Merhaba arkadaşlar

Doğma büyüme İzmir'liyim. 25 yaşından sonra iş nedeniyle Ankara'ya taşındım. Sevemedim, alışamadım. Her seferinde İzmir'e gitmeyi gözler oldum. Olmadı, bir şekilde başaramadım, burada bir hayat kurdum, eşim burada çalışıyor, ben burada çalışıyorum ama hayatımdan keyif alamıyorum. Buraya İzmir övücülüğü yapmaya gelmedim. Herkese kendi memleketi güzeldir. Ancak doğup büyüdüğüm yere taban tabana zıt olan bu kentte resmen amaçsızca yaşıyorum, keyif almadan yaşıyorum. İstifa etmeye ve İzmir'e geri taşınıp sıfırdan bir hayat kurmaya, iş aramaya da cesaretim yok.

İnsanlara sorduğumda yaptığımın şımarıklık olduğunu söylüyor bir kısmı. Millet iş bulamıyor, sen şikayet ediyorsun diyen var. Haline şükret diyen var. Şükrediyorum orası ayrı konu. Ama keyif almadan yaşamak, sadece ölmemek için yaşamak yeterli midir? Hayatımdan keyif almıyorum. Doğduğum büyüdüğüm yerlerin sokaklarında amaçsızca yürümenin, oradaki eski arkadaşlarımla oturup saatlerce muhabbet etmenin hayalini kuruyorum. 30 yaşımı geçtim ama hala hayallerim ve düşüncelerim bu. Resmen amaçsızca yaşadığımı hissediyorum. Şehirde sevecek şeyler bulmakta zorlanıyorum. Deniz kıyısından ve nispeten rahat bir memleketten gelmenin sebebi mi bu? Kişilik yapımın etkisi mi bilmiyorum. Bana burada her şey renksiz, sıkıcı, soluk geliyor. Her seferinde memlekete gitmenin hayallerini kuruyorum.

Benzer durumları yaşayanlar var mı? Şımarıklık mı yapıyorum? Çok şey mi istiyorum?

 

kobuzchu kiz'a ek olarak; siz acaba "buyumeyi" sevmemis olabilir misiniz ? cocuklugunuzu, gencliginizi ozluyor olabilir misiniz ? evlilik, cocuk, is derken bunlar mi size zor geldi acaba ?

sweetoffice

Cevaplar için teşekkür ederim.

@kobuzchu kız

Sosyal çevrem kısıtlı evet, pandemi öncesinde de kısıtlıydı. Ancak pandemiden önce dediğiniz aktivitelerin bir kısmını yaptım, evet, fakat Ankara Kalesi beni çevresi itibariyle ürkütüyor mesela. Bakın hiçbir şehri kötülemek istemiyorum, belki sorun bendedir fakat ben Çankaya ilçesi sınırları hariç eşimin elini tutup güvenle yürüyemiyorum pek fazla. Yani benim doğduğum memlekette insanlar sokaklarda yaşar, gece bile ara sokaklarda şortlu, etekli kızları bulabilirsiniz. Ben erkek olarak akşam bile dışarı çıktığımda eşimin kıyafetine karışmak zorunda kalıyorum. Yaşamayan bilemez. Deniz kıyısı rahatlığı ile iç bölgelerin soğukluğu ile ilgili bir durum belki bahsettiğim. Her yer bina, her yer gri geliyor bana. Çok klişelere girmek ve suçlama yapmak istemiyorum. Benim hissettiklerim bu. Yoksa güzel bir konsere, tiyatroya, oyuna gittiğimde mutlu oluyorum fakat Ankara "sokakta" yaşanabilen bir şehir değil. Ben özgürce kilometreler yürüdüğüm zamanları özlüyorum.

