Bunu nasıl aşıyorsunuz? Ben karantinanın da etkisiyle biraz varoluşsal krize girdim.
Gerek aile gerek maddi durum olarak kimi insanlara hayat altın tepsiyle gelirken kimine tepsisiz geliyor. Bu durumda tepsisiz gelen istediği kadar çabalasın diğerinin standartlarına ya hiç erişemiyor ya da çok geç yaşta bir kısmına belki erişiyor ama bu büyük fedakarlıklarla.
Bu durumun hazmı var mı?


 

Normalde bu düşünce tarzı ile yetiştirilmemiz gerekiyor, bunu karantina döneminde yani ancak başımıza gelince kendimizi o dezavantajlı grupta hissedince anlıyoruz maalesef. Ben o tepsisiz sunulan taraftaydım işe girene kadar, ama şimdi altın olmasa da altın karışımı bir tepsim var :) Bu durumun toplumsal olarak hazmı yok bence, bireysel olarak pek mümkün, şükür ki bireysel olarak hazmettiğimi düşünüyorum. Altın tepsi hep olacak, zaten onların normal dünya ile hiç alakaları yok o nedenle tepsisi altın olanları sil at zaten. Bireysel olarak alışkanlıklarımızı değiştirdiğimizde ( ki bu çok zor ama inkansız değil) o zaman anlamış oluyoruz işte tepsisizleri.

paramolacak

Bence bişeyleri değiştirmek büyük ölçüde kişinin kendi elinde. Doğuda bir köyden çıkıp muthiş kariyer yapıp 5 farklı ülkede yaşayan bir tanıdığım var. Kilit nokta erken yaşlarda işi sıkı tutmak. Erken dönemde farkındalık. 25'e kadar çok verimli bir süreç yaşarsan hayat senin sonrasında.

indifferent

kapitalizm bahsettiğiniz gelir uçurumunu yarattı.
ama tüm insanlık bazında fakirlik oranı son 200 senede %95'den %10'lara düştü (tam rakamları hatırlamıyorum). yani siz 300 senedeki avrupa krallarından daha yüksek kalitesinde yaşıyorsunuz. daha uzun yaşıyorsunuz. çok çooook daha iyi tıbbi imkanlara ulaşabiliyorsunuz. sadece krallar kadar kolay seks yapamıyorsunuz muhtemelen :)
kapitalizm abd kapitalizmi gibi vahşi değil ama avrupadaki gibi sosyal devlet şeklinde olmalı. hepten sosyalizmi getirirseniz zeki ve çalışkan insanlar motive olup üretmez ve insanlığın ortak yaşam kalitesi ilerlemez.

aslindasorunumpsikolojik

Hayat herkese eşit davranmıyor. Icerisinde bulunduğun durumu kabullenecek ve iyileştirmek icin elinden geleni yapacak, bu sirada da yasamini ıskalamadan devam ettireceksin.

Huzur ve sagligini koruyacak, gelecegini planlayacaksın.

Keşkelere takılmayacak, eğer boyle olsa şu olurdu gibi hiçbir faydası olmayacak düşüncelerden uzak duracaksın.

Isyerinde bir arkadaşım var. X liradan X tarihte X miktarda bitcoin alsam simdi bunlar bunlar olmustu hipotezleri uzerinden 6 saat aralıksız konuşabilir ama yıllardır hiçbir ise yaramadigi gibi bunları dusunme ve dusuncelerini dokme zamani bosa akip gidiyor. Bunun da farkında degil.


Her zaman bizden çok daha iyileri vardır. Erisilemeyecek hedeflerle ilgilenmemek lazım.

pass

Hiçbir şey altın tepsisiyle gelmiyor. Kuşaktan kuşağa aktarılan mal mülk için millet ne çileler çekiyor. Festivalde hoplaya zıplaya olmuyor

kickboxer

Kendi standartlarini sende olmayana gore belirlersen altin tepsin de olsa hazim sorunu yasarsin.

dunal

yok. düşünecek bir şey de yok. yüzyıllardır böyle bu durum. hırslı biri olmadığım için kafaya takmıyorum.

proletarier aller lander vereinigt euch

hiç bir tutumum yok. overrated bir konu

dafuq

Öncelikle 1,6 Milyar çinli ya da 1,2 milyar hintliden biri olmadığın için şükret :)
2 mirasın var: Birisi finansal diğeri genetik. Genetik olana malesef bişi yapamazsın. Adam atanamamış dexter gibidir. Hiçbir yöntem seni bu adamla yarıştıramaz.
TR'deki %1'lik gelir sahibi ailede doğmuştur. Sıksan taşı yetişemezsin.
Sorgulaman gereken şey sana bu rekabet hissini, kıskanma/haset hissini (ben de kıskanıyorum dibine kadar) yaratan şey nedir? Onu araştır. Seni mutlu edecek şeylerle mi meşgulsün yoksa seni mutlu gösterecek şeylerle mi?
Çok iyi sevişen ama herkesin seni kötü sevişen biri olduğunu düşünmelerini mi istersin yoksa çok kötü sevişen ama herkesin seni iyi sevişen biri olduğunu düşünmelerini mi istersin?

rastinon

Hayat çok adaletsiz değil.

