Özgün olmadığı konusu tartışmasız bir şekilde delilleriyle ortada olan, ilk 5 filminin hiçbirinde ses getirmemiş, ülkedeki sinema alanındaki boşluğun içinde parıldayabilen biri olarak görüyorum kendisini.

Kötü, başarısız demiyorum. Türk sinemasında şu an daha iyisi yok belki. Ama abartılıyor işte. Düzülen övgülerin altını biraz karıştırdığınızda boşluklar bulduğunuz askerleri de her yerde yılmaz bir savunucusu kesiliyor kendisinin. Ortaya somut argümanlar koyunca da kem küm ediyorlar.

Amacım kayıtsız şartsız yermek de övmek de değil; sadece soruyorum.

 

abartilip abartilmadigini bilemiyorum, bu isler fazlasiyla networkingle de alakali cunku ama 2000'li yillarin basinda ozellikle gormezden gelindigini ve desteklenmedigini, yok gibi kabul edildigini dusunuyorum daha cok. illa pohpohlanmasi da gerekmiyor elbette ama adam vardi ve filmleri guzeldi ve Uzak odul aldiginda o donemde haberlere bile cikmamisti yanlis hatirlamiyorsam.

kassiopeia

iyi de güzel kardeşim, uluslararası alanda da saygınlığı var bu adamın, yani hadi biz abartıyoruz da dünya neden abartıyor? onca yabancı sinema eleştirmeni, cannes jürisi falan görmüyor mu senin gördüğünü?

bir ara senaryo yazma işine heveslenmiştim ve şunu anladım ki dünyadaki en zor şeylerden biri, evrensel olanı yerel olana yedirerek anlatabilmek. mesela varoluşçu bir meseleyi felsefi bir metinle anlatmak çok zor iş değil ama bunu işin içine savcıyı, muhtarı, polisi falan sokarak gündelik hayatın akışı içine yedirerek anlatmak çok ama çok zor bir şey. zaten zor olduğu için mesela hakan günday gibi adamlar kurgusal ortamları tercih ederler, yani ortamı kendi kurgularına göre eğip bükerler, bu yüzden de ortaya yer yer fantastik öğeler çıkar. ama sen varoluşçu kaygıyı köyündeki yaşam üzerinden anlatabiliyorsan, işte o zaman sen olmuşsun demektir. tabi bu benim gördüğüm yelpazenin sadece bir çentiği, daha işin teknik boyutu var ki oraya dair fikrim bile yok.

night train

biz kimiz ki?
cevap düşünmüyorum.

meldaras

@levent bilgen Bize seyrettiğin ve iyi olduğunu düşündüğün son iki filmi yazar mısın?

silver apple

Abartıldığını kesinlikle düşünmüyorum. Hatta çok daha iyi bir noktada olmalıydı.

kitap gibi sessiz

@night train Sevgili dostum bu dediğin özelliklerin daha fazlasına sahip 10 tane yönetmeni bir çırpıda sayarım sana ya. Birkaç dakika verirsen 30 kişilik liste sunarım sana. Dünyada ne yönetmenler ne sinemacılar var. Cannes jürisi son filmine küçük, sembolik bir ödül bile vermedi üstelik. O dediğin eleştirmenler Burning diye son yılların en ovverated filmini yıldız tablolarında 1. yaptılar, göklere çıkardılar. O film de ödül almadan döndü. Bunlar izafî çerçeveler.

@meldaras Siz kimsiniz bilmiyorum ama ben iyi niyetle, adîlane bir şekilde ve rasyonel verilerle istediğim gibi tayin ederim NBC’yi de Haneke’yi de Tarkovsky’i de.

Putlaştıran, kayıtsız şartsız kutsayan, kendini peşinen aşağıda konumlayan, seyirci olarak özsaygısını yitirmiş biri olmanız sizi bağlar.