@sweetoffice

Büyümeyi sevmediğim kesinlikle doğru bir tespit fakat eşimle kendi şehrimde olsak daha mutlu oluruz diye düşünüyorum. Kısa zaman gittiğimizde zaten kendimi daha mutlu hissediyorum. Yalnızken bile yapacak bir sürü şey buluyorum. En basitinden deniz kenarında oturmak, sevdiğim semtlerin sokaklarını turlamak gibi. Ama burada bunu yapamıyorum. İzmir'de de çalıştım. Orada da dertlerim vardı fakat her gün umutla beklediğim bir şeyler yoktu, genel anlamda 10 üzerinden 5-6 mutlulukla yaşıyordum. Şimdi (pandemi öncesinde de) 2-3 puanı geçmiyordur herhalde.

@imojeen

İkimizin İzmir'de tatmin edici bir iş bulması biraz zor gibi gözüküyor. O burada mutlu. Halbuki ikimiz de İzmirliyiz ve ailelerimiz orada. Ama düzen burada oturdu işte.

Bazen düşünüyorum. doğu illerimizden birine, küçük bir şehire de gidebilirdim. Orada ne yapardım diye. Bunları düşününce yaptığım şımarıklık diyorum. Ama kendimizi mi avutuyoruz yoksa modern kölelik düzeninde her şeyi normalleştiriyor muyuz bilmiyorum. Sevdiğim şehirde, memleketimde bile yaşaamıyorsam, hangi refahtan, hangi haktan bahsediyoruz diye düşünürken buluyorum kendimi bazen.

semsettin

sürekli arkanıza baktığınız için önünüzdeki yeni yolları göremiyorsunuz. kafanızın içi tamamen arkaya dönükken görmeniz imkansız. sevecek şeyler bulmakta zorlanmanızda bu nedenle, zihniniz o kadar ön yargılarla, geçmişle ve izmirle dolu ki yeni şeyler için alan yok zaten.

ön yargılarınızı ve geçmişte yaşamayı bir kenra bırakırsanız ancak o şekilde yeni bir hayat kurmanız mümkün olur.

Phoebe

Hocam 2 yol var.

a- Dönebilecek bir yol bulmak
b- Sevmeyi öğrenmek.

İkisinden birini başarabilirsiniz, hiçbir şey imkansız değil.

Sadece b şıkkına gidilecekse:
Biraz fazla taraflısınız. Ankara o kadar cehennem ve güvenilir olmayan bir yer değil. Bunu bir süre orada yaşamış ve hala da kardeşi orada yaşayan biri olarak söylüyorum. İzmirli olup Ankara'da yaşayan arkadaşlarım da epey var. Her şehrin kendine göre güzellikleri ve zorlukları var. Kabullenmek ve harekete geçmek lazım.

lcha

Ankara’da üniversitem nedeniyle üç yıl yaşadım.

Her fırsatta İstanbul’a geri döndüm. Bunun sosyal çevreyle bir alakası yok. Sosyal hayatımda hem etkinliklere katılıp hem de sosyal projeler yürüten, sürekli ekip çalışmasına katılan bir insanım çünkü. 5 yıl uzaklığa rağmen hala çok yakın olduğum bir arkadaş grubu da edindim.Yine de sevmedim şehiri. Tiyatro oyunlarını takip etmekle, müze gezmekle şehir sevilmiyor. Arkadaş çevresiyle de sevilmiyor.

Çünkü çirkin. Soluk. Akşam sokakları boş. Kışı insanın dışarıda vakit geçirip, gezip dolaşacağı şekilde geçmiyor. Ayrıca İç Anadolu insanı biraz şey, zor.

Şımarıklık değil. Sevmediğinizi kabullenip başka şehirde iş arayın. Keyifsiz yaşamanın ve bir yeri zorla sevmeye çalışmanın ne manası var?

buf-e kür

Denizi olan bir kentte doğup büyüyüp, öğrenci olarak 5 sene ankarada yaşamış biri olarak cevap vermeye geldim. Ve verilen cevaplara göz atınca kobuchu kız +1 gibi olacak.

