gerçekten anlayamıyorum. hiçbir şey olmasa bakın türk malı giyiyorum demek için bile yapılır. bu lüks/ithal takıntısı geçmişte yaşadıkları yoksulluğun dışavurumu mu yoksa başka bir neden mi var sizce?
türk markalar fransız markalarla yarışabilecek düzeyde değil. rte ve etrafındaki herkes "itibardan tasarruf olmaz" düşüncesinde olduğu için hep en pahalı şeyleri giyiyorlar.
Görgüsüzlüğün ve fakirlikten ani zenginliğe geçişin dışavurumu. Bir de sonuçta parasını kendi vermiyor, sen ve ben veriyoruz.
Modacilari da giydiriyo olabilir.
tekstil ülkesi olmamız ile alakası yok. biz normal insanların günlük giyeceği tarzda ürünler üretip her yere satıyoruz ama marka ve kalite bambaşka olaylar, italya ve fransa en iyi örnekler. tabii bunda erdoğanın her şeyin en iyisi benim olacak sendromu da etkili.
zaten o markaların birçoğu türkiye'de üretilip gönderiliyor. neyin becerilemediğini düşünüyorsunuz ki burada?
türkiye'de istendiğinde bu standartta bireysel tasarım da yapılır dikim de ama amaç estetik mi yoksa marka giyinmek mi?
zenginlik çok ayrı bir duygu galiba. okumuş zengin eğitimli bir abimiz evine altın kaplama kemer yaptırdı üstüne de led döşettirdi. garip garip para harcıyor. anlamak için zengin olmak lazım.
osmanlı padişahlarının fransa hayranlığı da etkilidir bence.
becerememek ile ilgili değil. 50 liraya satılan tişörtün üzerine timsah logosu koyunca fiyatı 500 lira oluyor. bu becerememek ile ilgili değil marka değeri ve prestij(!) ile ilgili.
edit: pardon 500 değilmiş 699 liraymış.
türkiye'den bir tekstil markası söyler misin dünyaca tanınan?
dünyaca tanınması mı gerekiyor? 1900'lerin başlarında Atatürk jilet gibi giyinirken elbiselerini hangi büyük markadan almış?
tutarsın bir terzi diktirirsin en kötü. yapmazsan böyle "hani yerli ve milliydi" diye sorarlar. yani yapılmayacak bir şey değil, öyle olsa anlarım. ben demiyorum ki tank üretsin, alt tarafı bir gömlek kravat.
rose parks +1
atatürk kendi kıyafetlerini tasarlayıp özel diktiren falan bir adam.
o zamanların ermeni terzileriyle bugünkü terzilerin kıyas kabul etmeyeceğini zaten biliyoruz.
şimdi bakıldığında bile jilet gibi giyindiğini söylüyoruz.
o ayrı bir zevk, yani kimse giydirmemiş, kendi tercihleri doğrultusunda dikilmiş her şeyi.
dünyadaki diğer devlet başkanlarının, liderlerin vb. büyük kısmını ve rte'yi de birileri giydiriyor.
ne giyeceklerine karar verip onu terziye diktirmek ve/veya kendi dikmek zaten tasarımcılık dediğimiz şey.
dolayısıyla, bir stilist tarafından giydiriliyorlar ve var olan tasarımcıların ürünleri tercih ediliyor.
ülke tekstil ülkesi olabilir ama bu seri üretimle ya da kumaş dokumakla ilgili bir şey.
terzilik, tasarım başka şeyler.
örnek veriyorum; taktığı lanvin kravattır ama kumaşı altın yıldız'dır mesela.
biz ancak bunu sağlayabiliyoruz tekstil ülkesi olarak.
prestijli ve şık giyinmeleri yanlış değil zaten.
görgüsüzlük yanlış.
dikkat çeken sonradan kabul gördükleri çevrelere ait hissetme çabası ve aşırılık. devlet adamlarının dünyaca ünlü tasarımcılardan giyinmelerine karşı değilim. giyimde de insanlar elektronikteki gibi güvenli yolu tercih edebilirler. ama mağaza kapatmak, baştan aşağı marka kuşanmak işin aşırılık, doyumsuzluk kısmı. zevk sahibi biri belki sadece birkaç parça ünlü tasarımcılardan sahip olur ama daha uygun parçalarla öyle iyi birleştirir ki marka meraklılarından çok daha iyi görünür. olmayınca olmuyor.
(bkz: bu biraz bana abartılı geldi)
@blatta
80 milyonluk ülkede göze hoş gelen bir takım elbise yaratabilecek tek bir terzi bile yok mu yani? yoksa prestij derken bahsettiğin marka giyinmek mi?
terziye ne giyeceğini senin söylemen lazım.
öyle bir zevk ve vizyon var mı ortalıkta?
onu açıklamaya çalıştım.
stilistin kıyafet dikeni ya da diktireni de tasarımcı dediğimiz şey zaten.
"marka giymek" biraz düşük bir tabir.
zaten onların yaptığı şey marka giymek değil, tasarım giymek.
marka giymek lacoste gömlek giymek gibi bir şey.
yani fransız malı dediğiniz şey o.
fransız, italyan vb. bilinen tüm markaların isimleri, o markaları oluşturan terzilerin isimleri zaten.
valentino ya da ysl birer terzi yani.
seri üretim kolu da var, yani valentino kot pantolonlar gibi mesela.
ama defilelerde görülen terzilik yani tasarım kısmı.
prestij de marka giymek değil, tasarım giymekten gelen bir şey.
büyük ve başarılı tasarımcıların büyük kısmı da fransız ya da italyan zaten.
devlet başkanı olarak kaliteli giyinmesinde bir sorun yok.
mağaza kapatırcasına bir görgüsüzlükte ve buldumcuklukta sorun var.