Hakkında anısı olan var mı ? Ya da bir tanıdığının anısı olan, çevreden duyan eden vs.? Durum ne kadar kötüydü onu merak ediyorum.




 

8 yaşındaydım. Bu tarz şeyleri fark edecek yaşta değildim ama bugüne kadar ne ailemden, ne akrabalarımdan yağma ile ilgili herhangi bir şey duymadım. Harabe bir mahalle olsa da yıkılan bina olmadı hatırladığım kadarıyla. Çoğu hala yerinde duruyor. Yağmalar muhtemelen yıkımın çok olduğu yerlerde yaşandı.

IncredibleMau

ani bana ait degil ama yikimin cok oldugu, insanlarin gocuk altinda kaldiri yerlerde ölmüş kadinlarin kollarindaki bilezikleri yuzukleri cikaramadiklari icin kesen yagmacilar hikayeleri cok vardi. bu boyuta kadar gidebiliyormus o yagma isleri.

in vino veritas

Evet, benim akrabalarımın adapazarı'nda evleri hasar görmüştü. değerli ve küçük şeylerini kurtarmışlardı ama evdeki danteller çalınmıştı mesela.

noxie

benim çokça şahit olduğum şuydu. yurtiçi yurtdışı çeşitli yerlerden bir sürü yardım gelirdi. ve bunlar iyi durumdaysa daha halka ulaşamadan satılıyordu depolarda tutulup. ya da şehir dışından gelip ihtiyaç sahibi gibi yardımları alıp gidiyorlardı.

pide

roman ve şeyler (ne desem bilemedim) vatan cad. migrosu yağmalamışlardı. biz migrosun otoparkındaydık, oradan biliyorum.

edit: iyi anımı da yazayım. aynı migros (ist. vatan cad.) o dönem koç grubundaydı, bebek bezi bebek maması ve temel tüketim malzemelerini halka "bedelsiz" dağıttı. kimse suistimal etmedi bu organizasyonu. hiç bir kanal veya gazetede yer bulmadı bu. garip.

Tears of Devil

Magazadan kiyafet yagmaladiklarina babam sahit olmustu

you

Depremden sonra bizim mahalleye taşınan bir arkadaşım vardı. Enkazdan sağ kurtulan kadınlara tecavüz edildiğini, dışarıdaki arabaların düz kontakla çalıştırılıp çalındığını anlatmıştı.

komando kani var bende

2000 yılında neredeyse bütün komşularımız İzmit ve Gölcük'ten gelmişti ve onlar da hep bilezik ve yüzükleri için kolu kesilen cesetleri anlatıyorlardı.

wish i could find a way to disappear

Enkazdan çıkan kız arkadaş vardı birkac adamın yardım ayağına tecavüze yeltendigini söyledi,ellerinden kurtulmuş ama kötü işte .Bir tanıdık da paketi 4-5 tl olan sigarayi 10 tl ye sattıklarını anlatmıştı. Ne desem bilmiyorum.

Topalordek

99 depreminde yakinlarimizim evleri yikildi. Dolayisiyla annem babam ve akrabalar direkt deprem bolgesine gittiler.
Hiçbirinden yağma ile ilgili bir sey duymadim. Gözlerine carpmamos demek ki oyle bir sey.

stavro

Edit: ama bizimkiler can derdinde oldugu icin farketmemis olabilirler. Baska kişilerden kolu kesilenleri ben de duymustum. Bunlari bolgede bizzat bukunanalardan duymadim. Sallamasyon da olabilir. Bizim millet abarti hikayeler uydurmayi da seviyor.

stavro

Golcükte yaşayan biri olarak biraz bildiklerimden bahsedeyim.
Bu enkaz altinda kalan insanlarin yagmalanmasi konusunu buralarda hep duyduk ama ben birebir görmüş birinden duymadim. Ama eminim ki olmuştur.

Bizim evimiz yikilmisti, aileden baska insanlarimiz da enkaz altindan oldugundan ve zaten bi önemi olmadigindan esyalarimizla hic ilgilenmedik ama calindigini gördük. Hatta bazi esyalarin kullanıldığını da gördük. Yani etraftan insanlar bilmedikleri insanlarin esyalarini aldi utanmadan kullandi.
Bunun dışında bu tip eşya hırsızlıgi için sehir disindan gelen cok insanlar oldu. Insanlar enkaz başında hic tanimadiklari insanlari beklerken gorduklerinden filan bahsetti..

Babam belediyede calisiyordu ve oturdugumuz yerin yerlisi olduğumuzdan genelde aileleri insanlari tanırdi. Ve gelen yardim tirlari ile de ilgileniyordu. bir çok insani kovdugunu filan söylemişti. Gonderilen ayakkabılardan kiyafetlerden onlarca almaya calisanlar filan. Bu cirkin istemiyorum.diyenler.