Ben de ilk bir iki sene hiç keyif alamamış alışamamıştım. İhtiyaç duyduğum şeyleri bile alamıyordum. Eve gidince alırım diyordum. İlk yıl 40-45 otobüs biletim vardı saymıştım. Mezun olurkense bambaşkaydı.

Öncelikle Ankaradaki gerçekten en güzel şeylerden biri Devlet Tiyatrosu. (şuan içinde bulunduğumuz süreci hariç tutuyorum) Hala orada izlediğim bir çok oyunu mutlulukla hatırlıyorum. İstanbula geldim yine sayısız oyun izledim ama asla yerini tutmuyor. Ankaradaki bütün sahnelerde gidip oyun izlemişliğim vardır. O açıdan bile güzel. İstanbul gibi ulaşmak için sürünmüyorsunuz. Bence sık sık gitmeye çalışın bilemiyorum sever misiniz ama.

Sonra Ankara yürümek, dolaşmak için çok güzel bir şehir bence. İstediğiniz yere şıp diye de varabiliyorsunuz. Küçükesad, Bestekar, Tunalı, Tandoğan, ve hatta Sakarya Caddesi bile gezinmesi eğlenceli yerler gibi gelirdi bana. Buralarda arkadaşlarınızla yiyip, içip eğlenebileceğiniz yerler için seçenek de çok. İsterseniz 2 saatte moddan moda takılabilirsiniz.
Ben mesela binaların üst katlarında bar cafe bistro kitapevi şu bu olması olayını ilk kez Ankarada görmüştüm. Çok garip gelmişti. Karanfilde filan hiç kafamı kaldırıp bakmamışım bu binaların üstünde ne var acaba diye. Sonra onu keşfedince tek tek çoğunu denemiştim.

Ben avm hiç sevmem ancak Ankara da Kent Parkı çok severdim mesela. Belki içindeki Arkadaş Kitap evinden ve çok büyük olmasına rağmen az dükkan olmasından dolayıdır. O kitapevini saatlerce dolaşmak çok hoşuma giderdi çünkü rahatsız edecek pek bir şey olmazdı. Kalabalık yoktu, sakindi.
Mogana bisiklet sürmeye yürüyüşe gidebilirsiniz.

Biraz da Phoebe +1 olsun. Bence orada size aileyle beraber hatta bazen kendi kendinize yapması eğlenceli şeyler bulabilirsiniz.

Bence her boş vaktinizde Ankarada gitmediğiniz/yapmadığınız bir şeyleri deneyin. Onları yaparken başka şeylerle de karşılaşırsınız derken derken bir şeyler çoğalır.

a perfect lie

Uzun uzun ne güzel cevaplar yazmışsınız ya. Güzel insanlarsınız. Çok teşekkür ederim hepinize. Burada farklı bakış açıları görüyorum, kendimi değerlendirmemi sağlıyor.

Umarım bol bol cevaplar gelir. İnsanların tecrübelerini ve fikrini öğrenmek beni sevindiriyor.

semsettin

Sorun şehirlerle alakalı değil. Bulunduğunuz şehir Ankara değil de İstanbul'un deniz kıyısında yer alan güzel, sakin, güvenli bir semti olsa yine aynı hissederdiniz. İzmir'e taşınsanız yine aynı şekilde amaçsızca yaşayıp, hayattan keyif almamaya devam edeceksiniz. Siz sanırım yaşadığınız sorunlara çözüm olarak İzmir'i görüyorsunuz ama öyle değil.

Ankara, İzmir'e zıt bir şehir değil. Siz İzmir'de taşınsanız orada yaşasanız hayatınız daha güzel olacaksandığınız hiç böyle düşünüyorsunuz. Üstelik İzmir'in her noktası sizin anlattığınız gibi değil.

GoodMorningTeacher

Ankarada izmirde çöp şehir. Tatavaya hiç gerek yok İstanbul'a gel :D

Buf e kür Ankara'nın durumunu çok iyi özetlemiş. Ağzına sağlık.

eazy
1

mobil görünümden çık