Çakır'ın işlerinden kalan para vardı. Sonra Laz Ziya içeri girmeden önce buna epey yüklü bir para bırakmıştı. Kimliği ortaya çıkmadan önce bu kalanları yediler. Sonra devlet adamı oldu, dizi saçma sapan yerlere geldi ve dizide bu para işleri bir daha asla konuşulmadı. Devlet karşılıyordu herhaldeaq :D
* Hee bir de tam devlet adamı olmadan önce bir ara parasız kaldıklarından, para lazım olduğundan bahsediyorlardı. Sahte sigara işi ve bir adamla yalan uyuşturucu işine girdiler. Uyuşturucu satmayacaklardı tabi, adamdan gerçek uyuşturucu alıp yurtdışına sahte mi ne göndereceklerdi öyle bir şeyler. Ama o işler yalan oldu sonra :D
laz ziya serveti buna verince epey parası oldu.
İlk 97 bölümü izlememiş, sadece Pusu izlemiş olarak cevaplayayım.
Resmi olarak KGT ajanıydı adamlarıyla beraber, istihbaratla beraber çalışıyorlardı.
Para kaynakları duyurucuların açıkladığı gibi mafyanın bunlara kalan parası olabilir, ama bir yandan da Mematiye liman işlettirip kaçaktan para kazanma, medyaya gizli ortak olup vs gibi işleri vardı.
diziyi arkadaşlar anlatmış. ben paranın kaynağını söyleyeyim.
çakır'ın kankası olması ve akabince kumarhanesine ortak olmasıyla birlikte mafyaya giriyor ve bu şekilde de para sahibi olmaya başlıyor.
çakır öldükten sonra çakır'ın mirasından payına düşeni de alıyor. tabi o zamana kadar da epey güçlenmiş oluyor.
laz ziya'nın verdiği parayla ilgisi yok, zira polat o parayı çeçenlere hibe ediyor, tek kuruşunu kullanmıyor.
pusu kısmında ise artık mehmet karahanlı'nın oğlu olduğu ayyuka çıktığı için de karahanlı'nın efe'ye bıraktığı miras olan 1 milyar doların sahibi oluyor.
Mehmet Karahanlı'nın da mirası var bunu unutmayalım.
Ben izlemedim, laz ziya falan kimdir bilmiyorum da, vasfi ajanlik yani bu adamin dogru mu anladim? Polat bir ajan?
evet kgt isimli gizli bir istihbarat teşkilatının ajanı. ailesi diplomat sanıyor.
kgt'nin şefi de bunu çağırıp, adıı, yüzünü değiştirip mafyanın içine salıyor en aşağıdan. "git mafyayı karıştır, en tepeye çık ve çökert" diye.
tabi adam mafyacılık oynarken epey de para yapıyor.
sonradan çökertmesi gereken en tepedeki adamın, bebekken kaçırılan oğlu olduğunu öğreniyor. meğer kgt'nin şefi o herife düşmanmış, bebekken oğlunu kaçırıp, yetimhane aracılığı ile mukaddes bir ailenin yanına verdirip orada yetiştirmiş, sonra kendisi okutup ajan diye yanına alıp, düşmanının oğlunu düşmanının üstüne sürmüş git çökert diye.