Öncelikle belirteyim, sorulacak soru güzel ülkemiz Türkiye ile alakalı değildir. Bir zamanlar antika ülkesi diye bir ülke varmış. Bu ülkenin başkanı çok çok lüks bir sarayda yaşarmış. Öyle lüks bir saraymış iki aylık geliri pardon gideri çok fazla diye gazetelere çıkarmış. Bir gün dünyaya bir salgın hastalık yayılmış. Bu antika ülkesinin insanlarda salgına yakalanır olmuş. Ama antika ülkesinin vatandaşlarını evde tutması için büyük bir bütçe gerekirmiş.

Soru 1: Bu antika ülkesinin başkanı dese ki “ben lüks sarayı geçici olarak boş bırakıp masraflarını sıfıra indiriyorum sakin bir yerde orta düzey bir villaya taşınıyorum.
O masraflar olmayacağı için vatandaşı evde tutma masrafını karşılar mı?

Soru 2: ilk sorunun cevabı “hayır” ise kamunun tüm lüks sayılan makam arabası, yüksek pastane vb faturaları gibi masraflarını da yok etseler karşılar mı?

Teşekkürler..

 

İki sorunun cevabıda hayır.
Böyle popülist gösterilen şeyler sadece savurganlık ve israftır. Yapılmaması daha iyidir tabiki. Ama genel olarak ülkenin tüm giderleri içinde payı binde 1 civarı ya vardır ya yoktur.

etna

Muhtemelen o sarayın masrafının ülke bütçesi içinde önemli bir payı olmayacağı için sorun olmayacak bir durum. Hele ki günümüzde bu bütçe mevzusu daha karışık klasik bütçe mantığıyla tahayyül edilemiyor bu yüzden.

acebi

Karşılamaz. Basit matematik hesabını kendin yap. Bu ülkede 28 milyon çalışan ve bu çalışanların tanesinin ürettiği günlük hasıla yaklaşık 600 tl.

maxim gorki

1. Hayır

2. Hayır

Bir yıllık devlet memuru maaş amliyetleri ortalama 250 milyar lira.

Sarayın maliyeti yıllık ortalama 1 milyar lira (biraz fazlası olabilir, kafa karışmasın düz hesap yazdım)

Yani sadece memur maaşlarının 250 de biri, kabaca %0.4

Bunun özel sektörü var, esnafı var, emeklisi var.

Saraydı, uçakdı, arabaydı, bunlar gerçekten devlet bütçesinde devede kulak bile değil.

John Bloor
1

mobil görünümden çık