Evi yıkılmadigi halde yardim icin gonderilen esyalardan almak icin kuyruklarda cirkinlesen insanlar mi dersin. Yukarida bahsedildigi gibi aldiklarini satanlar, stoklayip bakkal acanlar, aylarca cadirkent icin dagitilan yemeklerden evinden sefertasi ile gidip uc öğün alanlar mi dersin. Bu bizim komsumuzdu mesela. 6 ay sonra zorla bi ev bulup oturmustuk. Annem bi tane kucuk tuple yemek yapardi, hic esyamiz yoktu daha, bu insanla bardaklari bile kirilmasi halde her gun usenmeden cadirkente gider yemek alirlardi.
Aşırı derecede igrencti maalesef.

a perfect lie

trabzonda otobus2 otobus kalkti hayatlarini kaybedenlerin ziynet esyalarinu almak icin evet meshur guguda.

turbo sadık

a perfect lie'ın yazdıkları aklıma getirdi. Bizim de evimiz yıkılmamıştı ama ağır hasar almıştı. Komşumuz yardım malzemelerini stoklamıştı resmen. Mesela 5 litre su yetecek olmasına rağmen 15 litre falan almaya çalışıyordu sürekli ve bunu hayatta kalma, ihtiyaç giderme için yapmıyordu. Karaborsada satar mıyım diye düşünüyordu. O dönemi başka bir şehirde geçirdim ama 20 yıldır tiksiniyorum o insanlardan bu yüzden.

wish i could find a way to disappear

99 depreminde saglik personeli olarak görevliydim kocaelinde. duydugunuz seylerden daha kötülerinin oldugunu söyleyebilirim. uygarlik, medeniyet, devletten eser yoktu ortalikta.

proteus

5 sene sakaryada kaldım bu anlatılan kolu kesilmiş altın çalınmış hep anlatılıyor lakin. cadirkentten yemek alma subu isi bana çok garip geliyor çünkü sakaryanın insanı gerçekten zengin neden böyle şeyler yapsınlar ki. Benim gorduklerim komşular vs. durumları olan insanlardı.

wolfg

Mevzu Necip milletin arasında krizi fırsata çeviren necip millet çakması klon vatan hainleri yuzunden oluyor daha yakın zamanda Atatürk havalimanındaki patlamada taksileri kullananların bedava taşımayı bırak neredeyse kanin içilen birşey olduğunu bilse orada hem parasını hem kanını içecekler insanların! Van depreminde yardim ayağına gelen adamlar kanallara çıktı lan bildiğin dızo lan ne yardımı babasını bile toprağa bile gömer bu vatansizlar

protrek

benim anne tarafım sakaryalı. kimseden öyle bir şey duymadım. İnternette falan yazanlar da hep bir yerlerden duymuş olanlar. Bana uydurma ve abartma gibi geliyor.

gelen yardımlara çöken, parayla satan varmış ama öyle yok kol kesti, yok kafa kesti hurafe gibi.

catch the arrow

araya sızmış vatan haini falan yazinca dayanamadim. yaşadigim iki olayi anlatayim.

bir saglik ocagini ziyaret edecektik kocaelinin girişinde bir semtte. bize bir toros arac vermislerdi ve yatacak yer bulamadigimiz icin battaniyemizi, suyumuzu ve kisisel esyalarimizi arabanın bagajinda tasiyor, gece nerede sona erdiyse orada uyuyorduk. saglik ocaginin önüne geldigimizde, yardim dagitacagimizi sanan insanlar etrafimizi sardilar, ne dagitiyorsunuz diye sormaya basladilar. bizim sadece ziyarete geldigimizi, ihtiyaclari belirleyip gidecegimizi söylememize ragmen, insanlar kalabaliklasti, etrafimizi sardilar. küfreden hakaret edenlere, arabanın bagaj kapagini acmaya calisanlar eklendi. müdahale edince arbede basladi, biz üc kisi otuz kisinin arasında mahsur kaldik, saglik ocagindan doktorlar cikip kurtardi bizi. sonra halk hicbir sey olmamis gibi normal hayatina devam etti.

bir digeri de van depreminden olsun, orada da gönüllü olarak calismistim. van'da ilk günlerde (zaten önceden de) işsiz olanlara devlet ufak tefek işler verip erzak dagitiminda yardim organizasyonunda yardimci olmalari karsiliginda bir miktar para veriyordu. işler ilk haftanın sonunda öyle bir noktaya geldi ki, insanlar isimlerini yazdiriyor, yardim kuruluşuna yardim etme karsiligi paralarini aliyordu, ama ya yardim kuruluşuna hic ugramiyor ya da yardim kuruluslrının dagittigi ilaclari giysileri ve gıdayi çalıp disarida el altından satiyorlardi.

cinsel saldiri, hirsizlik, yagma gibi suclar çok yayginlasmisti, disaridan kamyon kamyon hirsiz ve yagmaci geliyordu, polis bunlarla ugrasmaktan başka bir sey yapamiyordu.

proteus
1

mobil görünümden çık