Bir haftadır, bulunduğum yerden sağ çıkabilirsem, sonrasında olabilecekler konusunda düşünüyorum. İzmit'li ve Düzce'li olmak gibi acı bir kombinasyonum var. 17 Ağustos'ta İzmit'te tek başımaydım. 12 Kasım gecesi güç bela Düzce'ye ulaştım. Sayısız enkaz gördüm, tanıdığım bir çok insanı kaybettim.

Benzer kalibrede bir deprem İstanbul'da olursa en azından birkaç gün devlet otoritesinin sağlanamayacağından korkuyorum.

Arabada ve evde deprem çantası bulunduruyorum. Termal battaniye, bisküviden; enkazda çalışmakta kullanılabilecek eldiven, nacak gibi şeylere aklıma gelen malzemeleri istifledim. Yakın zamanda Amerika'ya gideceğim, telsiz almayı planlıyorum.

Bunun dışında bir şeyler yapıyor musunuz? Kendinizi ve ailenizi savunmak için silah almayı filan düşünüyor musunuz?

 

devlet otoritesi sağlanana kadar yapılabilecek en iyi şey, toplumdan olabildiğince uzaklaşmak, bir nevi saklanmak. meseal bu benim içn evimin 2 3 km arkasındaki tarlalık mevkii bile olabilir. tabi yolların, köprülerin tahrip olacağını da düşünüyorum.
herşey için yağma yapabilir insanlar, üzerindeki para, zinet eşyası, belki 1 2 paket yiyecek, üzerindeki giysi.

17 ağustosta hatırlarsın malum yerlerden kamyon kamyon insan yardım etme kisvesi altında gelip, enkaz altında can verenleri hunharca soydular. bilmeyen insanlar için yazıyorum, duyurunun kitlesi oldukça genç

insanlar enkazda ezilerek can vermişler, enkaz dışında elleri, kolları kalmış, kadının bileğinde bir bilezik var, ölüm sonrası kolu şişmiş, adamlar uğraşıyor çıkartamıyor bileziği kadının elini kesip alıyolar, aynı şekilde yüzükleri gerdanlıkları da böyle yaptılar, duyduğum gördüğüm özellikle ilk 1 hafta sürecinde binlerce insanın bu şekilde uzuvlarını koparmak suretiyle soydular.

sonrasında zaten askeriye toparlanıp girişi yasaklamıştı diye hatırlıyorum.

silahlanmak benim için bir çözüm değil, depremden sağ kurtulursam en fazla üzerimde biraz nakit, bi kaç paket yiyecek olur, onun için de ben kalkıp insan öldürmeyi göze alamam, veririm gitsin.

ben yine şanslıyım, kimim kimsem yok. aklım kimsede kalmayacak yani.

Fodera

telsizi kullanabilmek için kıyı emniyetinin senede 2 kez açtığı amatör telsizcilik sınavlarına başvurmanız gerekiyor, 2. dönem kayıtları devam ediyor bu arada.

birfincankahvedahaisteyenadam

Kısa kısa yazacağım, çünkü konu gerçekten çok uzun.

Sawyer mini su filtresi al.
Antibiyotik stokla.
İlk yardım kiti oluştur. (İngilizcen varsa TCCC ve IFAK anahtar kelimelerini arat, normal ilkyardım çantaları beş para etmez.)
Dağcılık giyim sistemini öğren, uygulayabilirsen günlük olarak uygun giyin veya deprem sonrası buna uygun giyin.
Yiyecek stokla. Ana besin gruplarını dikkate alarak yap bu işi.
Botların ve uyku tulumun yoksa al, varsa çok iyi bak onlara.
Silah mutlaka al. Kullanmayı öğren. En az 200 mermi at ki alış.
Arazide tek başına konakla birkaç gece. Karar verme ve korku mekanizmanı test et.
İngilizcen varsa EDC, bug out bag ve bug out location anahtar kelimelerini arat.
Telsiz al ve kullanmayı öğren. (Paran varsa Yaesu, yoksa quansheng. Yedek batarya ve katlanabilir uzun anten al.)
GPS al, paran yoksa wikiloc yükle ve alternatif rotaları belirle.
Yedek batarya, pil ve powerbank stokla.
Tuvalet kağıdı yerine ıslak mendil stokla. Tuvalet kağıtları ıslanınca işe yaramaz.
Spor yap, kondisyonunu geliştir.

utkumon

Milyonlarca yabancı göçmen almış ve besleyememiş bir şehirde, devlet otoritesinin olmadığı pozisyonda ancak silah konuşur, deprem çantası falan hikaye. Sanki komşunda çanta yokken sende olunca sen onu rahat rahat kullanabileceksin. Tek bir çözüm var o da ya Istanbul'un depremden etkilenmeyecek kısımlarında yaşamak (kuzey bölgesi), ya da Istanbul'dan gitmek. Şahsen bu iki çözüme yöneldim ben, Beşiktaş'ta Kadıköy'de falan oturup depremde deprem çantası tutmak acayip bir pollyannacılık.

roket adam

istanbulda deprem sonrası kaos konusu çok abartılıyor, sözlükte yazılan hikayelerden etkilenen bir süre insan var. hayır anlamıyorum bu felaket senaryolarını izledikleri fazla zombi dizilerinden mi kaynaklanıyor?

nuisance
1

mobil görünümden çık