Gönül işleri kategorisinde, çünkü hoca gönüllere dokunuyordu, gidişi de gönül yarası oldu.
Çalışma hayatına ilk başladığımda şirkete bir seminere gelmişti. Bilgisinin yanında çok da iyi bir hikaye anlatıcısıydı. Toplantı sonrasında soru cevap faslı çok uzun sürmüş, bir o kadar da her şey bittikten sonra adamcağız toparlanıp çıkmaya çalışırken soru soranlarca uzamış, uzamıştı. Arkadaşımla konuşurken ikimiz de aynı şeyi fark etmiştik. Cevabını verirken, onca kişiyle aynı ortamda olsanız bile size özel konuştuğunu hissettirebilen bir insandı. Kendisiyle böyle hikayesi olan var mı? Allah rahmet eylesin.



 

Dünden beri hem kendisi hem eşi, evladı, öğrencisi Polat Doğru, dostum dediği Nurdoğan Arkış, yine dostum dediği Üstün Dökmen içimde hayalen dolaşıyorlar, hep üzüntüleri aklıma düşüyor, kim bilir nasıl bir acı yaşıyorlar diye meşgul içim. Zihnim değil, kalbimle birlikte bütün zihin dünyam. Tanışmadım ama dedemi kaybetmişim gibi hissediyorum... Allah ona şefkatiyle sevgisiyle merhametiyle muamele etsin...

1bir1bir1
1

mobil görünümden çık