neden "çalışıp iktidar olalım" dan ziyade "akp zaten bitecek bekleyelim" kafasında sürekli kendileri iktidar olmaktansa rakibin azalıp bitmesini bekliyor?

- belediye seçimlerinde ankara ve istanbulda en iyi adayları çıkarttı. istanbulda tabiri caizse tokatladı mevcut belediye partisini. Ankara'da da o kadar fark vardı ki akp istanbul'daki gibi hülle bile yapamadı
- ne imamoğlu ne de mansur başkan particilik yaparak, bizim partimiz böyle şöyle demeyerek sadece icraat konuştular.

ama meclis seçimlerine bakınca chp parti olarak neredeyse hiç çalışmıyor, icraat sunmuyor. örneğin ekonominin yerlerde olduğu zamanlarda bile (mesela 2018 meclis seçimlerinde) particilikten öteye geçmediler.

mesela deseler ki ekimde seçim olacak; akp cenahı projeksiyonlar, adaylar çalışmalar yapıyor. şu ekonomik hamleler olacak, tarımda şu yenilikler olacak vs diye vaatlerini sunar. yakın zamanı bırakırsak, 2002-2008 arasına baktığımızda akp sürekli şu ekonomistlerden oluşan gruplar oluşturacaz şu konularda şu hamleleri yapacaz, londrayla sürekli ilişki halinde olacaz, yabancı yatırımcının gelmesi için şu şu hamleleri yapacaz gibi halkın güvenini kazandı, 20 yıldır da ekmeğini yiyor. bugün akpye oy verecek çoğu kişi durumun kötü olduğunu bilse de bir ihtimal doğru kişilerle doğru hamlelerle çözüm buluruz diyor.

sorum burda işte. chp'de bunu neden hiç göremiyoruz? ya akp'den şu kadar oy alacaz şu kesimden şu kadar oy alırsak şu olur hesaplarındalar. mazot 2 lira olacak asgari ücret 2 katına çıkacak gibi anlamsız vaatleri saymıyorum bile. www.haberturk.com şurada 2018 seçimlerindeki vaatlere bakınca hep borç silecez, sözleşmeliyi kadrolu yapacaz, mazotu düşürecez, emekliye bayramda 1 maaş fazla verecez vs vs.. yani ülke yönetecez diyen adamların vaatleri bunlar mı olacak? akp 2008'de vaatlerinde sürekli yıllık ihracat ve ithalat rakamları şu olacak, turizm'de işletmecilere şu kolaylık sağlanacak turizm gelirleri %15 arttırılacak, tekstil açığı %50 azaltılacak yerli üreticiye vergi indirimi gibi ne olacağı nasıl olacağı belli olan kampanyalar yapmış hep.

ekonominin günden güne eriyip yok olduğu şu günlerde çok canım sıkılıyor bu konuya. hayatım boyunca chp'ye oy vermedim akp'ye de oy vermedim. sadece imamoğluna gönlüm rahat 2 kez oy verdim (bunda da chp'ye oy verdim diyemem gerçi) bugün seçim olsa kime neden oy vereceğimi bilmiyorum. akp kesin oy vermeyeceğim tek parti olarak kalacak sanırım.

ama hala akp düşsün diye toplanıp bi partiye mi oy verecez? "kardeş siz vasıflı mı vasıfsız mı bilmiyoruz ama akp'den yaka silktik gelin siz iktidar olun" mu diyecez?

not : dolar kuruna bakınca moralim bozuldu doldum taştım.

 

Çünkü 2. Parti olmak her zaman avantaj. Kaybedeceğin bir şey yok. Risk yok. Rahatça ranta devam edebiliyorsun. Kimse karışmıyor. Buna benzer bir söz hatta aziz nesin'in bir kitabında da geçiyordu. Tam hatırlamıyorum ama yazdığıma benzer bir şeydi.

westblack

Ne kadar başarılı oldukları elbette her zaman tartışma konusu ancak çalışmadıklarına katılmıyorum. Muharrem İnce CB adayı iken kaç miting yaptı. Yapılan mitinglere ne kadar insan katıldı bunlar zaten basında yer alıyor. CHP muhalefet için değil, yani ikinci parti olmak için değil, her zaman iktidarda olmak isteyen bir mottoya sahip. AKP Haziran seçimlerinde tek başına iktidar olamayınca Kılıçdaroğlu, Devlet Bahçeli'ye "başbakan sen ol gel hükumeti kuralım." dedi. Ancak Bahçeli kabul etmedi. Buradan bile kimin iktidarda kimin muhalefette olmak istediğini görebiliyoruz. Ayrıca AKP bir çok seçimden sonra CHP'nin seçim vaatleri üzerine kendi icraatlerini şekillendirdi.

