yakın zamanda harici ses kartı ve midi klavye almayı düşünüyorum. ses kartına gitar da bağlayacağım. bunda sorun yok ancak bazı ses kartları midi giriş-çıkışlı. alacağım midi klavyeyi bilgisayara doğrudan usb ile bağlamakla ses kartının midi girişine bağlamak arasındaki fark nedir tam olarak? hangisi daha doğru, daha kaliteli olur. bir iki yerde midi klavyeyi ses kartına bağlarsan latency yaşamazsın yazmışlar. başka bir yerde de daw kullanırken midi klavye üzerindeki kontrolleri(fader, pads) yazılıma bağlamak için ses kartına girmek gerek önce yazmışlar. bunun yanlış olduğunu düşünüyorum ama emin olamadım. bir de hazır başlık açılmışken burada sorayım. 49 tuşlu ve üzerinde yeterince pad, fader, snob olan ve bunları yazılımdaki (fl studio kullanıyorum) kontrollerlara kolayca linkleyebileceğim bir midi klavye almayı düşünüyorum, sizin önerileriniz nelerdir.
direkt bilgisayara usbden bağla sonra mappingini yap latency neredeyse yok gibi bir şey zaten. ben bu şekilde kullanıyorum gayet memnunum.
bütçene göre farklı midi klavyeler önerilebilir bütçe verirsen daha iyi olur.
edit: ama genel olarak fl studio ile uyumlu midi klavyeler diye internette aratırsan daha iyi yönlendirilmiş olursun.
nektar lx 49, novation impulse, m-audio, arturia ve alesis markaları bakabileceğin şeyler.
ses kartı açısından da ben steinberg ur22 kullanıyorum evdeki kayıtlarımı yapmak için gayet yeterli bir alet. focusrite aynı şekilde 2i2 modeli de en çok kullanılanlardan biri. fiyat olarak bunlar gayet makul seviyelerdeler ve gereken performansı sağlarlar. abartılı miktarlar ödemeye gerek yok apollo twin falan filan almak için.
birincisi yaklaşık 10 seneden beri üretilen tüm midi klavyeler usb ile bağlanıyor ama bu klavyelerin çoğunda da midi portu oluyor.
ses kartının midi portuna, klavyeyi bağlarsan latency yaşamamak için midi ara birim alıp takman gerekir.
usb ile latency söz konusu olmuyor. bazıları ses kartının asio 2.0 sürücüsü olmamasından dolayı ses dosyalarını yavaş oynatması, çalması, efektleri yavaş oynatmasını midinin latency problemi ile karıştırıyolar.
ben triton taktile 49 kullanıyorum, korg kontrol editor yazılımı sayesinde klavyeye hemen hemen tüm programlar için preset yükleyebiliyorum. atıyorum logic te kullanırken logic'in presetini yüklüyorum, sonra protools kullanırken protools'un kini.
korg'un tüm klavye ve midi cihazları bu yazılım sayesinde aynı şekilde kullanılabiliyor.
ayrıca değişik potans, button ve padları değişik amaçlarla kullanmak için kendim de klavye üzerindeki her şeyi cc kodları vasıtasıyla programlayabiliyorum. bu bana çok büyük bir rahatlık sağlıyor.
midi portu sadece klavye ile kullanılmıyor, gitar kontrol pedalları, diğer effect pedalları, genelde eski olan bu tür ürünlerde usb olmadığı ama aletin de modası geçmeyen bir alet olması sebebiyle elden çıkartılamadığı durumlar var.
atıyorum zoom gfx8 processörüm vardı, ses kartının midisine bağlıyordum, hem cihazı kontrol ederken kolaylık sağlıyordu, preset hazırlarken, hem de atıyorum ping pong delay gibi bpm ile alakalı şeylerde atıyorum çalıştığım tempo 120 ise onun senkronizasyonunu falan sağlıyordu. klavyelerdeki midi portunun günümüzdeki kullanım amacı da, modül , sampler ya da motif serisi gibi, kronos serisi gibi çok yüksek performanslı cihazları midi klavyeye bağlayıp real time olarak kontrol edebilmek. örnek kronostan klavyenin sağ tarafına piyano, sol tarafına synth strings açıp, midi ile midi klavyeye de farklı bir ses gönderip kullanabilmek mümkün.
bu güne kadar keystation 88, prokeys88, motif es8 ve bir çok synth kullandım. 88 tuş esneklik sağlasa da , alet büyük olduğundan dolayı alıp önüne koyamıyorsun, koysan da çok yer kaplıyor, eğer yer sorunun yoksa 88 alabilirsin. ben şahsen 49 tuş boyutundaki aletlerle çok rahat ettim.
ben marka konusunda biraz gelenekselci kalıyorum.
yamaha, korg, roland severim ve bunları kullanmak isterim. bu dediklerim midi klavye konusunda geçerli.
midi klavye derken ne alacağına neler kullanacağına dikkat et, mesela ribbon kontroller, pitchbend ve modülasyonun konumu, tuşlarda aftertouch olup olmadığ vb vb bir sürü detay var.
mesela korg da mouse pad gibi bir xy kontrol padi var. ben bunu uygun şekilde programlayıp , daw içinde özellikle synth seslerde kullanabiliyorum, güzel oluyor.
ses kartı da çok önemli tabi.
enstruman bağlayacaksan preampların kalitesi, mikrofon bağlayacaksan phantom power kullanıp kullanmayacak olman, ses kartının dsp'sinin olup olmaması. ses kartında kulaklık çıkışı olması mesela bazı çok profesyonel ses kartlarında kulaklık çıkışı olmuyor sadece monitör çıkışı oluyor, öyle olunca monitör bağladın tamam ama gece kulaklıkla takılayım dediğinde de bin takla atıyorsun.
mesela gitar kayıtları yaparken e-mu 'nun dsp efektleri çok muazzamdı. realtime olarak 4 farklı efekt + kompressör,limiter vb bir sürü efekt ses kartının kendi işlemcisi içinde vardı. bilgisayarı hiç yormuyordu ve acayip sıcak tonları vardı.