Ben cok sasirdim bu olaya. Para verip gelmissin film izlemiyosun cevrendekiler izletmiyosun e bira icmek icin kadikoyde bin tane yerde oturabilirdin bira içip film izlemek istiyosan sevgilinle sohnet ederek e evde takil. Siz benzer bi seyle karsilastiniz mi hic? Bir de 100 kisilik salonda teki gosteren 2 3 kisi olmamiz garip degil mi? Biz mi abarttik rahatsiz olmakla?

siz olaya yakın olduğunuz için daha çok rahatsız olmuşsunuz..
başkasının önünde arkasında otursaydı onlar da rahatsız olurdu..
ben londra'da birçok defa sinemaya gittim orada da var böyle tipler..
hatta sinemaya kebapla içkiyle gelen bütün salonu kebap kokutan adamları da gördüm..
ayaklarını ön koltuk üzerinden aşıran adamları da gördüm..
nightbus denilen gece otobüslerinde ortadaki geniş alana işeyen adamları da gördüm..
vasıfsız insanlar her yerde aynı yani, dünya yansa umursamazlar..
not: artık bütün filmleri evde izliyorum kafam rahat :)


İstanbul'da bu konuda çok büyük bir yozlaşma var. Özellikle son 3-4 yıldır etraf sinema adabından habersiz insanlarla doldu. Önceden en ergenlere hitap eden filmlerde bile film başlayınca ses çıkmazdı, şimdi ise büyüğünden küçüğüne herkes konuşur oldu.
Film festivallerinde bile denk geldim, resmen yorum yapıyor filmle ilgili. Ve bu tipleri dışarıda görsen cool, kültür ateşesi falan sanırsın. Moda mı oldu anlamadım ama çok rahatsızım. Baktım kimsenin sikinde olmuyor, gitmemeye başladım ben de.


Ne zaman sinemaya gitsem bunlar gibi çeşit çeşit dalyarakla karşılaştığım için artık sinemaya kolay kolay gitmiyorum. Geçen aynı filme gittik kız arkadaşımla. Tespih sallayan bi dalyarak vardı ön koltukta. Bi ara da flaş açıp milletin yüzüne tutan salaklar oldu.
Sperm artığı bu insanlar. Toplu taşıma kullanınca da modum düşüyo. Bunlarla aynı ortamda bulunmak zorunda kalmak çin işkencesi


Mahalle baskısı diye olumsuzlanan mevzu aslında bu tarz usül adap bilmeyenleri ayıplamak tekdir etmek ve toplumu belli davranış kodlarına riayet etmeye zorlamak yönünde oluşturulan bir mevzuydu. Genel olarak özgürlüğün getirdiği çok sayıda rahatlıklar olsa da bu tarz sıkıntılar da oluşuyor.
Asıl problem beyaz türk insanının pasifliğinde, kimse ses etmiyor. Geçen bir sinemaya gittim 20 dk boyunca film gösterime girmedi. ekran boş. kimse kalkıpta ne oluyor demiyor koyun gibi oturuyor. En son ben gittim uyardım öyle başlattılar. Bunun perde senkronizasyonu olmayan gösterimi, ışıkların açık kaldığı versiyonu gibi 3-4 versiyonu daha yaşandı. Hepsinde bekledim, kimsenin gitmediğini gördüm bizzat ben gidip uyarınca düzeltildi. Hakeza telefonu açık olan flash açanları da uyarıyorum. Filan falan.
Olay şu, bizim şehirli beyazlarımız bayağı ürkek aman canım sende'ci oldukları için bu tarz görgüsüzlükler veya sıkıntılar yayılıyor. Herkes yahu güzel canımı niye sıkayım modunda hareket ediyor. Hakkını aramayı geçtim, minnacık sorunların düzeltilmesi için bile bir üşengeçlik umursamamazlık var. Ben ona yoruyorum.
Neyse, ufak bir sinema olayından sosyolojik ve toplumsal tespit yaptım, bana da aferin.


abartılı gülenlere ne demeli, sanki oturma odalarındalar embesil sürüsü.


Bu tip orospu cocuklari yuzunden sinemeya gitmeyi bıraktım, uyarıyorum bi de karslik veriyorlar, o saatten wi6nra o sinirle zaten keyif almıyorum filmden. Ölür müsün öldürür müsün?