CHP, asgari ücret 1.500 lira olacak dediğinde asgari ücretle çalışan kitlenin önemli bir bölümü bunu gerçek dışı buldu, dalga geçti. Bunu eleştiren AKP'li yöneticileri alkışlayıp CHP'yi yuhaladılar. Seçimden sonra asgari ücreti 1.400 liraya yükseltildi. Eminim CHP'nin böyle bir vaadi olmasaydı asgari ücret o dönem 1.400 lira olmazdı. Buradan da CHP'nin politikalarının iktidarı hedeflediğini görebiliriz.

Türkiye gibi eğitim seviyesinin (ve kalitesinin) düşük olduğu bir ülke ele alındığında iktidar olabilmenin tek unsurunu "çok çalışmak" olarak tanımlamak doğru değil bence. CHP kağıt üzerinde olmasa da pratikte sol görüşlü (sosyal demokrat) bir parti. Bu nedenle ülkede en yoğun olan muhafazakar kitleden oy almaları biraz zor. Ne şiş yansın ne kebap politikası güdünce bu kez de sol kesimden oy kaybediyorlar (Ör: Ekmeleddin İhsanoğlu. Tanıdığım bir çok sol görüşlü insan ona oy vermemeyi tercih etti.) Bu nedenle çok çalışıp iktidarı almaları sadece CHP'nin ya da X partinin elinde değil. Çünkü AKP ya da Y parti de çok çalışıyor. Hatta AKP seçimlere girerken devletin tüm gücünü kullanıyor. Basın zaten ellerinde. Muhalif sesleri susturuyorlar. Rakiplere asılsız suçlamalarda bulunup sindirmeye, oyunu düşürmeye çalışıyorlar (Mansur Yavaş'a yapılan asılsız suçlamalar gibi). Bu nedenle seçimi kazanabilmek biraz da rakibin kendini azaltarak bitirmesiyle ilgili.

himmet dayi

@himmet dayı

2.kısım: chp'nin ''asgari ücret 1500'' olacak demesi başlı başına -iktidar hedefleyen bir partinin yapacağı- mantıklı bir iş değil popülist bir söylem. Bu vaadin iktidar partisi tarafından beğenilip uygulamaya koyulması vaadin niteliğini başlı başına neden değiştirsin?

3.kısma katılıyorum.
konuyla alakasız olarak da son yıllarda hep fenerbahçe'ye benzetmişimdir.

owaki

Chp adı üstünde halk partisi sadece
Akp ise halkı anlayan bir parti. Fark burada. halka yakın olan kazanıyor. Ne kadar seçimlere girseler de kendileri bile sandıktan umudu kesmiştir eminim.
halk kendilerini seçmeyip sandıktan yenik çıktıklsrında bile sebep olarak hep hükümeti suçluyorlar.
Diplomasız diye eleştiride bulundukları kişiyi yine bu talihsiz sözü üstüne alınan diplomasız çoğunluk seçti .
Erdoğan kendine saray yaptı diyenler, halkın Erdoğan'ı saraya değil kalbine aldığını hala göremediler.
Chp nın ayrıca terör konusundaki yetersiz tavrı olayı daha vahim hale getiriyor. Her seçim dönemi söz konusu olan ittifaklar kendi seçmenlerini bile olumsuz etkilemekte.

Şimdi bana da burada kızan olur eminim ama
Chp gruplarının olduğu sosyal sayfalarda yorumlara bakıp ne tür öz eleştirilerin yapıldığını okuyabilirsiniz.

Erva

Siyasette ne yaptığının, vaatlerinin pek bir önemi yok. Sonuçta TR'de de dünyada da genel olarak kimlik siyaseti yapılıyor. "Şunu yapacağım o yüzden bana oy verin" değil, "ben buyum, sen de busun, o yüzden bana oy ver" siyaseti mevcut. İnsan beyni "fact'ler" değil öyküler üzerinden çalışıyor.

