bu ülkede rock/metal müziğin kapısını açan Pentagram zamanında 13-14 yaşındaydım.. ve çocukluğum (gençliğim) rock/metal müziğin doğuşuna akmar'da bizzat her günümü geçirerek şahit olduğum için bana göre şahane geçti..
o zamanlardan arkadaşım Çağlan'dan (Tekil) belgeselin 2. bölümünde yer almak üzere davet aldım..
sorum şu;
o dönemleri çok net hatırlamıyorum, illa ki gözümden kaçan bir çok şey olmuştur...
(özellikle o dönemlere ait olmak üzere) belirtilmesini, vurgulanmasını istediğiniz bir şeyler var mı?
paylaşırsanız çok mutlu olurum..
yorum yapacak herkese şimdiden çok teşekkürler,
***
not: röportaj perşembe akşamı..
Gençlik/ergenliğimden aklımda kalanlar(90'lar başı): müziğe ulaşmanın zorluğu(istanbul dışı), konser vesairenin hayalden ibaret olması, arkadaşlardan kaydedilen kasetler, her hafta rock kazanı almak, büyükşehirlere gidince alınan tişörtler, tişört sebebiyle dayak yeme tehlikesi geçirmek, satanizm olayları vs diye gidiyor bende.
bakırköy için konuşuyorum, sokak aralarında mabet şeklinde tek tük metal müzik dinleyebileceğimiz yerler vardı, böyle kulaktan kulağa şurda da şöyle bir yer varmış şeklinde dolaşırdı mekanlar, kahve bardaklarında bira verilirdi. theatre of tragedy ekletirdim playliste hep 2. şarkının ortasında değiştirilerdi hep :/
kaset döneminde ilkokuldaydım sanırım ama özellikle galleria alt geçidine gidip cd alırdık, megadeth'in karışık best off cd'leri vardı.
satanistlik mevzusu çıkmıştı bir ara, en son bir cinayeti satanizme bağlamışlardı, reha muhtardı sanırım.
blue jeande çağlan'ın yazılarını okurduk. eksendede program yapardı, almanyalı hasret diye bir grubu çalmıştı bir gün, çok beğenip dial up internetimle arayıp tarayıp bulmuştum grubu, mail atmıştım türkiyede yoksunuz şarkılarınıza ulaşamıyorum diye, adamlar çok şaşırmıştı nerden buldunuz bizi türkiyede satışa çıkmadık ki diye, çağlanın adını vermiştim, onlarda bana tüm şarkılarını maille yollamışmışlardı 2-3 haftada indirmiştim o şarkıları
akmar holy place'di bizler için giden milli olmuş sayılırdı, ne hikayeler anlatılırdı şöyle fantastik bir yer falan diye *anılar off*
ps: belgeselin 1. bölümünü seyrettimde zerre hatırlamıyorum, mükerrer olduysa bahsettiğim konular affola