Kat sayısı artınca genelde o düşme olmuyor zaten.
Kaba hesap,
Yüzde 50 ile verdiğinizi düşünün inşaatı müteahhite.
Toplam bina 100m2 den 5 kat olsa 500 metre kare
YuDe 50 ile verseniz 250m2 ye inmesi gerekir daire sahiplerine kalan alanın.
Aynı kalması için de inşaat alanının iki katına çıkması gerekir.
Kaba hesap yöntemi bu
Müteahhit olarak cevaplayayım;
120 m2 10 daireli bir binanız olsun, toplam 1200 m2 kapalı oturum alanı diyelim kabaca.
Benim burayı yıkıp yeniden inşa ettikten sonra maliyeti ve karımı çıkaracak kadar bana daire kalması lazım. Yani size 10 daire veriyorsam piyasaya göre aşağı yukarı 10 daire de benim almam lazım ki aldığım 10 daireyi satınca maliyeti ve karımı çıkarabileyim.
Şimdi zurnanın zırt dediği yer;
Sizin binanızın olduğu arsanın şu anki imar izni toplamda 1200 m2 ise 10 daire size 10 daire bana çıkması için daireleri 60 m2 yapmak zorundayız.
Bu her bina ve her arsa için eşit bir durum değil, kimi arsalar var zamanında onlarca daire yapılmış üzerine ama şimdi yıkıp yapsak 8 daireden fazla olmuyor mesela, e ama hali hazırda 10-12 hatta bazen de daha fazla daire sahibi olunca yıkıp yeniden inşa etmek müteahhitin ticareti ile mümkün değil.
Bu gibi durumlarda daire sahipleri ceplerinden müteahhite para vererek bir yol bulmaya çalışılır.
Bazı daire sahipleri de var ki 1 dairesi varken kentsel dönüşümden sonra birden fazla daire alıyor karşılığında.
Tamamen arsanın şu anki üzerindeki daire sayısı ve yeni yapılabilecek daire sayısıı ile alakalı bir konu.
@john bloor +1
bursa büyükşehir belediyesi bu gibi durumlarda anlaşmazlık yaşanmaması, kentsel dönüşümde müteahhitleri teşvik gibi amaçlarla belediye meclisinde 0.50 emsal artışı hakkı verdi mesela. john bloor'un aynı örneğinden gidersen toplam kapalı alan 1200 iken 1800 m2 inşaat hakkı verildi.
bunu fırsat bilen müteahhitler, kentin çöküntü alanlarından ziyade gittiler, yeni yapılanmış, imarı planı düzgün olan nilüfer ilçesinin ataevler semtindeki güzelim sitelere göz diktiler. bir şekilde depreme dayanıksızdır diyerek sitelerin yıkılmasını sağladılar. yer sahipleri dünden razıydı çünkü 30 yıllık binada oturmak yerine, sosyal tesisleri, havuzu olan yepyeni dairelerine kavulacaklardı.
imar planı hazırlanırken, konut yoğunluğuna göre okul, sağlık ocağı, park gibi kamusal alanlar planlanır. yolların sokak mı ya da cadde mi olacağı, bu planlamaya göre belirlenir.
bu yepisyeni projeler, ilçe belediyesinin (chp) itirazlarına rağmen büyükşehirde (akp) kolayca onaylandı. ilçe belediyesinin derdi, projelerin yaratacağı yoğunluğun hesaplanmaması, gelecekte büyük sorunlar yaratacak ve bu sorunlar için ne yer sahipleri, ne de müteahhitler tek bir çaba göstermeyeceklerdi. bu işin maliyeti ise ilçe belediyesi tarafından karşılanması mümkün değildi.
yüze yakın site başvurdu. pek çoğu yıkıldı. bir kısmı depreme dayanıksız iyerek boşaltıldı. bursa içinde binlerce aile güzelim evlerinden olup kiraya çıktılar. varan 1: bursa konut piyasası satılıkta da kiralıkta da altüst oldu.
derken meslek odaları bu saçma sapan, emrivaki, geleceği düşünmeyen vizyonsuz planları dava etti. çok doğal olarak kazandılar. peki site sakinlerine ne oldu? büyük bir kaos. çoğu kira yardımı bitmesine rağmen varoşlarda dahi olsa zar zor bulduklar evde kiracı durumuna düştüler. evleri yıkıldı, yenisi yapılmıyor. yıkılmadıysa eğer içine giremiyorlar.
dava sürecinde tamamlanan projelerin hak sahipleri evlerine yerleştiler bu arada. fakat sorunlar şimdiden başladı. Bursa'nın en nezih semtlerinden ataevlerde, özellikle pik saatlerde yoğun trafik oluşuyor. market sayısı iki kat arttı, otopark sorunları başladı. mahalle parklarında bile hissediliyor yoğunluk, çocuk sesi arttı, parklarda gece berduşlar çoğaldı.
bu kadar uzun anlatmak istemezdim, alakalı mı konuyla siz karar verin ancak paylaşmak istedim. özetle; kentsel dönüşüm bedavaya olmuyor. ya para vereceksiniz, metrekareniz korunacak. ya mevcut hayat tarzınızdan feragat ederek, kura sonrası istinat duvarı göreceksiniz, arabanızı park etmekte zorlanacak hatta belki evinize daha geç ulaşacaksınız. ya da ilk depremde yıkılan binanın altında kalacaksınız.
depremde deprem değil, bina da değil, yoksulluk ve yolsuzluk öldürüyor.