Bizim ailede çok bir hiyerarşi yok. Baba veya anne otoritesi yok yani. Herkes eşit düzeyde ilişki kuruyor, serbest bırakan ebeveyn stili sanırım bu. İlk erkek arkadaşımı 16 yaşındayken öğrenmişlerdi ve bir şey demediler, sadece abim gereksiz tribe girmişti ama kısa sürdü. Şu an hiç sıkıntı yaşamıyorum zaten, tanıştırıyorum direkt. Bana kalsa evde otoritenin hiç olmaması doğru değil. Ama aşırı koruyucu ebeveyne sahip arkadaşlarım daha fazla insanla ilişki içerisinde oldu öyle de bir durum var. Ergenlik karşı cinsle etkileşime geçme isteğinin en çok arttığı dönemlerden biri, o dönemde genci kısıtlamak ters tepiyor her türlü yalanı söylüyorlardı arkadaşlarım. O yüzden gençle o güven ilişkisinin kurulması, ama anne-baba olduğunun da unutturulmaması lazım bence.
Biz eğlenceli bir aileyiz. Kardeşimin kız arkadaşı olsun tanışırız anında. Kavgada kızı tutarız felan.
Babam asırı rahat, asla kız babası gibi değil. Anlatsam bir şey demez, hatta kardeşim profil fotosunu sevgilisiyle yapınca delikanlıyla tanışmak isterim diyip bırakmıştı. Israr da etmedi. Ben evlenirsem bir gün ilk babamla tanıştırırım.
Annem babamın tam tersi. Aşırı geleneksel. Etraf ne der, erkek tarafı ne düşünür gibi şeylerle kafayı bozmuş durumda. Lise ve üniversitedeki sevgilimi öğrenmişti. Ayda yılda bir buluşabiliyordum, kendimi önüne atmamalıymışım. Ünideyken sevgilimin annesi kanser olmuştu. Beni de görmek istemiş kadın, severlerdi beni. Annem o gün evden çıkartmadı. Erkek tarafı beni cepte diye düşünürmüş. Hala çok pişmanım gitmediğime. Bunlar olurken de lise ve üniversite başlarındayım evlilik falan yok ortada ama çeyizim de tam takırdı. Bunlar yüzünden evlilik fobisi oluştu.
Sonra anneme bir şey oldu, eyvah bu kız evlenemeyecek kafasına girdi (yaşım 27) şimdi de taktik veriyor. İşe giderken etek giy, güzel giyin, topuklu giy erkeklerin dikkatini çek, şık ol falan diyor :) kıyafet serbest olunca rahat giyiniyorum rahatsız oluyor.
Evlenene kadar kimseden bahsetmem artık. Toksik geleneksel zırvalarla beynimi kirletemem.
yok ama olsaydı söylemezdim, iş ciddiye binerse anca.
28 yaşındayım, genel yönelimim sürekli anlatma şeklindeydi, doğrusunun da bu olduğuna inanıyorum. ama hangi sevgilimi anlatsam annem güzel kulplar buluyordu. tanıştırma kısmına geçemiyordum bile. geç de olsa anneyle tanıştırılacak sevgilinin evlenmeye karar verdiğim kişi olması gerektiğini fark ettim.
çok özenirim çocuğunun sevgilisiyle "bunlar evlenecekler mi şimdi" düşüncesi olmadan vakit geçiren anababalara.
ben anneme bir sevgilimden bahsedince biraz eleştirmeye yer arar, evlenseniz nasıl olur düşüncesine girer.
babam da benzer konuda. birkaç kez sevgililerimi anlatmaya çalıştım, "böyle şeyler annelerle konuşulur" dedi. babam beni hala daha 3 yaşındaki halimle görüyor sanırım. swh :)
ailem, aslında annem, evlenmeme takmış halde. bu nedenle şimdi sevgilim olsa da söylemem. aslında son sevgilim hakkında, daha onu tanımadan, kulp takmaları çok ağırıma gitti. o nedenle özel hayatımla ailem arasında net bir sınır koyma kararı verdim. ha olur da bir gün evlenmeye karar verirsem, net karar verdiğimde karşılarına çıkıp ben evleniyorum, buyurun bu da damadınız, bu da davetiyeniz dermişim gibi geliyor.
ben hic bahsetmeme taraftariyim normalde de hayatimla ilgili cok ozel detaylari paylasan bir tip degilim. evlilik soz konusu olmadikca vay begendi vay begenmedi muhabbetine hiiic ugrasamazdim. ailemin aglasam ACABA SEVGILISIYLR BI SEY MI OLDU kizsam SEVGILISIYLE KAVGA ETTI gibi surekli her boku sevgiliye yorma egiliminde olmasinin da etkisi vardir.