bu hissiyatımın temelinde güncel problemler var aslında; mesela en son görüştüğüm erkek arkadasım evliymiş, iş kuracağım arkadaşımın ablasına kanser teşhisi kondu bu durum hem duygusal olarak sarstı hem de mevcut planlarımızı bozdu, yakın bir arkadaşıma benim için önemli bir miktar borç verdim geri ödemiyor,iş yerimde sürekli ikili oynayan ve gözümün içine bakarak benim ve yakın çevremle ilgili yalan söyleyebilen bir genel müdür var,bu adamla aramızda soğuk bir savaş var ve bu çok yorucu, bir arkadaşımla uzun süredir görüşmüyordum kendisine bir konudan kırıldığım için dün görüştük ben de bu durumdan bahsettim, bana cevaben sen benim mesajlarıma kısa cevaplar veriyorsun, kestirip atıyorsun o yüzden dedi. bu konu ayrıca uzun ve gereksiz bir konu ama o da sapla samanı bir tutarak beni suçladı. bir de daha önce bırakıp sonra bir daha başladığım sigarayı yine bıraktım. vb.
yaziyorum neler yaptigimi
cay icmek
meditasyon
arkadas veya aileyi aramak, budist arkadaslarla konusmak
yesillik bir yere yuruyus
kek borek vs pisirmek
siir okumak
dondurma yemek
daha once gitmedigim ve denemek istedigim bir restorana yemege gitmek
tiyatro veya konsere gitmek
genelde birine anlatmak iyi geliyor. ama bu herkese anlatmak değil. bir arkadaşım var örneğin ona anlattıkça modum yükseliyor. karşılığında "evet abi aynen işte ya" cevabını ya da "ya biraz abarttın mı " cevabını alsam da anlatırken ferahladığımı hissediyorum çoğu zaman.
şarkı, kitap, şiir bu zamanlarda pek işe yaramıyor bende.
ben bana iyi geleceğini düşündüğüm bir yemeği yapıyorum. genelde sağlıklı ve uğraştırıcı şeyler tercih ediyorum. kendim için iyi bir şeyler yapmak canım sıkkın bile olsa hoşuma gidiyor. bengi kurtcebe'nin ekmek tarifini izliyordum mesela geçen, kadın; "o hafta o gün işler kötü gitmiş olabilir bir şeyleri başaramamış olabilirsiniz ama bu tarifle kendi ekmeğinizi yapacaksınız, bunu başarmış olacaksınız" minavlinde bir şeyler dedi ve çok hoşuma gitti. iyi hissetmek bu kadar kolay aslında diye düşündüm. sizinle de paylaşmak istedim:)
Genelde olmuyor. Kendime yetmeyi öğrendim sayılır. Bu saydiklarin anlarda film dizi, muzik, yürüyüş, uyuma secenekleri yetmiyorsa annemi arayip onunla dertlesiyorum. O sorunlara daha disardan ve kolay bir sekilde baktığı için tabiri caizse yüreğime su serpiyor. Ya da anneannemi arayıp hiçbir şey yokmuş gibi hayattan, alzaymir olan dedemin yaptiklarindan konusuyoruz anneannemi guldurmeye filan çalışıyorum. O gülünce ben de deşarj oluyorum sorunlardan biraz da olsa uzaklaşıyorum onun telefonu kapatirken ettiği dualar, güzel temenniler rahatlatiyor beni. Yine çok yakın arkadaşlarima anlatiyorum onlar gerçekten yargilamadan dinleyip yol gosterecek insanlar olduğundan anlattıkça rahatliyorum.
Size de şunu önerebilirim: bu tür anlarda olayla en ufak bir ilgisi olmayan kisileri aramak, konusmak ya da görüşmek iyi gelebilir. Illa sorunu danismak zorunda da değilsiniz bence, öyle normal bir muhabbet olur, sizin gundeminizden farklı bir konu olur, bunları konuşmak sizi cidden rahatlatabilir.
bence her insanda oluyordur.
ben böyle durumlarda tayland'da ogrendigim exhaust denilen yöntemi uyguluyorum. bir konuyu düşünmekten yorgun düşene kadar düşünüyorum, tüm alternatifleri değerlendiriyorum. yani geçiştirmek veya baskilamaktansa kabul etmek, kaynağını bulmak ve yaşamak.
bir başka alternatif de negatif olmayan travmatik etki yaratacak bir şeyler yapmak olabilir. Hiç aklında yokken roller coaster'a binmek, bilmedigin bir sehre mahalleye gitmek vs gibi.
oyle zamanlar insanin aydinlanmasi icin mukkemmel firsat. ancak insanlar boyle hissettigi andan kacis pesinde. mesela bu kacis soyledir: muzik dinler, youtube'da bir milyon kere izledii diziyi tekrar izler, film izler, arkadasiyla bulusur, sosyal medyada cirit atar, icki icer, haberlere bakar, gundemi takip eder veya porno izler.
aslindan bu kacislarin hicbiri insani oyalamaktan baska bir sey degildir. hicbir kacis insani tamamlamaz. yapilan sey sadece kafadaki dusunceye hizmet etmektir. hangi yolu secerseniz secin isin sonunda tekrar o can sikintisi noktasina geri donulur. kimisi tekrar kacis yollaridan biri ile kacar ve omrunun sonuna kadar dongu boyledir o kisi icin; kimisi ise kacmaz.
kacmayan kisi, o ani izler. o anda kalir. ve farkina varir. kafasindaki onca dusuncenin hicbiri o degildir. gercek degildir. ve hicbir dusuncenin dedigi yapmak zorunda degildir. oturur. dusunceleri izler. onlar da gecer gider.
kendine yetmedigin zaman diye bir sey yoktur. kafandaki dusunceleri ve bu dusuncelerin harekete gecirdigi duygulara artik hizmet etmekten sikilma durumu vardir.
"Hadi bakalım bugün yeni bir gün" diyerek yataktan kalkıyorum. Keyif alacağım bir fırsat olursa sadece ona odaklanmaya çalışıyorum (mesela film izleme, bir kahve içme ya da biriyle gezmeye gitme vb) sorunlar çözülmüyor ama o ana odaklanmak biraz iyi geliyor. Kendimi daha ferah hissediyorum. Olumsuz tarafından bakarsak ohoooo bitmez çözülmez hiç birşey. Sağlık olsun yeter, zihniyetindeyim artık. Bazı problemler çözülüyor bazıları kendiliğinden sönüyor, insanın önüne yeni fırsatlar çıkıyor ama yine başka sorunlar da beraberinde geliyor. Hayat bu iyisiyle kötüsüyle almak lazım. Ben de isterim sadece "derdini şeyedeyim" diyecek problemlerim olsun ama daha fazlası varsa ve müdahale edemiyorsam da ölecek değilim. Yaşadığım güzel Anlara odaklanmaya çalışıyorum.
Yemek +1, hatta antep katmeri yersem hayatı yeniden sevmeye başlıyorum <3
Bu yaz akşamları sahile indim biramı alıp, oturup mal mal boşluğa baktım. O iyi geldi, haftada 3 akşam fln bunu yaptım.
Yıllardır tek başıma bir şeyler yapmak için çabalıyordum. Sonunda yaptım ama hiç tat alamıyorum. İstediğim şeyleri yapıyorum ama sanki görevmiş gibi geliyor yapmazsam olmazmış gibi. İstediğim şeyi yapınca istemediğimi anladım ama eksiğin ne olduğunu bir türlü bulamıyorum. Kendime yettiğimi düşünüyorum ama bir şey eksik o her neyse:/