Eşimin kardeşi (eşim küçük kardeş) bizim yaşadığımız şehirde diş tedavisi yaptırıyor (ki kendisi İstanbul'da yaşıyor, bunun için Antalyaya gelmesi de garip bana göre, özel bir doktor bulma olayı da yok).
Neyse eşim söyledi "şu gün bizim evlilik yıl dönümü, bir şeyler planlayacağız, ona göre ayarlar mısınız günleri?" -ki ben direkt şu şu günlere göre alsınlar gidiş dönüşü diye söylemesini rica etmiştim eşimden ama ayıp olurmuş?-
neyse şimdi kardeşi, diğer kardeşi ile beraber bi hafta bizde kalacak şekilde ayarlamış günleri, dönüş günleri de evlilik yıl dönümümüzün sabahı (bir önceki hafta da bizdeydi, 2 hafta önce de iki kardeş tatil+ziyarete gelmişti bize).
Bana çok saçma geliyor bu, yani ben olsam önce hangi günler uygun derim, hiç bir şey söylemeseler birkaç gün önce ayrılırım.
Ben mi abartıyorum yoksa garip bir durum mu var burada arkadaşlar?
Abartmıyorsun. Özür dilerim ama saygısızlık. Bir de memlekette dişçi mi kalmadı.
Koca İstanbulda dişçi kalmadı mı da Antalya’ya geliyor, Hemde yeni evli evine hemde yıldönümünde? Ortalığı dağıtır, Tanzanya canavarına dönüşürdüm. Kendi kardeşimin asla böyle bir şey yapmasına izin vermez ve gereken lafları edip annemlere kadar söylenirdim de eş kişisinden de aynı şeyi beklerdim. Çok şükür eş adayım da benim gibi bu konularda ama aynı şey benim başıma gelse olay çıkarırdım. Evime gelme tarihine kadar ben belirler gerekirse İstanbul’da iyi bir dişçi bulur hem tatil keyfi hem dişçi bahanesini önlemiş olurdum.
Otomatik düzeltme kurbanıyım hep. Ana fikri anladınız siz yazdıklarımdan inşallah.
@tolkien;
o günlere göre alsınlardan kastım, biz müsait olmadığımız tarihleri verelim, ona göre alsınlar biletleri, sonuçta bize gelecekler kalmak için, otel opsiyonu yok.
ama eşimin mantığına göre öyle de demek olmazmış, yanlış anlarlarmış. Fakat buna rağmen ilgili günün sabahı ayrılmaları bana saçma ve düşüncesizce geliyor.
@Hallegadola;
seninle aynı hissiyata sahibim. Eşimin de bu kadar pasif kalmasına ve normal görmesine çok şaşkınım.
Açıkçası çok bozuldum ama belli etmemeye çalışıyorum, bu da beni yoruyor.
Belli etmemeye çalışıyorum deme belli et, bozulduğunu, istemediğini belli et.
Yeni evlisiniz şimdi alttan alırsan ileride daha yüzsüz olurlar. Hem eşin hem de onlar.
Yani bak eşinde onlarla kardeş ve maalesef aynı kafada. Öyle olmasa bu kadar rahat olur mu?
Aile içinde olur böyle şeyler, idare et,büyüklük sende kalsın. Gerekirse bi hafta sonra bile kutlarsınız. Eşinle huzurun olsun elbet ama aileyle de iyi geçinmeden o da olmuyor.
bence yüz verme alışırlar +1
resmen diş bahanesiyle tatile geliyorlar. tarih belirlerken size sorma nezaketi bile göstermiyorlar (nezaket de değil gereklilik bu ama neyse) ki 2 hafta önce yine gelmişler.
çok ayıp bir şey.
abi ver anahtarı evde takılsınlar sen de al eşini git başka yere. corona falan var ama bul bir çözüm. gerekirse çok geç saatte eve gel. eve de yemek memek bırakma, mal gibi kalsınlar. madem kendi evleri gibi davranıyorlar, misafir gibi titizlenme, vay karşılayım vay ağırlayım deme, çözümü de kendileri bulsunlar...
@nucleon, bence eşinize ne hissettiğinizi söyleyin. İnsanız sinirleniriz. Bazen çok anlamsız şeylere kızabiliyor karşıdaki insan, söylemeyene kadar anlamıyoruz. Eşler birbiri ile hislerini her şeyini paylaşmalı bence.
Durum normal değil, yukarıdaki arkadaşlara katılıyorum, yüz verilirse alışırlar. O ev sadece eşinizin değil ikinizin evi; ikinizin de onayı olmadan kimse gelemez.
