Çoluk çocuk sahibi, eğitimli adamım. Allahın bile yüzüne bakmadığı bitik bir tip yüzünden heba olacağım bir gün. Çünkü bende de suç var. Hiç kendimi geri çekmiyorum. Hiç görmezden gelemiyorum.

Trafikte sürekli kavga ve gerginlik halindeyim (gerçekten hakedenlerle). Öfkemi asla kontrol edemiyorum. Bir gün biri beni hiç uğruna yok etmeden ben bu öfke ile nasıl başa çıkarım?


Bu arada, bu öfke hata yapan, yanlışlıkla önüme kıran, insani durumlarla alakalı değil. Makas atan, kuyrukta önüme atlayan, arka sis farı yakan, beyaz xenonlarla gözüme tecavüz eden, herhangi bir şeyden dolayı arabadan bıçak, sopa, jop vb. ile inen tiplerle alakalı.

 

Ben böyle 10 kişiden grup dayak yedim. (abartmıyorum cidden) Hakeden çok adam dövdüm. Allahtan bıçaklanmadım vurulmadım. Dediğin tarzda şeyler yaşamamak için arabada öfke gelmeye başladığı zaman kendi kendime sesli telkine başlıyorum. Twelfth dur sakin ol falan diye. Kendi kendime konusuyorum yani.

twelfth

Arada ben de sinirleniyorum. Sonra kendi kendime diyorum ki "sen ileri sürüş teknikleri uzmanı Demir Bükey misin?"

Değilim.

Dediğin gibi kasıtlı trafik zorbalığı yapanlara karşı pasif savunmaya geçiyorum. Kuyrukta önüme geçmeye mi çalışıyor? Milim boşluk bırakmayıp yer vermiyorum. Kafamı çevirip bakmıyorum bile. Soldan 200'le gelip önümde trafik olmasına rağmen selektör atan öküzlere de frene basarak cevap veriyorum. Beni sağ şeritten geçip önüme girmeye çalışan çakallara da gaza basarak cevap veriyorum. Sonuçta sağ şeritteki kamyonun arkasına takılıp 4-5 araç geriye düşüyor :) Bu ona yeter.

Çok sinirlenirsem de küfür ederim ama adamın göreceği şekilde değil. Durduk yere ölmenin hiç anlamı yok.

himmet dayi

Çocuğunun resmini görebileceğin bir yere koy ve her sinirlendiğinde düşün bu manyaklarla kavga edip başıma bir şey gelmesi mi yoksa çocuğumla daha uzun seneler vakit geçirmek mi. O çomar tayfa için değmez, arabaya binerken sinirlerini dışarda bırak.

sta

hayatına alacağın insanları sen belirlersin. eğer öfkeni kontrol edemezsen, normalde asla muhatap olmayacağın, aynı şehirde olmaktan bile midenin bulunacağı bir kişiyi hayatına almış oluyorsun. bile bile kendini bataklığa surukluyorsun.

ben de çok sinirliydim eskiden. sonra dedim ki, trafik senin bu kişiyle olan münasebetinle ve kavganla mı düzelecek? yarım saat sonra her şeyi unutacaksın, geç git.

tabudeviren

trafikte çok fazla zaman geçiriyor olmalısın.

arabam yok, nadiren araba kullanıyorum. muhtemelen bu yüzden olsa gerek, hiç sinirlenmem hata yapanlara, hatta muhtemelen genellikle hata yapan taraf ben oluyormudur kullanmak durumunda kaldığım zaman.

ama arabasına bindiğim bazı arkadaşlarımda bu sinir var. hele birisi çok gergin. günde 3 saat istanbul trafiğinde araba kullanıyor. normalde hiç böyle biri değil, çok sakindir. ama trafikte 2 dakika içinde canavar çıkıyor içinden. ve ben arabada onun yanında oturan birisi olarak çok ama çok geriliyorum. yapma desem bana da bağırıyor. bağırdı diye bozulup küssem yeri yani ama sadece trafikte bu hareketlerini gördüğümden bir şey demiyorum. susup oturuyorum ama arabadan inip gitmek istiyorum aslında o anlarda. bence insan sevdiği insanlara bu gerginliği yaşatmamalı, hiç hoş değil.

çevrendeki insanların senin böyle anlarına şahit olduklarında senin hakkında kötü düşünmelerini ve seni bu karakterde biri olarak görmelerini ister misin? mesela benim arkadaşım değil de babam böyle bir insan olsaydı trafikte, ondan çok korkardım. umarım en azından çocuklarının yanında yapmıyorsundur.

