. birşey kaybetmiyor insan.
asıl zor ya da zora giden şey, sen elini kolunu sosyal medyadan çekince arkadaşlarının bile hal hatırı kesmesi. tek olay bu bence.
hiçbir sosyal medya hesabımı kendi adımla açmıyorum, işyerinden gelen "paylaşalım" baskısını hesabım yok diyerek reddediyorum. tamamen anonim kaldığım için bulmalarına imkan yok zaten.
zamanında çok dertli olduğum bir konuydu, bulabildiğim tek çözüm yolu bu oldu. (hesap açın diyen de oldu ama çok ısrarcı olmadılar)
Bunu bir güç gösterisi sananlar var malesef. Deli gibi para harcıyorlar sosyal görünebilmek adına. Borç ödemekle geçen ömürleri var.
pek story atmam, post daha nadir
twitter ım yok
işle ilgili makale yazarsam paylaşıyorum
medium ne bilmiyorum
youtube a video atmıyorum
facebook ta son gonderim 2018 yılından, cogu insanın da oyle zannediyorum.
evlendiğimi ogrenen universite arkadaşım "e instagram da yok? soyismini de değiştirmemişsin? neden??" diye hesap sorduydu. çok ilgilenmiyorum takmıyorum. keske instagramımı kapatabilsem ama bagımlılık oldu sanırım
birkaç sene önce minibus yolculuğu yaparken bir eleman denk geldi. laflarken aynı kampüste olduğumuz ortaya çıktı. instagrama ekletti kendisini. benim profilime bakıp asosyalmişsin demişti. çok fazla gönderi olmadığı için...
Bana hava atmak gibi geliyor, karakterime uygun değil hayatımı low profile yaşamayı seven biriyim o yüzden kullanmıyorum
Karakter meselesi iyi ya da kötü değil bazı insanlar da dışa dönük paylaşımcı bundan keyif alıyorlar, paylaşsınlar sevdiklerim takip ettiklerim de var
yukarıda yazdıklarını insanlar sanal olarak network kurmak ve/veya bu networku ayakta tutmak için kullanıyorlar. böyle bir amacın varsa ve bu amaçla yapıyorsan sorun yok. hatta ne yazık ki özel sektörün ciddi bir bölümünde olmazsa olmaz gözüyle bakılıyor.
böyle bir amacın yoksa gereksiz
öncelikle (bkz: dopamin detoksu)
bu biraz yaşla ilgili belki de. ben 30 yaşındayım. 25'lerimde öyle bir baskı var gibiydi. sanki çevremde herkes bir şeyler paylaşıyordu ve ben o kadar sosyal olmama rağmen birileri çok daha sosyalmiş ve ben eksikmişim, hayatı kaçırıyormuşum gibi hissediyordum. oysa paylaşılan içeriklerin çoğu bomboş ve ben bir çoğundan daha değişik şeyler yapıyorum. mesela kız eve mcdonalds söylemiş, fotoğraf atmış. büyük başarı, artı gerçekten ilginç bir hobiyle bizi tanıştırdığın için teşekkür ederiz. ha bunu da paylaşsınlar tabi, ben sırf arkadaşımın uzun süredir görmediğim yüzünü, yumuşamış patates kızartmalarıyla dolu ağzını gördüğüm için bile sevinirim ve beğenirim ama bir yandan da acırım, yazık, ilgi görememiş demek ki yeterince ve ilgiyi sosyal medyada arıyor.
aslında bir anlamda haklısın, daha çok şey paylaşan insan daha çok tanınıyor ve unutulmuyor. ama hem kaliteli olup hem tanınmak önemli. gerçekten işe yarar şeyler yapıp paylaşıyorsan kaliteli biri olarak tanınırsın. yoksa boş boş evim, arabam, vücudum, kahvem, kahvaltı sofram, çocuğum, kedim falan paylaşıyorsan bana varoşluk gibi geliyor. mesela pınar diye bir arkadaşım. uzun süredir görmedim ama neler yaptığını paylaşımlarından rahatlıkla takip edebiliyorum. şu dönem "özlemedik mi" temalı bikinili yaz tbt'leri paylaşıyor. kız sürekli aklımda. ama ne şekilde aklımda? "amaan pınar da ne boş beleş biri ya."
