abd'de maaş 2000 birim, ingilterede 1500 birim, japonya da 170bin birim, türkiye 2300 birim.
bu maaşlara göre, mutfak masraflarını kıyasladığımızda türkiye birim olarak 2-3 kat pahalı, araç fiyatlarında 8-10 kat pahalı, gezip eğlenme konusunda ortalama 3-4 kat pahalı.
ama ev konusunda birim olarak çok yakınlar. türkiye de ortalama ev fiyatları 300k (en büyük ve en küçük şehirleri saymazsak), abd'de 250-300k, ingiltere 250k (londra 600k ama diğerlerinin ortalamsına bakalım) birim, japonya 40 milyon birim.
japonyanın hali tamam %72'si dağlık bir ülke anlaşılıyor o. peki alım gücüne göre uk, abd ve pek bakmadım ama bilimum avrupa ülkeleri de böyle.
toprak mı pahalı? neden?
not : uç örnekler vermeyin, şu fiyata şurda şu ev bulunur aslında diye, ortalama belirttim hep.
not 2 : ev kalitesine de girmeyelim zira, türkiye'de de çok iyi işler çıkaran firmalarımız var.
aslında anlatmak istediğim şey şu çok rakamlarda boğulmamak lazım, dediğim ülkelerde temel ihtiyaç olan ulaşım, gıdaya ulaşmak katbekat kolayken konuta ulaşmak niye bizimle eşit zorlukta?
gelişmiş avrupa ülkeleri (örn. almanya) için konuşacak olursam, dikey büyüme ve ev bolluğu yok. münih, berlin gibi büyük şehirlerde bile her yer bizdeki gibi 50 katlı plaza, 10 katlı apartmanla dolu değil. devlet betonlaşmayı kısıtlıyor. dolayısıyla şehirlerin metrekaresi bizimkinden daha değerli.
hesabındaki sıkıntı hesabı asgari ücret üzerinden yapmış olman. tr'de asgari ücret ortalama ücrete göre çok yüksek. asgari yerine ortalama ücrete göre hesap yaparsan daha sağlıklı karşılaştırma yapabilirsin.
londra'da yasayan birisi olarak soyleyebilecegim su, hem satilik hem kiralik olarak asiri talep var ama bu talebi karsilayabilecek konut yok. bu yuzden hem kiralar hem satis fiyatlari yuksek. ev gorme isi ornegin, Turkiye'deki gibi arayalim gormeye gidelim gibi olmuyor (genelde). Herkese ortak bi saat veriliyor gelen tutuyor. Ha soyle mi olsun boyle mi olsun, bi daha geliriz derken ev coktan gidiyor.
Peki neden talep cok ama ev yok? Yine Londra ozelinde, milyonlarca bos arsa, ev yapilacak yerler, yikilip yerine 10 katli 100 haneli bina yapilacak yerler var. Ama yaptirilmiyor. Sehir mumkun oldugunca korunmaya calisiyor, nufus asiri artsin, goc olsun istenmiyor.
Turkiye ile kiyaslamasini rakamsal olarak bilmem, ama sunu soyleyebilirim. Turkiye'de esim ve ben araliksiz 10 sene calisip ancak bi evin pesinatini biriktirebildik. Ev 1 milyon, pesinat 20bin, geri kalan 800u kredi cekersek 120 ay icin neredeyse geriye 1.5 milyon odeme yapiyoruz, hem de ayda 10bin liranin uzerinde.
Ingiltere'de birim bazinda ev pahali olsa bile, ev almaya tesvik eden devlet destekleri var, 20 birak 120 ayi, 240 ay icin odedigin faiz turkiye ile kiyaslanacak turden degil. Yani birimi belki pahali, ama almasi cok daha kolay
Bir diger nokta yurt disinda ayda biriktirilebilen birim miktarin Turkiye'den daha yuksek olmasi ve kredi faizlerinin dusuklugu. Bunlar yurt disinda ev almayi kolaylastiriyor.
