Bunu her yaşadığımda inanılmaz derecede karalara bağlıyorum. Yemekten kesilme, stres, işlere konsantre olamama. Ömrüm boyunca oradan oraya tayinimiz çıkıp durdu. Her alıştığım yerde en güzel anında koparıldım oradan. Nice dostluklar edindim ama hepsi farklı şehirlerde kaldı. Son 13 yıldır demir attık bi şehire. Güzel dostluklar edindim ve dostluklara inanılmaz önem veririm. Canımı, paramı her şeyimi verecek kadar. Kimseyi yarı yolda bırakmadım desem yanlış olmaz. Lakin kiminle dostluk kursam adamın ya tayini çıkıyor, ya başka şehire taşınıyor. Bıktım, inanılmaz derecede bıktım. Kendimi çok çok fazla yalnız hissetmeye başlıyorum. Bir daha arkadaşlık ilişkisi kurmasam mı acaba diyorum. Zira o da bir sebeple uzaklaşacak. Yakın dostumun tayini çıktı yine ve ben şu an dağıldım. Resmen yemek yiyemiyorum, iş yapamıyorum, fazlasıyla stresliyim. Bu anormal bi durum mu? Bi kere yahu, bi kere de kalın şu şehirde gitmesin tanıdıklarım. Yaşım küçük filan da değil, 35 yaşındayım. Ve bu durum yaşandığında hemen diğer arkadaşlarıma sarılıyorum, arayıp soruyorum. Akrabalarımın yanına giderim en kötü diyorum. Sanırım yalnızlık korkusu. Evlenmek gibi bir fikrimin de olmadığı için arkadaşlıklar daha önemli geliyor bana. Gündelik yaşantımda aşırı duygusal, minnoş bir tip de değilim. Hayata duruşum sert bile sayılabilir. Peki neden dostlar gidince böyle perişan oluyorum. Herkes benim gibi mi, bu durum normal mi, yoksa bende mi bi anormallik var. Neredeyse bir daha biriyle arkadaş olmayacağıma ant içicem. Nedir benim bu durumum?
özellikle +30'lar yaşlarını belirtirseler sevinirim.
Konu hakkında özelden destek vermek isteyen, konuşmak isteyen olursa yazabilirler.
37 e.
ne kadar güzel yazmışsın. düşüncelerinde hiç yalnız değilsin. benim de böyle bir kaç yakın arkadaşım oldu. ayrıldığımızda ben de benzer tepkiler vermiştim. hayatın değişiyor. hayatının önemli bir kısmını aldığı için boşluğa kapılıyorsun. benzer dostluğu bulamayacağını düşünüyorsun. özellikle yaş aldıkça doğru da. eskisi gibi olmuyor arkadaşlıklar. benim 23-27 yaşlarım arasındaki arkadaşlarımla yaşadıklarımı şimdi kimle tekrar yaşayabilirim ki? beraber lisanslama sınavlarına girmek bile ayrı bir bağ. güçlü bir bağ.
dostluk da paylaştıkça, önemli olaylara beraber göğüs gerdikçe, birbirine yardım ettikçe güçleniyor, değerleniyor. şimdi herkesin düzeni oturmuş, herhangi bir zorluğu kalmamış, ne paylaşacaksın?
bundan sonra belki arkadaş grubunu büyütmeyi deneyebilirsin. bir kişi gittiğinde o kadar da etkilemeyebilir.
arkadaşlıkla ilgili güzel bir film. seni daha da melankolik yapabilir.
www.imdb.com
Aynı durumdayım. Ve buna alıştım. Kimi evlenince, aile kurunca gitti. Kiminin tayini çıktı. Kimi yurtdışına gitti. Yani herkes kendi hayatını kendine göre şekillendirip hayatına devam ediyorlar. Siz de öyle yapmalısın. Böyle perişan bir hale düşmenizin sebebi yalnızlık korkusu. Kimi bu korkuyu kafaya çok takar kimisi de benim gibi umursamama eşiğine gelir. Çünkü perişan oldugumda yaşayacagımız psikolojik çöküntüler daha fazla zarar verir bize. Mesela ailem bu durumlardan yakındıgım zaman aile kur derler hep. Aslında düşününce mantıklı da geliyor. Arkadaşlarımla vakit geçiriyorken aldıgım keyfi bana yaşatabilecek, böyle sadece bir eş değil de her şeyimi paylaştığım bir eglenceli dost olursa sorun ortadan kalkacak gibi geliyor. Çünkü o kişi hep yanımda olacak ve mutluluk verecek. Yedigimin içtigimin ayrı gitmediği eglendigimiz gezdiğimiz hoş sohbet ettigimiz arkadaşlarım şimdi aynısını eşleriyle yaşıyorlar ve çok mutlular. Bize bak bir kenarda perişan somurtuyoruz.
Benim fikrim bu yönde.
"Yakın dostumun tayini çıktı yine ve ben şu an dağıldım. Resmen yemek yiyemiyorum, iş yapamıyorum, fazlasıyla stresliyim. Bu anormal bi durum mu?"
evet. 35 yaşında bir insanın çevresindeki insanlardan bu kadar etkilenmesi çok garip. insanlar gelir ve gider. hayat yolculuğunda tek başınasın.. çok iyi anlaştığın çok sevdiğin arkadaşların da hemen yarın gidebilir. kafaya takmayacaksin.
arkadaşımın eşi bir başka ile atanınca arkadaşımın da tayini olacak gibi - eş durumu- gidecek olmasına hem seviniyorum hem de üzülüyorum. yani ev arkadaşım gitse bu kadar üzülmezdim ama o gidince üzülecek gibi oluyorum. giderken vedalaşmayı bile düşünmüyorum.
30 yaş k.
Yaşadığım şehirde arkadaşım yok desem yeri. İnsanlara bağlanmamayı öğrendim zamanla. Malesef hayat acı bir şekilde öğretiyor bunu.