ben de çok fazla şey yapıyorum. bazen milletin paylaştıklarını görünce ben yaptıklarımı paylaşsam influencer bile olabilirdim diye düşünüyorum hatta. ama senede belki 2 şey paylaşıyorumdur instagramdan. "bakın bakın, bana bakın, ne kadar değişik bir hayatım var!" demek çok çocukça ve ilgi manyaklığı gibi geliyor çünkü. bunun yanında, aklıma da asla gelmiyor açıkçası bir şey yaparken fotoğrafını paylaşmak. anı yaşıyorum. ne demişler, "karpe diyem başka da bir şey demiyem." hihih.
özetle, sosyal medyada habire paylaşım yapanların birçoğundan çok daha hareketli yaşamama rağmen, bunları paylaşıp beğenileri kendime bir dopamin kaynağı haline getirmediğim için mutluyum. aldığım beğenilerden çok o anda onu yapıyor olmak bana keyif verebilmiş demek ki. helal olsun bana.
anahtar nokta adam geliyor "sen x i yapmıyorsun" diyor ya, kimsenin böyle şeyler söyleyebileceği bir alan açmayacaksınız. ola ki açtınız eskaza, o zaman zihninizdeki dış seslere diyeceksiniz ki bi kapa çeneni, burası benim zihnim, benim dünyam, ben nasıl mutlu ve huzurluysam öyle yaşama gayreti göstereceğim.
ne kadar az app/uygulama/üyelik, o kadar yüksek iç huzuru. aynı şey bu film gösterim platformları vesaire içinde geçerli, ciddi bir içerik zehirlenmesi var ortada. hiç birine üye olmadım. varsın şu an popüler olan diziyi 6 ay sonra izleyeyim veya hiç izlemeyeyim. ya da varsın insanlar beni tanımasın, so what yani?
işle ilgili paylaşım yapma durumunuzu hariç tutuyorum.
bu biraz sizin kendiniz nasıl konumlandırdığınızla alakalı.
hatırı sayılır miktarda video ve fotoğraf makinem var. iyi geziyorum fena değil. ama instagram hesabım yok. gittiğim hiçbir yerde hiçbir fotoyu instagrama yükleme ihtiyacı hissetmedim. benim için instagram yok.
twitter'a her gün giriyorum. güncel neler var gündeme bakıyorum. ekşiye her gün yazıyorum. daha bir tweet atmış değilim.
facebook'ta herkes gibi ben de zamanında ilkokul arkadaşımı buldum sonra o da facebook'ta kaldı. şifremi bile hatırlamıyorum.
neredeyse her gün video çekiyorum. youtube hesabım yok. youtube benim için şarkı dinleme ortamı. spotify gereksiz. ilgimi çeken kanalları takip ediyorum. bir gmail hesabıyla mutluyum.
sosyal medya ihtiyacı uydurulmuş ve abartılmış bir ihtiyaç. yani araba kullanmayı seviyorum ama illa kendim araba yapacağım diye bir durum yok. bu da biraz öyle. izle, oku, geç. instagrama foto atmazsan ne kaybedersin. hiçbir şey. kimsenin retweetlerine ya da instagram beğenilerine muhtaç bir yaşam sürmüyorum.
instagramda takipçim takip edilen sayılarım eşit. tek fotoğrafım var. bir de erkek arkadaşımla atakuleye gitmiştik atakuleyi çektiğim sabit bir hikaye var. instagramda düzenli oalrak hikaye paylaşmam. erkek arkadaşımla çok gezeriz ama hiç birlikte fotoğraf koymam. çok nazarcı şerefsiz var bir de cidden ihtiyaç hissetmiyorum. çok asosyalim instagramda
ama twitter öyle mi... anonim bir hesabım var, aşırı eğleniyorum kendimi buluyorum sadece erkek arkadaşım ve kardeşim ekli tanıdık olarak. günüm twitterda geçiyor
sürekli hikaye twit paylaşan fenomen olmaya özenen yavşaklara da gülüyorum.