Ama diger yandan imar izni almak cok zor cunku dendigi gibi hukumet politikasi betonlasmayi kisitlama yonunde.
abdyi dışarıda bırakıyorum. orada yapılaşma politikası farklı. avrupa için konuşursak toprak değerli gereksiz yapılaşmaya izin yok inşaat sektöründe rant yok. türkiyenin ekonomisinde en büyük pay inşaat sektöründe ve zaten hükümet bu sebepten sürekli ev kredilerini düşürüyor. tabi ki bunda kültürün etkisi de var. evi olmayana kız vermeme durumu halen devam ediyor. zaten olması gereken bu olmalı evler pahalı taşıtlar ucuz olmalı ancak bizde tam tersine dönmeye başladı b sınıfı sedan araçlar 500 bin bandına dayandı. evler de kredi vs. gibi değişkenlerle peynir ekmek gibi gidiyor. 150 bin nüfuslu bir ilçe de yaşıyorum o kadar çok ev yapıldı ki bir sürü boş apartman görüyorum.
Asgari ücret kaç kişi aliyor buna bakmak lazım ilk. Türkiye'de asgari ücretli calisan sayisi Avrupa'dan falan cok daha fazla.
Ikinci olarak; misal Türkiye'de hem insan gibi yasanacak hem de kariyer firsati olan 4-5 sehir var yok ama Avrupa'da öyle değil. Bu sebepten herkesin 2-3 şehire yigilmasi ve o şehirlerin de müteahhitlere peşkeş cekilmesi yok. Ya da burada sorulan o insanı üzen "Çankırı'da yaşanır mi" gibi sorular yok çünkü arasında 100km olan sehirlerde medeniye degismiyor, iki şehirde de normal insanlar yaşıyor.
Bu arada basit örnek; Fransa'da yeni yapilan evlerden alirsan misal 300bin euro, devlet totalde 40-50bin euroya kadar verginden dusuyor 6-9 yil arasinda, teşvik olarak.
Yani bu böyle düz mantik x asgari ucret, y fiyat = z ay denilebilecek bir sey değil.
Türkiye'de aagari ücretli çalışan sayısı yüzde 42,9, ingiltere'de 4,9, hollanda 3,3, romanya 4, portekiz 16,8.
hükümet inşaata bu kadar teşvik verdiği halde durum bu. otomobile niye teşvik gelmiyor? çünkü onu ihraç edebiliyorsun.
bence tam tersi ucuz. okan serbes'in videolarını izliyorum. çocuk 250 bin dolara havuzlu müstakil ev bakıyor. bir süredir almanya'daki ev ilanlarına bakıyorum 300 bin euroya güzel evler var.
abd 250-300k dediğin ev ile türkiye 250-300k dediğin evlere bir daha bak istersen...
adamın 250-300k'ya aldığı eve sen burda milyonlar bayılırsın.
batinin temel ihtiyaclarda turkiye'ye kiyasla esit alim gucuyle hatta daha zor bir sekilde alinabilecek nadir urunlerinden biri evdir.
yemesi, icmesi, giyimi, arabasini almak kolaydir ama ev almak en az turkiye'deki kadar zordur.
eli yuzu duzgun ulkelere "zengin gocmen" akini var ve emlak kara para aklamak icin guzel bir yontem. Buna zaten ekonomik olan sikintida olan ulkeler de goz yumuyor. Bu da emlak fiyatlarini ucuruyor. Olan da bu ulkelerde yasamaya calisan dar gelirliye oluyor.
Mutfak masraflarinda turkiye'nin cok pahali oldugunu dusunmuyorum (et haric), meyve ve sebzede bence hala yurtdisi ile karsilastirildiginda cok ucuz. Restaurantlar kazik, araclar ise sacmalik derecesinde pahali.
Dunyanin heryerinde dar gelirli, asgari ucretli calisan surunuyor ya bunun ulkesi yok.