Annemle babama çok defa ders çalışmam lazım veya hastayım diye misafir kabul ettirmedim. Arada söylenseler de bana hak veriyorlar. Aile içinde bu gibi durumlarda ortak karar alınmalı. Baktınız olmuyor anahtarı onlara verin, siz başka yere gidin +1
Hatta bir defasında annem Almanya’dan gelen dayısının kızını aradı, bizim kızın çok dersi var diye. Bozuldular onlar da ama yapacak bir şey yok. Böyle çok defa annemin ve babamın akrabalarının gelmesini engelledik. Yatılı misafir kadar sevmediğim bir şey yok hele ki bizim ev kadar küçük eviniz varsa. Evin ambiyansı kokusu değişiyor, her yer her yerde oluyor krize giriyorum.
Teşekkürler arkadaşlar, çoğunluğun benimle aynı fikirde olmasi, kendi düşüncemin pek yanlış olmadığını destekledi açıkçası.
Konuyu eşime de açmistim zaten duyuru açmadan, doğrusu o da pek memnun değil ama herkesi memnun etmeye çalıştığı için durumun buraya geldiğini belirtti, bu konuları pek iyi idare edemediğini düşünüyor o da.
Neyse, ben de tavrimi biraz belli edeceğim, herşey çok normalmiş gibi davranmayacagim bu durumda.
Çünkü açıkçası ileride yeniden bu konuları ve belki daha ciddilerini konuşmak ve düşünmek istemiyorum. Durduk yere yaşam kalitemizi düşürüyorlar.
beleş tatil kapısı bulmuşlar gibi valla, o ne öyle ayda 2 kere İstanbul'dan Antalya'ya ziyaret? :D
ben empati yapınca sinirlendim valla, siz de baştan sınırlarınızı net çizmediğiniz sürece boşuna kendi enerjinizi tüketirsiniz.
eğer dönüş yapmadıysan o tarihte evde yokuz bilmem ne şehrine eğitime gideceğiz de,onların da biletleri yansın,ne zaman biteceği de belli değil diyerek,süreci sabote et.Virüsle alakalı da bişeyler söyle,alışmasınlar,her seferinde bişeyler uydur hatta,yüzsüzlük onlarda yoksa sende hiç olmasın
Evet bir de virüs konusu var, biz kendimizi oldukça iyi izole ediyoruz, hiç uçağa binmedik, toplu ulaşım sıfır, ama onlar İstanbul'dan uçakla kaç kere gelip gidiyorlar. Açıkçası ben korkuyorum ama onlar da sözde dikkat ettiklerini söylüyorlar, virüsten çekinen insan şu zamanda şehirlerarası tedavi işine hiç girmezdi diye düşünüyorum.
Çok zor işlermiş bunlar gerçekten, koca koca insanların bu kadar düşüncesiz olabilmesi, insanın eşinin de buna çanak tutması gerçekten yıpratıyor, üzüyor.
bence de yüz verme alışırlar +1
beleş tatil kapısı bulmuşlar +1
hatta yüzsüzlük onlarda yoksa sende hiç olmasın +1
Evli değilim. Ancak bu işlerin akrabalık dahi olsa karşılıklı saygıya dayandığını düşünüyorum. Saygı da kazanılan bir şey, eğer size ve ailenize saygı gösterilmiyorsa ve amaç değil araç olarak kullanılmaksa olay, siz de vurun masaya yumruğunuzu.
Kavga edin demiyorum tabi ki, ancak (mesela sizin yıldönümü 30 ağustos) siz de 28 ağustostan itibaren müsait olmadığınızı, kayınçolarınızın buna göre plan yapmalarını ve 28'inden sonra evde olmayacağınızı açık açık söyleyin. O saatten sonra ister bir haftalığına gelirler, 5. günde bir otele geçerler; ister 7 gün değil 5 gün kalırlar, ister hiç gelmezler; onların bileceği iş olur.
Eğer "siz anahtarları bize bırakın gidin ehehehe" yüzsüzlüğüne de girerlerse, aynı vurdumduymazlıkla "ev bizim evimiz, otel ya da pansiyon olarak işletmiyoruz maalesef." dersiniz.
Eşiniz bu duruma kızabilir, tabi ki, çünkü arada kalacaktır. Size "çıkarıp masaya vurun" deme sebebim de bu. Tüm insiyatifi, eşinizle konuşup anlaşarak tabi, kendi üzerinize alıp bizzat konuşun. Tekrar eşinizi araya sokmaya çalışırlarsa da hem ortak karar aldık dersiniz hem de eşiniz de başını biraz dik tutup sağlam durur.
Böyle basit bir şey için bile işlerine gelmediği için tavır alacak olan akrabadan da, kardeş dahi olsa, hayır gelmez zaten bence.
Siz sağlam durun yeter ki... Ancak eşinizi incitmeyin ve ortak karar alın. Evlilik iki tarafın da tolerans göstermesi gereken bir kurum ama üzerinize binmelerine de izin vermeyin.