Neden gecikmeli Ankara treniyle gelen kadının otelde unuttuğu havluyu almaya geldiler? Bu neyi sembolize ediyor ya da bir şeyi sembolize ediyor mu?

Edit: film/dizi kategorisine alınmasın lütfen, kitap hakkında soruyorum.


 

@Corpsebridee Romanı okudum zaten ben, filmi izlemedim. Havlunun çok önemli olduğu açık zaten, bütün roman boyunca Zebercet havluyla bütün bastırılmış duygularını açığa çıkardı.

Ben neden iki tane adamın gelip havluyu aldığını soruyorum. İlk okuduğumda bunun Zebercet'in kendi kafasında kuruduğu bir şey olduğunu bile düşündüm korkuları sebebiyle -daha önce berberden olmayan bir bıyığı kesmesini istediği için, sonrasında kendinden emin kalmayıp emekli subaya bıyığım var mıydı diye sorduğu için Zebercet'in zihninin berraklığından şüpheli olmam dolayisiyla- ama okudukça farkettim ki gerçek bir sahne bu ve bana hiç organik gelmedi. Hayatın normal akışında unutulmuş bir havluyu almak için iki tane fedai tipli adam gelip otel sahibini sıkıştırmaz, sonuçta Zebercet'in havluyla neler yaptığını sadece Zebercet biliyor.

Sorumu tekrar etmeme gerek yok sanıyorum, aklımdakiler bunlar.

Mossy

Telefondan yazdığım için önceki yorumu yanlışlıkla silmişim. Kusura bakmayın.

Otelde birçok havlu var ama kadının havlusunun özel olma sebebi onun çıplak bedenine temas etmiş olması. Romanda da filmde de havlu gecikmeli Ankara treniyle gelen kadının bedeni yerine geçiyor. Bedeni temsil ettiği için erkek egemen söyleme göre kadının bedeninden erkek sorumludur. Bu nedenle ağanın iki adamı gönderilerek havlu geri isteniyor. Zebercet'in havluyu istediği gibi kullanması da - tıpkı ortalıkçı kadına yaptıkları gibi- kadın bedeni hakkında söz sahibinin erkek olduğu yönünde bir inşa söz konusu olduğunu yineliyor. Bu nedenle kadın, kendi unutmuş olduğu havluyu geri dönüp almıyor.
Bir diğer önemi ise kadının bir ara orada var olduğunun kanıtı. Zebercet'in kutsal saydığı doğduğu ve aynı zamanda kadının kaldığı odanın bozulmasını istememesi. Oradan bir eşyanın eksilmesi odanın büyüsünün bozulması anlamına geliyor. Otele tek başına kalmaya gelen tek kadın gecikmeli Ankara treniyle gelen kadın ve ondan kalan tek eşya da en kişisel olan, onun teniyle temas etmiş olan havlu. Kaybetmek istemiyor. Ağa gelip kendisi istemiyor çünkü kendi beden gücü aslında altında çalıştırdıkları bu iki genç. Güçlü olan erkeğin istediği kadının bedenine sahip olacağı söylemden yıla çıkarak da havlunun kadın bedenini temsil ettiğini söylemek mümkün. Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Yorumbilim söz konusu olduğunda farklı yaklaşımlar da ortaya çıkabiliyor tabii. Ben bu şekilde yorumladım havlu sorunsalını. Bu arada bahsettiğiniz rüya da filmde olmasa da kitapta var.

Corpsebridee
1

mobil görünümden çık