
almanca.
hep söylüyorum, ortada mecburiyet yoksa bu ilgi ve sevgi meselesidir. bana hiçbir güç fransızca öğretemez mesela. derse girip çıkarım çünkü. ne fransızlarla konuşurum, ne fransızca haber okurum, ne podcast dinlerim... ilgim yok. haliyle öğrenemem. istemem, sebep oluşturmam, bir nevi kendimi fransızcaya sarıp sarmalamam lazım. bende o yok. almanca için var. almancayı çok seviyorum ama muhtemelen hiçbir zaman öğrenemeyeceğim. zaman ve kafa yetmiyor.


keyfi ogreneceksem fransizca, is veya elbet bi gun lazim olur diye ogreneceksem sektorume vs. gore degerlendirip karar verirdim.


bu konunun cevabı güncel bir filmde var spoiler olmasın. filmi izlemeyenler aşağıdakileri okuyup uçmuş la bu diyebilirler. kafam güzel değil.
erkeksen almanca, feminensen fransızca öğreneceksin.
o kadar.
köpeğin varsa kanişse mesela feminensin. fransızcaya devam.
kurt köpeğin varsa almanca tabi.


fransızca <3
almancayı hiç sevemedim.


iyi ingilizce ve az almanca biliyorum ama keyfi olarak japonca öğreniyorum..
adamların gramer yapısı birebir türkçe gibi.. kelimelerin okunuşu da kolay..
yabancı dil öğrenmek çok keyifli bir şey aslında.. insanı zinde tutuyor gibi geliyor bana!!!


İspanyolca/Almanca diye arttırırım.
