Sanırım ben bir istifçiyim ve bu saçma durumda olan başkaları da var mı diye merak ediyorum.

Evi toplamaya giriştim ve o kadar çok gereksiz şey çıktı ki yemin ederim kendimden soğudum. Özellikle kıyafet ve takı konusunda tam bir istifçiyim sanırım ben. Geçen sene giymediğim çoğu kıyafetimden kurtuldum sanıyordum ama bir baktım yine evde saçma sapan bir sürü şey var. Resmen giymeyeceğimi bile bile atamadığım kıyafetler gördüm.

Sanırım 10 üzerinden 9 falan olan istifçiliğimden ciddi ciddi kurtulmaya çok niyetlendim bu sefer. Gereksiz her şeyden kurtulacağıma inanıyorum. Siz de akıl verin, motivasyonunuzu, istifçilikten nasıl kurtulduğunuzu yazın da ben de kurtulayım bu saçma huyumdan. Ama önce: Kaç veriyorsunuz kendi istifçiliğinize? :( Ne yapıyoruz bundan kurtulmak için?

 

Bende 8-9 veririm. Bişey yapamıyorum, vaktim yok. Ama odanın birine bir kutu koydum, sürekli ayırıyorum kurtulmak istediklerimi.

curukturpkokusu

Belediyelerin koyduğu giysi kumbaralarına atsanıza?

wrench

Marie Kondo'nun kitabı tam size göre. "Derle, Topla, Rahatla" ismi. Onu okuduktan sonra 7-8 torba eşyayı elden çıkarmıştım.

Bir de Instagram'da minimalizm, sadecilik gibi etiketleri ve hesapları takip edebilirsiniz. Az eşyayla yaşayan insanlardan tavsiyeler, evlerinin fotoğrafları. İnsan hevese geliyor.

stoa

yemek: soğuduktan sonra direk çöp
kıyafet: tinerci gibi görünene kadar giyerim
ayakkabı: tinerci gibi görünene kadar giyerim
elektronik: tamamen bozulsa bile içinden işe yarar birşey çıkar diye atmam tutarım.

Tears of Devil

0. gereksiz şeye tahammülüm yok, hemen atarım. yaşlanınca gerekli şeyleri atan annelerden olucam.

aydonno

gıda:ikinci günden sonra atıyorum yemekleri genelde. ama eve denemek için bol miktarda değişik gıda da alınıyor. onların tarihi geçmiş oluyor çok sonra fark edip atıyoruz.
kıyafet ve ayakkabı: kıyafet konusunda istifçiyim. çok şey almasam da giymediğim şeyleri kime vereceğimi bilemiyorum, atmaya da kıyamıyorum. ayakkabı çok az sayıda aldığım için yırtılmadan atmasam da çok göze batmıyor miktar olarak.
ıvır zıvır eşyalar: süs eşyası, anahtarlık, kedi oyuncağı gibi şeyler bütün evi kaplıyor ve atmaya kıyamıyorum.
elektronik: birine vermediğimiz sürece bozulsa da atmıyoruz.

kendime ortalama 6/10 veririm. ama annem babam daha da istifçi; değeri olmayan macera romanları, çok çok eski spor eşyaları, bedenlerine olmayan giysiler vb. hiçbirine kıyamıyorlar. onlar 8-9/10 diyebilirim. ben arada elimde torbayla atıyorum bir şeyler ama o kadar çok şey var ki yeterli olmuyor.

slow like honey

kablo istifçisiyim. bir kaç koli kablom var ve atamıyorum, kıyamıyorum. satsam satılmaz. öyle duruyor hepsi. kablo harici hiç bir şeyi tutmam, lazım olanları düzenlerim.

scudman1

5 puan veriyorum kendime.

giysilerim işim gereği yazlık-kışlık şeklinde ayrılmıştır.

çalışacağım yer yazlıksa, 1 büyük boy valize sığar.

çalışacağım yerde kış mevsimiyse, onlar da 1 valize sığar.

bu kıyafetlerin haricinde, ekstradan,

mont, jean, ayakkabı çeşitlerim vardır. bir nevi yedeğin yedeği...

son 3 yıldır azalttım. "giymediğim", yedek olarak da giymeye "ihtiyacımın" olmayacağı her şeyi ama her şeyi elden çıkardım. (ama nadir olarak, şu da var: 1 bere iş görürken, bazen 5 tane berem olabiliyor, ama muhakkak kullanırım...)

kıyafet konusu bu kadar.

takı konusunda, gerçekten az ama öz kullanıyorum. 1 yüzüğümü en az iki yıl kullanırım, rahatlıkla outdoor hariç, her şeyle kombinleyebilecek bir sistem kurdum kendime. az ama öz olması çok önemli bu konuda. velev ki eskaza kararan olursa, direkt atıyorum. çünkü onu asla meclis ortamında kullanmayacağımı biliyorum. bye bye.

takı harici birkaç şapka ve fular, şal durumu kurtaran ya da tarz katan aksesuar olarak yetiyor.

bozulan şarj aletini, elektroniği direkt atıyorum. aradığımı anında buluyorum bu sebeple. seyahate çıkarken de çok rahatlıkla hazırlıyorum her bir detayımı.

eski yani uzun süre dayanmış, ama bozulmamış elektronik varsa, atmam. ben kullanmasam misafire lazım olabilir diye düşünür, saklarım. saç düzleştiricisi gibi...

çok küçük gelen, çok bol gelen hiçbir şeyi kesinlikle tutmam.

yırtık kıyafeti ev giysisi yapmam. kumaşları keser, bağ bahçe işinde fide bağlarım.

yırtık, patlak, rengi solmuş çorabı direkt atarım. hastane, misafirlik durumunda en en en sevmediğim şeyin başına gelmesini direkt engellemiş olurum. dolaylı olarak, istifçilik yapmaya da imkanım bile kalmaz.

makyaj malzemesinde, kozmetikte kırılan, bozulan, akıtan, bulaşan şeyleri tutmam. şişesi biten ürünü atarım, sadece küçük şişe varsa, seyahat boy olarak kullanabileceğim, onları saklarım o da nemlendirici, şampuan ve duş jeli için 3 tane yeterli oluyor.

ikcı
1

mobil görünümden çık