
muzu ikiye bölerim.
ilk yarısını yerim.
mandalina ve cennet hurmasını yerim (burası biraz asidik, ama muzla midedeki zemini sağlamlaştırdık)
muzun diğer yarısını yerim.
en son da elma, temiz bi kapanış.


Ben en sevdiğimi sona bırakıyorum. Elma, mandalina, cennet hurması ve muz sıralamasıyla yerim. Damağımda en son, en sevdiğimin tadı kalmalı.


en sekerliyi en son yerim ki digerlerinin tadini bastirmasin, tumunun tadini alabileyim. mandalinanin sekerine gore siralama degisir burada bazilari bal gibi oluyor bayiliyorum :) mandalina cok tatliysa elma, muz, mandalina, cennet hurmasi yapardim ben.


Hayatı bu kadar planlı yaşamıyorum :)
Sadece en sevdiğimi en son yerim.


Elmayı yerim. Ardından muz. Mandalini sona bırakırım, uzun vakit geçiriyorum çünkü; zarını dişimle ufak bir delip emiyorum. Cennet elması/hurmasını ise kurusun diye ipe bağlayıp asarım.


Bir oturuşta bu kadar meyve yemişliğim pek yoktur.
Hepsini birden yesem herhangi bir sıra gözetmezdim, en yakında hangisi varsa ondan başlardım.


Az sekerliden cok sekerliye dogru yerim, varsa once en ekşilerden baslarim.


En sevdiğimi sona bırakıyorum +1
Elma-mandalina-muz-cennet hurması


Mandalina-hurma-elma-muz. Genelde mandalinadan sonra elmayı yiyemem geri koyarım.


en sevdiğimi son bırakırım +1. o yüzden cennet hurmasını tabağa bile koymam.
önce elmayı yerim. sonra mandalinayı mı yesem, muzu mu yesem diye ikilemde kalırım. bi parça mandalina, bi parça muz eşit eşit yerim. tabak bitince tatmin olmazsam hangisinin tadı damağımdaysa gidip ondan bi tane daha yerim.


bu en sevdiğini sona bırakan insanları hiç anlayamadım.
babam da takıntılı şekilde yemeklerde de aynısını yapardı.
yani sofraya güzelce aç oturdun, yemekten alacağın keyif en üst seviyedeyken neden en sevdiğin tabağı yemezsin de karnını diğer seçeneklerle doyurup asıl tabağa sonra geçersin ki?
her neyse. tadı daha keskin, baskın vs. olan hangisiyse onu sona bırakırdım. yoksa diğerinin tadını bastırırdı.
elma,muz, mandalina, yine muz.