istanbul kanatlarimin altinda

valla kardeşim al benden de o kadar. inanılmaz sakinim normalde ama trafikte çileden çıkıyorum. kavgaya girecek kadar olmasa da bana zarar veriyor. bunu kendi sürüş şeklimi değiştirerek çare buldum. bu bahsettiğin tarzda tipler hep en sol şeritten gazlıyorlar. ben de en sola geçmiyorum, 2. ve 3. şeritten devam ediyorum yoluma. bu ayılar o şeritleree girmediği için sıkıntı olmuyor, sinirlenmiyorum artık. sürekli soldan gidersen kesinlikle bir gün birisini döversin. sen de agresif kullanırsan agresif insanlarla karşılaşıyorsun.ç

roket adam

Geçen sene bir kitap okumuştum. Adı neydi tam hatırlamıyorum kafaya takmama mı ne o kitapta şöyle yazıyordu aşağı yukarı.
" Eğer sen trafikte birisiyle kavga ediyorsan, hiç tanımadığın bir insanın yükünü üzerine alıyorsun. Kavga etmezsen trafikte ki o maganda başka birisiyle kavga edecektir zaten. Kavga edip neden başka birisinin problemini taşıyasın?"

bu açıdan bakınca mantıklı ama öfke kontrolü zor biraz küfür ya da fiziksel temas karşıdan gelirse ne yaparım bende bilmiyorum.

komando kani var bende

öfke sebebini anlamak için bilgilendirici bir video: www.youtube.com

mirty

Haklısın sinirlenmekte. Özellikle İstanbul'da trafiğe çıkmak bi nevi sabır sınavı. Bundan 10 sene önce ben de aşırı fevri davranıyordum bu tür durumalarda ama artık alıştım sanırım. Mümkün olduğunca dalaşmıyorum kimseyle. Hele ki şu sıralar hiç tavsiye etmem, millet saatli bomba gibi patlayacak yer arıyor. Baktın ki sinirleneceksin kendine 10 saniye ver 10'dan geri say ve tepkini sonrasında ver.

msb

birebir aynı durumdayız, o çakma xenon farı takan önümde ölse bir bardak su vermem, arka sis açanın önüne geçip arka sisi açıp kapatıyorum sürekli anlasın diye ya da arkadan uzunları yakıyorum. makas atan desen geçen gün kilit trafikte biri attı son anda farkedip frene bastım onu yapmasam bana vurucaktı ve arabası bitiikti, ben ise gözüm gibi bakıyorum, yanına gidip camı açtım bişeyler söylüyorum piç açmado. sıkıştıran taksiciye de gider yaptığjm oluyor. hiç ama hiç sakin kalamıyorum. genelde ilk atarı yapmamaya çalışıyorum ama biri bişey dediği zaman kesinlikle geri adım atamıyorum.

garavel

oradaki kufurlesme ve sozlu atismayi kazanilip kaybedilecek bir mucadele olarak gormemeyi ogrenin.Sinirlendiginiz zaman her durumda psikolojik olarak zararli cikacaginizi kendi kendinize telkin edin.

turkuaz

Soruyu ve içeriği ben yazdım sandım.
Pandemi sebebiyle evden çalışıyoruz da uzun süredir trafik belasının içinde bulunmuyorum.

hayat böyle çok güzelmiş.

Ben de yapılan haksızlıklardan dolayı çok gerilip kendimce adaleti sağlamaya çalışıyorum ama bu sebeple eşimle de baya bir tartışıyoruz.

bunun nasıl önüne geçebilirim diye düşündüğümde direksiyona kızımın resmini koymaktan başka bir şey gelmedi aklıma. Gerçi uygulamasını yapmadım pandemiden dolayı ama bunu ciddi ciddi düşünüyorum.

emcekare olmadi einstein olsun bari

Bu konuyla alakalı çöp kamyonu hikayesi var. Belki biliyorsunuzdur ama güzel hikaye bırakayım aşağıya.

Bir gün bir taksiye atladım ve havaalanından hareket ettik. Sağ şeritte yol alırken siyah bir araba park ettiği yerden aniden yola, önümüze çıktı. Taksi şoförü sert bir şekilde frene bastı, kaydı ve diğer arabaya çarpmaktan milim farkıyla kurtuldu. Diğer arabanın sürücüsü camdan başını çıkartıp bağırmaya ve küfretmeye başladı.
Taksi şoförü ona gülümsedi ve içten bir şekilde el salladı. Ve gerçekten çok arkadaşçaydı. Sordum: “Neden bunu yaptığınız? Adam neredeyse arabanızı mahvedip ikimizi de hastaneye gönderecekti.”
Taksi şoförü bana, şimdi “Çöp Kamyonu Kanunu” dediğim şeyi öğretti. Şoför pek çok insanin çöp kamyonu gibi olduğunu açıkladı. Her tarafta çöp dolu olarak dolaşıyorlar; kızgınlık, öfke ve hayal kırıklığı dolular. Çöpleri biriktikçe onu bırakacak bir yere ihtiyaç duyuyorlar ve bazen sizin üzerinize bırakabilirler. Kişisel almayın. Sadece gülümseyin, onlar için iyi şeyler temenni edin ve yolunuza devam edin. Onların çöpünü alıp işyerinize, evinize veya sokaktaki diğer insanlara dağıtmayın. İşin ana fikri şu ki, başarılı insanlar çöp kamyonlarının günlerini mahvetmesine ve ellerine geçirmesine izin vermezler.
Hayat sabahları pişmanlıklarla uyanmak için çok kısa, dolayısıyla ‘ size iyi davranan insanları sevin, iyi davranmayanlar için dua edin.’

Ven
1

mobil görünümden çık