[q]
(8) 

hangi evi tutsam

baldur2 #1460778
1- studyo daire: haftalik kira: 250 birim, faturalar da 30-40 birim.

2- 2 odali apartman dairesi: haftalik kira: 350 birim faturalar da 40-50 birim. bir odayi 200-250 arasi kiraya veriyorum yani faturalar dahil ben 100-150'ye kalmis oluyorum. banyo paylasimli.

3- 3 odali apartman dairesi: haftalik kira 500-550, faturalar da 60-70 birim. burasinin da maliyeti bana 50-100 birim oluyor, diger odalari kiraya verirsem. kendi banyom olacak bunda.

bazi faktorler:
3 apartman da ayni muhitte.
benim gelirim de 900-1100 birim arasi degisiyor haftalik. 31 yasinda erkek ve bekarim.

2 ve 3'te apartmana gore yuzme havuzu ve gym olabilir, yataklar double yatak ve yatak odalari gayet buyuk 2 ve 3'te.

artik bu yasta da insanlarla ugrasmak istemiyorum ama bir yandan da studyo dairenin bana neredeyse 300 birime patlayacak olmasi koyuyor. ne dersiniz? bir nevi para ile kafa rahatligi arasinda secim yapmak gibi oluyor sanki?

 

1

elorelia

kimseyle uğraşmamak büyük lüks. 1

antihero

studyo tut. diğerlerinde seks rahat olmaz.

kickboxer

Kimseyle uğraşmamak büyük lüks kesinlikle. Ben de 1 derdim.

roket adam

Tek başına 2, olmuyorsa 1.

himmet dayi

1

Benim eve harcadığım maaşımın %30'u, tek yaşamanın konforu hiçbirinde yok

lcha

paylaşımlı eve hep öcü gibi bakılıyor ama işin aslı hiç öyle değil bence. kafan gene çok rahat oluyor, kimse ile de uğraşmıyorsun. hemen çok kötü ev arkadaşı bulacağımızı düşünüyoruz nedense. oysa kafa dengi ve ara sıra muhabbet edebileceğin birisi oluyor evde, neden uğraşasın ki. hatta bu gittikçe asosyalleşen dünyada bence aksine çok iyi gelen bir şey ev arkadaşı. ha baktın uğraştırıyor, ev senin. kapıyı gösterir, başkasını bulursun.

ben de 18-24 yaşlarım arasında tek başıma geniş geniş yaşadım. ev arkadaşı fikrine çok uzaktım, tek yaşamaya alışmıştım ve asla biriyle yaşayamam artık diyordum ki, 24 ten sonra ev arkadaşlığı sistemine geçtim, çünkü kabul edelim çok karlı :) şimdi 30 yaşındayım ve hala ev arkadaşım var.

öncelikle şunu söyleyeyim, "birinin evine ev arkadaşı olarak gitmek" vs. "birisi ile birlikte ev tutmak" vs. "evinin bir odasını birine kiralamak" arasında dağlar kadar fark var. düzeni oturmuş evine birini aldığında, bütün düzen ve bütün kuralları koyma hakkı senin oluyor. gelen kişi ev ile ilgili hiçbir şey iddia edemiyor. diğer yandan, gelen kişiyi sen seçiyorsun. o kadar garip tiplerin yanında o kadar düzgün tipler de başvuruyor ki, kiminle anlaşıp kiminle anlaşamayacağını görmek hiç zor değil. ben şahsen bugüne kadar ev arkadaşı seçimlerimde hiç yanılmadım ve sıkıntı yaşamadım.

o nedenle bence 2. seçenek. ben de yıllardır 2. seçeneği uyguluyorum. başlarda erasmuslu öğrencileri alıyordum, 6 ay kalıp gidiyorlar nasıl olsa diye. onlarla da hiçbir sorun çıkmadığını ve aksine giderlerken "keşke kalsalardı" dediğimi fark ettikten sonra her 6 ayda bir uğraşmamak için daha uzun kalabilecek insanları almaya başladım. her seferinde de oda için görüşmeye gelen insanlara kuralları baştan söyledim. eve başkalarını getirmek, temizlik, ortak alanlarda yaşamak gibi konular benim için öncelikli konulardı. bu konularda nasıl davranılmasını beklediğimi söyledim. hassas olduğum noktaları ve bu konularda anlayış beklediğimi söyledim. onlara uymayan bir yer varsa da ortak bir noktada BULUŞMADIK. çünkü o kadar fazla başvuran oluyor ki, içlerinden hem karakterini beğendiğim, hem de istediğim kurallara uyabilecek insanlar bulmak hiç zor olmuyor.

banyonun paylaşımlı olması bugüne kadar hiç sıknıtı yaşamadığım bir konu. insanlar buna neden takılıyor çok anlamıyorum. o tanımadığın ev arkadaşı zaten 1 ay içinde sevdiğin bir arkadaşına dönüşüyor, rahatsız olmazsın onunla aynı banyoyu kullanmaktan. illa özel banyom olmalı diyorsan 3 de olabilir ama evde 2 kişinin olması ile 3 kişinin olması çok fark ettirir. ev büyük de olsa insan sayısının fazla olması biraz risk gibi. ben istemezdim.

istanbul kanatlarimin altinda

evi paylaşmadan 2'ye bütçen yetiyorsa 2. değilse 1. elin gâvuruyla mı uğraşıcan boşver.

alperz
1

mobil görünümden çık