ana dili Türkçe olan birisiyle Almanca olan birinin Hegel’i ya da Kant’ı veya Nietzsche’yi aynı ölçüde idrak etmesi mümkün olabilir mi çeviri ya da sonradan ikinci dil olarak öğrenme yoluyla? (Orijinal metinlerdeki dilin de zaman içinde değişime uğramasını ve modern dile adapte edilmesini katmıyorum) Hegel’in felsefesinin aşırı soyut gelmesi bizim Türkçeden mi kaynaklanıyor, yoksa ana dili Almanca olan birisi için bile nispetten soyut olsa bile, bizden çok daha kolay ve rahat idrak edebiliyor mu bunu merak ediyorum.

(Ki bu da ne kadar Türkçe çeviri okursak okuyalım yazarın ya da filozofun düşündüğü dilden o metni düşünmeden o düşünceyi tam olarak anlayabilmenin mümkün olup olmaması sorusunu doğruyor esas olarak?) Yani her bir “ana” dilin tamamen farklı bir yaşam bakış açısına neden olmasını tasvir edebilmek oldukça güç geliyor zihne.


 

Anadilde yazılmış bir eseri en iyi şekilde o anadile sahip kişiler anlar, o dili sonradan öğrenen ya da kendi dilinde çevirisini okuyan biri ilk kategoride okuyan kişi kadar anlamaz. Bu dediğim sıradan bir eser için geçerli tabii Hegel'dir Kant'dır Nietzsche'dir, anadilinde okuyan biri bile anlamayabilir bu eserleri gayet doğal.

angelus

Bence bu düşünürlerin felsefesini iyice özümseyebilen insanlar anlayabilir diye düşünüyorum. Dilin elbette daha kolay anlamaya etkisi büyük ama önemli olan -bence- senin bu tür eserleri okuduğunda bilinçaltında gerçekten sahip olduğun deneyimlerden bi kapı aralayıp aralamaması.

Diğer türlü evet, farklı dillerin beynin işeyişini, düşüncelerin oluşmasını, analitik düşünmeyi vs farklı şekilde etkileyeceği açık ama bu farklı toplumlara ve dillere mensup insanların birbirlerini derinlemesine anlayamayacağı anlamına gelmez. Dedeğim gibi ortak payda bilinçaltında gizli deneyimlerimiz.

Edit: Bunu bu şekilde söyleyebilmemin nedeni üniversitede humanity dersini aldığım hocamla (İngilizdi kendisi) belli başlı İngiliz düşünürlerini, mesela Thomas Hobbes, John Stuart Mill gibi, ve eserlerini tartıştığımızda ortak paydada buluşabilmemiz oldu. Tabii sonuçta kendisi filozof değil sadece bir edebiyatçıydı ama yine de bu bile bir şey :) Fakat Marxı ya da Kantı tartışacak düzgün bi Almana rastlamadım. Düzgün derken ilgili :D Kendi dilinde olmasına rağmen bana zorla ya da okumak için okumuş elemanlar denk geldi mesela :)

superfluid

siz kendi dil seviyenizle karsilastiriyorsunuz.

isin icine girmis kisi o dile baya hakim oluyor. kisacasi anliyor tamamen, özümsüyor.

mesela türkce bilen heath lowry var.
www.youtube.com

adam yabanci, ama osmanlicadan tut, türkcenin en ince detayina kadar vakif olmus biri. bu türkce oldugu icin az olan örneklerden. almanyada cok fazla türk akademisyen var bu lowry nin türkcesi kadar almanca biliyorlar.

kisacasi cogu kisi calistigi dile hakim.

duygusuzromantik
1

mobil görünümden çık