demin yusuf ile kenan'ı izlerken aklıma takıldı. sonra diğer filmleri düşündüm. çocukları dilendirmek, dövmek, sokakta kalana, fakire fukaraya zulüm yapmak, tecavüz, taciz falan dolu.

siz neye bağlıyorsunuz?

not: sadece film olarak düşünmeyin. sonuçta filmler toplumun yansımasıydı. neden insanımız bu kadar kötüydü.

 

Yazarların ve toplumun entelektüel düzeyi düşük olduğu için, karakterleri yaratan da; izleyen de tek boyutlu düşünüyordu. Tek boyutlu karakter yaratımı günümüzde de oldukça yaygındır. İzleyici kitlesinin çoğunluğunun beklentisi de bu yönde zaten. Çok boyutlu, katmanlı karakterler/hikayeler izleyiciye sıkıcı geldiği için izlenme oranları düşer. Bu tür katmanlı hikayeleri yaratmak da her sanatçının harcı değildir.

Not: İyi karakterlerin iyilik eşiği de aynı ölçüde çok fazlaydı zaten. Bu da bahsettiğim "anca tek boyutlu düşünebilme" yetersizliğinden kaynaklanıyor. Hem yaratıcıyı, hem de toplumu bağlayan bir problem bu.

fobfilm

sadece kötülük değil, eski filmlerde erotik sahneler de, eleştirel diyaloglar da çok fazlaydı. şimdi ne yapılıyorsa tavşan b.ku gibi yapılıyor. akmadan kokmadan linç yemeden...

duster

Sadece kötülük değil iyilik de çok abartılıydı. Çünkü insanlar hayatı daha fazla siyah-beyaz görüyordu. Yani "hayatta sadece saf iyiler ve saf kötüler vardır, bizden olanlar ve ötekiler" şeklindeki düşünce biçimi daha yaygındı. İnsanlar hayatın gri tonlarını algılamayı öğrendikçe bu tip ekstrem karakterlerin inandırıcılığı da nispeten azaldı. Bu problem bitti demiyorum tabi, sadece göreceli olarak iyileşti, yoksa daha yol uzun, siyasi manzaradan görüleceği üzere.

mikro patlama

Seçimlere yakın adaylar için siyasi söylemler den biri olan: içimizden ,halktan biri sözünü akla getiriyor bu tesbitin.
Malum bununla halkın yaşadığı zorlukları,yokluğu ,acıyı görmüş ve onlara yabancı olmayan biri teması işleniyordu bu şekilde.
Sanırım filmlerde de toplumun dikkatini çekmek için halkın çok duyarlı olduğu olumsuz tavır ve davranışlar konu ediliyordu yapımlarda.
Zamanla klişe sayılabilecek bu örnekler yerini şu an daha çok kadın erkek ilişkilerine, yasak aşklara oradan da (ülkemizle ne alakası varsa artık) hint dizilerine bırakmış durumda. 90ların başında çok yayımlanan batı asıllı arkası yarınlar maria mercedesli, rosa garcialı pembe dizilerin yerini almış gibiler.

İnsanlar neden bu kadar kötü demek yerine bu tür olay ve suçların ve fazlasının hala yaşanmakta olduğunu bilmek lazım.
Günümüzde iletişim olanaklarının artmasıyla ve toplumun bu tür olaylarda
gösterdiği hassasiyet ve tepkiyi de asgari düzeyde tutmak gerekiyor devlet açısından.
Sanırım son yıllardaki bazı yasal düzenlemeler de bunun bir örneği.

Erva

O zaman ki insanların acı ve tahammül eşiği yüksekti de ondan. Eski insanlar bizden ruhsal ve psikolojik anlamda sağlamdı. Onların duygularına dokunmak için acı eşiği yüksek dramatize olaylar bulmak lazımdı.

Şimdiki insanlara dik baksan psikolojisi bozuluyor.

komando kani var bende

rtük yoktu (yeşilçam) duygu tavanı

Efespilsen

Genc kizlar evden kacarsaniz basiniza nuri Alço gelir imaji yaratmak

basond
1

mobil görünümden çık