Mesela akşam eve biraz market alışverişi yapmak istedim ama yılbaşı günü kuryeyi çağırıyoruz yazık diye vicdan yapıyorum.
Kötü havada sipariş gelince çok üzülüyorlar mıdır :/
O bende de var. Evet onun görevi hangi şartta olursa olsun bana o ürünü getirmek için maaş alıyor ama ister istemez vicdan yapıyorum ben. O durumlarda da fazlasıyla bahşiş veririm.
Hava kotu bile olsa acil ihtiyaclar icin siparis verilebilir bunun icin maas aliyor sonucta ama bahsisi de mutlaka verilmeli diye dusunuyorum.
Ben kuryelerin kötü hava şartlarında çalıştıkları için çok üzüldüklerini düşünmüyorum, kötü hava şartlarında biraz gecikme olunca kendilerine ayı gibi davranan müşterilerle karşılaşınca üzülüyorlardır muhtemelen. Birkaç gün önce böyle bir durumda hava şartları nedeniyle trafik vardı ondan geçiktik özür dilerim deyince ne önemi var hocam canın sağ olsun dedim adam mutluluktan boynuma sarılacaktı nerdeyse, artık nasıl tiplerle karşılaşıyorlar da nasıl muameleye maruz kalıp bu hale geliyorlar sen düşün, yağmurdur soğuktur çok etkilemiyordur bence anlayışsızlık kırıcı oluyor.
Onların işi bu ve bunu bilerek o işi kabul ediyorlar. Ona göre giyiniyorlar, hazırlık yapıyorlar. Bence kendinize dert etmeyin, fazla duygusal bakıyorsunuz olaya :)
Ayrıca kurye piyasası var, bunlar nazlı ve iyi paralara çalışan adamlar. Öyle asgari ücrete çalışanını bulmak mümkün değildir. En azından İstanbul'da durum bu.
Bir de hayatta kolay iş yok.
Hepimiz gerçekten çok zor şartlarda para kazanıyoruz.
Ya insanların, yöneticilerin, patronun ağız kokusunu çekiyoruz akşama kadar ya da hava koşulları ile, trafikle mücadele ediyoruz.
Ne bileyim hepimizin hayatında çeşitli zorluklar var.
Onların yaptığı işin zor tarafı da bu.
Başka birşey yok.
İşte bu yüzden kötü havalarda ve tatil günlerinde sipariş getiren olursa bahşişi kapıyor. Hem kendi vicdanımızı hem de onların moralini bir nebze de olsun düzeltiyor.
şöyle düşün o app olmasa ve sen olmasan adam işsiz kalacak.
Hiç bahşiş vermeyen bir tek ben miyim? Gerçi öğrenci olduğum için söz konusu olamaz ama ben de teşekkür edip hızlıca alıyorum paketi mahçup hissettiğim için. Mesleğini icra etmesinden ziyade herkesin bahşiş verme kültürü olması ve bir tek benim bahşiş vermiyor olma suçluluk duygusu mahcubiyete neden oluyor
glovo'nun hava kötüyken aldığı ekstra bir ücret var, o işime geliyor.
o yüzden genelde yemeksepeti'nden ya da restoranın kendisinden değil de, glovo'dan sipariş veriyorum hava kötüyken.
diğer yandan, çok duygusal bakmamak lazım muhtemelen.
insan üzülmeden edemiyor tabii, ama bu durumda her kış 2-3 ay çalışmamaları falan lazım.
onların çalışmaması restoranlara ve glovo tarzı uygulamalara da yansır.
hatta diğer yönden düşününce, asıl bu havalarda işe yarıyor bu uygulamalar.
hava güzelken herkes çıkıp alışverişini yapar istese.
ama bu havada "ya isteyeyim gitsin" demek daha kolay oluyor.
zor şartlarda çalışıyorlar ama bu da onların ekmek teknesi
ben mutlaka bahşiş veriyorum
asansörsüz eski bina dolu semtte damacana kuryesi değilse o kadar da yazık değil arkadaşlar.
birincisi, adamın bir yeteneği özelliği olsa yapabileceği daha iyi bir iş bulur onu yapar. Siz paket siparişten vazgeçtiğinizde bu arkadaşlar uzun vadede işsiz kalır. merak edenler için yazayım çöpü yere atmazsak çöpçüler işsiz kalır diyen dayı ile akrabalığım yok.
ikincisi, aslında o kadar da eziyetli bir iş yapmıyorlar. Sipariş için sıraları var, 100 siparişi yüklenip sabahtan akşama paket gezdirmiyorlar, verilen 2-3 paketi yarım saat içinde teslim edip dönüyorlar. Pazarcı esnafı, ispark biletçisi, türlü seyyar satıcı, polis/asker ve belediye temizlikçileri çok daha fazla bu soğuğa yağmura maruz kalıyorlar, onlara kıyasla oldukça iyi durumdalar.
son olarak şunu yazayım, kaşar paketçiler bu soğuk işini avantaja çevirip daha çok bahşiş toplayacakları taktikler geliştiriyorlar ve iyi semtte iyi iş yapan bir paketçi çok güzel paralar kazanabiliyor.