100 yıl evvelki bir kral veya padişaha göre çok daha sağlıklı, zengin yaşayabiliyoruz. Daha çok partnerimiz daha çok yemeğimiz daha rahat hayatlarımız var.

KaraSakall

Herkes söylediklerinde işin bir ucunda haklı.
Ben de şunu ilave edeyim, hayat zaten bu. Adil ya da adaletsizlik iyilik kötülük gözetmez.
Bunu insanlar yapıyor. Erken farkındalıkla cesaret ve Bira şansla (gerçekten gördüğüm. Kadarıyla biraz şans yeterli) insan durumunu değiştirebiliyor ancak asıl değişim insanın iç dünyası ile İlgili olmadıkça sıkıntılardan ne yazık. Ki kurtulamıyor.
Bunu şükret evladım diyen Nihat hatiooglu söylemleri gibi algılamayın tabi.

kisa

yukarıda yazılanların çoğu durumu açıklamış. ulaşılmak istenen durum nedir? tabi ki çevresel faktörler önemli ancak işin çoğu insanın kendisinde bitiyor. maslow'un hiyerarşi piramidini açıp kendinizin nerde olduğuna bakın.

mikahakkinen

bu hazmedilecek bir şey değil.
başkalarının hayatına bakarak, başkalarıyla rekabet ederek yaşayarak kendimiz olamayız.
her zaman daha iyisi vardır.
çok zengin olursun, yanındaki senden daha mutludur.
çok mutlu olursun, yanındaki senden daha sağlıklıdır.
çok başarılısındır, anan baban görmüyordur.
her şeyin vardır, ama yanındaki senden daha güzeldir, daha beceriklidir, daha zekidir, daha başarılıdır vb.

hayatın altın tepsiyle gelmesi diye bir şey yok.
bu çok yanlış bir düşünce.
şu anda "yaa o kadar param olsun, onların derdini yaşayayım, benim şimdiki derdimin yanında o ne ki?" diyorsunuz belki bazıları için ama işin aslı öyle değil.
hayatta herkes sahip olduğu şeylerin bedelini öder.

para ölçüsü üzerinden konuşuyorsak, murat övüç de, ali koç da kişisel hayatlarında kendilerine göre bedeller ödüyorlar.
ya o noktaya gelene kadar kendilerine göre ödünler veriyor, fedakarlıklar yapıyor, zorluklardan geçiyor, ailevi sorunlar yaşıyorlar ya da sahip oldukları imkanların dayattığı sınırlarla yaşıyorlar, büyük sorumluluklar alıyorlar, beklentileri karşılamaya çalışıyorlar.
yani birileri yatarken üzerlerine bir yerden bir şeyler yağmıyor.
kimsenin hayatı kolay değil.

zaten bizim ülkemizdeki temel sorun da budur.
herkes her şeye sahip olmak ister, ama kimse bedel ödemek istemez.

kendi hayatınıza bakacaksınız, kendi yolunuzda gitmek istediğiniz yeri belirleyeceksiniz.
herkes her şey olamaz ama kendinizi tanıyıp kendi potansiyelinizi maksimize etmek için uğraşacaksınız.
hayat sizin hayatınız, başkaları düşünülerek yaşanmaz.

blatta hiberna

Hayatın adil olacağı veya olması gerektiği önkabulüyle hareket edince tabii ki bir hazımsızlık oluşuyor doğal olarak ancak hayat neden adil olmalı? Yani eğer adalet olacaksa bir kere dünyaya gelmek istiyor musun istemiyor musun diye sorulurdu önce, "bak kardeşim şartların şu olacak, var mısın yok musun" gibi bir seçme yapılsa bir nebze adaletsizlikten dem vurabilirdim ama fırlatılıp atıldık işte. Hiçbir mantığı yok bana göre.

vedatchilipeppers

hayatın maddi olarak bir adaletsizlik yarattığını sanmıyorum, herkes tam olarak kendisinin (ve önceki nesillerinin) tercihlerini yaşıyor denebilir. benim hayatla ilgili gördüğüm tek adaletsizlik sağlık ve ömürle ilgili olanlar. sağlık sorunları yaşayan yaşıtlarım mesela çok üzüyor beni.

roket adam
1

mobil görünümden çık