Dolayısıyla iktidara yürüyebilecek bir kimliğin varsa aşırı sıçıp batırmadığın ve sana tehdit olabilecek odakları ekarte ettiğin sürece iyisin. CHP'nin iktidara yürüyebilecek bir kitlesi yok. Oy veren kişilerin oranı aşağı yukarı belli, %25, bu da akp'nin %32 kemik oyu varken yeterli değil. Dolayısıyla olabilecek en iyi politikaları sunsan bile iktidar olamazsın, hiçbir AKP'li partisinden vazgeçip CHP'ye oy vermez, ki ekonomik anlamda da CHP'nin "vaatleri" fena değildi okuduğum kadarıyla. Bir de ekonomi alanında tam bir moron olmadığın ve çalmadığın sürece ne yapman gerektiği belli zaten, o yüzden orası hiç önemli değil. Mesela herkesin hedefi "yabancı sermaye" çekebilmek, olay bu adamları nasıl ikna edeceğinde yatıyor, o da dönüp dolaşıp kimlik mevzusuna (reklamını nasıl yapacağına) varıyor sonunda.

Onun haricinde "kimlik değişimi" için de çabalıyorlar. Bi ara muhafazakar seçmene oynama modası vardı, Ekmeleddin vs., muhafazakarlar samimi bulmadığı için başarılı olmadı ama CHP'nin şu an için İyip ve Mansur başkan gibileriyle müttefik olabilmesini sağlayacak altyapıyı oluşturdu, yani tamamen başarısız olmadı. Ondan sonra aynı süreçte Canan Kaftancıoğlu vs. HDP ile ittifak yaptı, bu sayede İstanbul'u alabildiler, bu açıdan da başarısız sayılmazlar. (Bir de AKP'yi kastederek muhafazakar diyorum ama aslında AKP muhafazakar değil/di. Terimlere takılmayalım, anlaşılır olsun diye yazdım).

Ama genel seçimleri kazanma ihtimalleri olduğunu, AKP bölünmediği sürece zannetmiyorum. Bölünse de zannetmiyorum, çünkü bir çıkmazın içerisindeler. Ya milliyetçi kesime oynayıp %25 + %15 hedefleyecekler (ki sen MHP'sin diyelim, CHP AKP'nin vermediği ne verebilir sana? Düzgün vaadi olsa bile o riske girmeye değer mi?), ya da Kürt seçmene oynayıp yine %25 + %12-13'e oynayacaklar. İki türlüsü de sığır CHP seçmenini rahatsız edecek hamleler, çünkü TR'de insan kalitesi belli.

Benim anlamadığım CHP bir türlü niye daha liberal bir çizgiye kayamadığı. Hala sağda solda Atatürk falan diye konuşuyorlar, tamamen anlamsız. Karşında Atatürk'ten daha popüler bir lider varken, ölmüş gitmiş bir adamın hayaleti üzerinden ne kazanabilirsin ki? Lider kültüne oynarsan kaybedeceğin belli. AKP bu kadar devletçi ve otoriter olmuşken, hala niye daha bireyci ve özgürlükçü söylemleri benimsemiyorlar? Herhalde kadrolar acayip yaşlı olduğu için AKP'den bile yavaş tepki veriyorlar her şeye. O dinazorları partiden tamamen temizlemeden iktidara gelebileceklerini de zannetmiyorum, çünkü dediğim gibi partinin tepkileri çok yavaş.AKP dönüp dururken karşısında nereye konumlanacaklarını bile hemen belirleyip hareket edemiyorlar.

plutongezegendegilmi

@owaki

Evet. Asgari ücret 1.500 lira olacak demek popülist bir söylem. Ama mevcut durumda iktidar olmayan bir parti bunu söyleyince "iktidar olmak istemiyorlar demek ki" mi deriz yoksa "iktidar olmak için popülist söylemlerle düşük gelir seviyesinde yer alan seçmene sesleniyor" mu deriz?

ben ikinci taraftayım. İktidarda olan bir parti bu söylemi söylese (ki söylüyor, yerel seçimlerde 25 yıldır İstanbul'u yönetiyor olmalarına rağmen bir sürü vaatte bulundular) o zaman garipserdim.

İktidarı hedefleyen bir partinin popülist söylemde bulunmasında bir problem yok. O popülist söylem gerçekleştirilebilir ise tabii.

Başka partiler gibi "ofsaytı kaldıracağız" dese chp o zaman iktidarı istemiyorlar derdim.

himmet dayi

Gencler siyasi ortamimiz bu, degerlendirmeleri ona gore yapin:
twitter.com

osssy

kılışdar ve baykal dolaylı ya da dolaysız akp'ye çok yardımcı oldular.
akp ekonomiyi bu kadar batırmasaydı, bu düzen daha uzun süre devam ederdi.

prizmatik
1

mobil görünümden çık