@silver apple Yazmam. Ben somut deliller, rasyonel veriler diyorum. Tarafsız ve adîlane bir yaklaşım diyorum, ikinci cümlede ad homineme başlıyorsun. Benim en sevdiğim film Maskeli Beşler de olsa bu NBC ile ilgili gerçekleri değiştirmez. Üstelik kötü demiyorum, yokluğun içinde ABARTILIYOR diyorum.

levent bilgen

Abartıldığı falan yok. Hatta underrated. Yoldan 10 adam çevir 9u bilmiyor NBC yi. Bizde sadece entel ahaha 5 saat film izlenir mi o aq şeklinde biliyor bilen de.

Bir zamanlar Anadolu'da izledigim en iyi 5 film arasına girer. Diyaloglar o kadar gerçekçi ki. O ortamda yaşayan bilir o diyalogların gerçekçiliğini. Oyunculuk zaten harika.

NBC yi eleştirenler genelde köylü olmasından dolayı eleştiriyor bence. Ama köylü olmasa bu kasaba yaşamını, Anadolu'yu bu kadar gerçekçi bu kadar net anlatamazdı. Diyaloglar iyice bayağı olurdu. Köy yaşamından çıkıp böyle bir yere gelmesi insanlara batıyor nedense. Ama son filmde bayağı diyaloglar, laf olsun diye olan seyler var maalesef.

westblack

Söz konusu sanat olunca ortaya nasıl somut kanıt, rasyonel veri koyuyor ve bundan "daha iyi" 30 isim bir çırpıda koyuyorsun ben onu anlamadım. Senin izleyip alamadığın zevki başkaları alıyorsa buna nasıl itiraz edebilirsin ki?

Ben nbc filmlerini izlemeye dayanamıyorum mesela, bana da hitap etmiyor ama sırf bir zamanlar anadolu'danın sinematografisi bile saygı duymaya yetiyor.

Özgünlük konusu da tartışmalı. Zvyagintsev izledin mi bilmiyorum, günümüz tarkovsky'si ünvanı birine verilecekse ben ona veririm. Ama nbc'nin tarkovskyvari üsluba yaklaşımı zvyagintsev'inkinden de ayrılıyor. Hiçbir şey katmadan direkt kopyaladığını düşünmek çok amatörce olur.

www.filmloverss.com

Bruce

abartiliyor olup olmadigi rasyonel bir bicimde kanitlanamaz. mesela bu burning filminden bahsetmissiniz, izlerken nefret ettim fakat haftalardir hala aklimdan cikmis degil. simdi bu film iyi miydi, yoksa kotu muydu? abartilmis miydi? bilmiyorum gercekten.

ozgun olmadigi konusuna gelirsek, ben oldukca ozgun oldugunu dusunuyorum. isterse bir filminin yarisi baska bir filmin birebir ayni cekimleri olsun. onu kendi filminde nasil kullandigi onemli. bu konuda da oldukca basarili, "caldigi" hicbir sey egreti durmuyor. ornegin tarantinonun butun filmleri iyi kotu calintilardan olusuyor, bu tarantinonun degerini azaltiyor mu? bazi yonetmenler buyuk yeniliklerle algimizi genisletirken bazilari da halihazirda bulunanlari farkli yorumlayarak bunu yapiyor. ozgunluk nbc'ye saldirilacak son noktalardan birisi bence.

mesela son filmi biraz kendini begenmislikle, gereksizliklerle kavruluydu. fakat anlatilan hikayeyle paralel dusunuldugunde bence bunlar bilincli secimlerdi.

fakat ulkedeki sinemasal boslugun icinde parliyor oldugu bir gercek. bu yuzden bu kadar goze batiyor, cunku onun kalibresinde baska kimse yok. eger olsaydi bu kadar parliyor olmayacakti ama bu onun abartildigini gostermiyor, sadece bizim sinema sektorumuzun kotulugunu gosteriyor.

yasli ateist

düşünmüyorum. bana göre somut veriler: altın palmiye’nin kazanılması ve ahlat ağacı’nın cannes gösteriminde 15dk ayakta alkışlanması. sizin ilk paragrafta yazdıklarınız sanki burada subjektif olan.

zaten şu anda ülkede belki en iyisi yazmışsınız. e hal böyleyken fazladan nasıl bir abartıya uğruyor? hiç mi hatası, kusuru bulunmasın ‘abartılıyor’ olarak değerlendirmemeniz için?

absel

Underrated+1

Ana fikrimi baştan söyleyim: Bir kaşık, kaşık olma görevini yerine doğru dürüst getiriyor mu sen ona bak.