üzülecek bir şey yok yani, rahat olun.
Adamın işi bu ve bu iş karşılığında maaşını alıyor. Bu şartları kabul ederek giriyor işe. O yüzden bahşiş vermeye karşıyım.
aşağı yukarı her kurye çıktığı iş başına ekstra para alıyor; sadece kuru maaş değil yani.
dün yürüyerek getirdi bir kurye,15 dakikalık yol. Yağmur da vardı, bir de kurye kadındı. baya üzüldüm, bahşiş versen dert, vermesen dert...bilsem sipariş vermezdim.
Bende arada vicdan yapıyorum ama uygulamayı kullanmasan kurye çalışmayacak. Adam işsiz kalacak veya işletme çalışmayacak. Onun yerine bahşiş olmasa bile geç getirdi diye kızmamak lazım diye düşünüyorum. Teşekkür etseniz güzel bir davranış.
Mutlaka bahşiş veririm kuryeye, normal zamanda 3-5 bozukluk ne varsa, ama yağmurlu ve zor hava şartlarında 10 liraya kadar çıkarım.
1 lira bile olsa bahşiş verin, her gittiği sipariş 1 lira verse seve seve yapar işini.
yağış olduğu zamanlar çok acil bir ihtiyaç değilse eğer sipariş vermiyorum. çok lazımsa yağmurun dinmesini bekliyorum ondan sonra veriyorum.
böyle durumlarda ben de üzülüyorum ama bahşiş veriyorum. "bahşiş vermiyorum" diyene saygım var, kimsenin cebindeki parayı yönetecek değilim ama "işini yapana bahşiş vermek saçma" zihniyetini anlamıyorum. arkadaşlar, dünya o kadar adil ve güzel bir yer değil maalesef. maaş veriyorlar da az veriyorlar işte. adam belki günde 10 saat trafiğin içinde sürekli baskı altında motor kullanıyor, günde üç tane hata yapsa belki 10 saatini boşuna çalışmış olacak. gün içinde hem trafikte hem de gittikleri yerlerde bir sürü aptal saptal tiple karşılaşıyorlar, sürekli azar işitiyorlar. klasik tabirle "herkes 1 lira verse" bu insanlar maruz kaldıkları terbiyesizliğe karşı en azından daha fazla kazanç elde etmiş, hiç değilse "bunca boka püsüre katlanıyoruz ama hiç değilse elimize güzel para geçiyor" demiş olurlar.
"eee madenciler de zor şartlarda çalışıyor, onlara da bahşiş verelim!1!!" diyorlar böyle deyince... dünyadaki her şeyi, tüm kötü koşulları tek başınıza bir anda değiştiremeyebilirsiniz. bu yüzden yapabileceklerinizden geri durmak zorunda mısınız? evet siz devrim yapmayacaksınız, evet sizin bahşişleriniz dünya kuryelerinin hayatını güzelleştirmeyecek ama tek bir insan için dahi adım atmış olmak, atmamaya kıyasla daha güzel değil mi?
o yüzden ben kendi gtünde donu olmayan bir öğrenci olmama rağmen son 20 liramla 15 liralık sipariş veriyorsam dahi 1-2 lira bahşiş vermeye çalışıyorum, "siparişin üstüne 2 lira daha ekleyemeyeceksen sipariş verecek paran yoktur, dışarıdan söyleme o zaman" diye düşünüyorum. "ayranı yok içmeye, atla gider sçmaya" durumu biraz ama olsun, hiç gocunmuyorum şahsen, kendi adıma doğru olanı yaptığıma inanıyorum.
neyse, çok gaza geldim, bu konu üzerine manifesto yazmanın lüzumu yok, uzatmayayım. kısacası o kuryeler siz sipariş vermeseniz başka yere gidecekler, maalesef yapılacak fazla bir şey yok. angelus'un da değindiği üzere kendilerine iyi davranarak, saygı göstererek, küçük de bir bahşiş vererek sanırım imkân ölçüsünde en iyisini yapmış oluruz.
"bunlar vicdan rahatlatmaya yönelik ucuz hareketler" diyen varsa da kalksın devrimini yapsın o zaman, arkasından yürümeyen şerefsizdir.
yazık değil. sadece sen onlara insan gibi davran aşağılama. adamın işi o. bahşiş konusundada biraz cimriyimdir :)
kötü hissetmenize gerek yok çünkü bu onların işi. bazı şirketler sipariş başına prim de veriyor merak etmeyin. eğer içiniz rahat etmeyecekse bahşiş verebilirsiniz.
Dilenciye para vermem ama her gelen kuryeye 5 lira fix bahşiş verir ayağına sağlık derim. ben de kendimi kötü hissediyorum bazen. ne yapalım hayat böyle işte.