Özgünlük mutlak anlamda mümkün değil ki. Bütün sanatçılar çeşitli tekniklerle özgün olmadıklarını gizleyip duruyorlar. Kimi de dikkati tekniğe o kadar çekiyor ki sen yine iyiler hep kazanır temalı bir hikaye dediğini umursamıyorsun.

Ben her zaman öz’e bakıyorum ondan beğeniyorum Nuri Bilge Ceylan’ın filmlerini. Fikrini, temasını bana aktarabiliyor.

Edebiyatta da bugüne kadar üretilmiş bütün eserleri ortaya koyup temalarına göre ayırdığın zaman temelde 16-20 tema var başka çeşit yok. Hadi bunlardan başka özgün bir tema ortaya koysun biri...

Sanat eserini eleştirirken biraz da eserin potansiyeline ne kadar ulaştığına bakmak gerekir.

Yani bir eser bariz sorunları bile çözmeden rastgele mi ortaya çıkmış? Yoksa sanatçı amaçladığını olması gerektiği gibi gerçekleştirmiş mi?

Kış uykusu mesela bu anlamda(her ne kadar çehov adaptasyonu karakterler olsa da) bence gayet özgün bir eserdir.

Sanatçılar yaşarken kıymetlerini bilmek lazım. İzleyici olarak da neyi neden beğendiğimizi veya beğenmediğimizi bilmemiz lazım.

marsargo

levent bilgen tamam, abartıldığını düşünmüyorum.

silver apple

Eleştiri getirmek gerekse ben ahlat ağacındaki oyunculuğu biraz tutuk buldum mesela. Daha iyi bir oyunculuk senaryoyu potansiyeline ulaştırırmış.

Buna karşılık bütçeye uyar mıydı? Ya da daha iyi cast o anda mümkün müydü? Bilmediğimiz çok şey var. Buldukları imkanlarla ellerinden gelenin en iyisini yaptıklarına eminim.

Mükemmelliyetçi olmak bazen bazı şeylerin başlamadan bitmesine ya da bazı şeylerin tadından mahrum kalmamıza sebep olabiliyor. Hiç izleyememektense şu halinde izlediğime memnunum.

marsargo

genellikle avrupa ve uzakdoğu sinemasına meyilli olup türk filmlerinin senaryolarını feci vasat bulan birisiyim..
"bir zamanlar anadoluda" ve "ahlat ağacı" filmlerini beğendim ikişer defa izledim..

"kış uykusu" filmini de izledim ama beğenmedim çünkü her yapımda haluk bilginer'i görmekten gına geldi..

strobist

Birakin abartilmayi olmasi gerekenden az bile saygi goruyor. Son donemde bayagi elestirildigi Ahlat agaci filmi bile mukemmeldi bana gore

turkuaz

@Bruce “Varoluşçu bir meseleyi felsefi bir metinle anlatacak” düzeyinin çıta olarak üstünde olan ve kendisinden çok daha yetkin 30 isim diyorum. Rasyonel verileri de özgünlük konusundaki ortak cevaptan okursun. Loveless ve Leviathan filmlerini izledim Zvyagintsev’in. Ben “günümüzün Tarkovsky’si” şeklinde bir yaklaşımı sinemacıyı yücelten değil, aşağılayan bir tavır olarak görüyorum. Tarkovsky’nin ötesine gidememiş, kendi filozofisi olmayan, özenen, öykünen çapsız bir kopyacı imgesi beliriyor zihnimde. Zvyagintsev bence çok özel bir yönetmen ve Tarkovsky’le ikisi apayrı iki kişi benim gözümde.

@yasli ateist Bir filmin niteliği aklında kalmasıyla değil “geride ne bıraktığı” sorusuyla ölçülür bence. Burning’le ilgili sayfalarca yorum, eleştiri yazısı, video, vlog izledim ve SADECE TEK BİR TANESİ BİLE filmin ne anlattığı ne anlama geldiğiyle ilgili dört başı mamur birkaç cümle söyleyebilmiş değil. Metafor vs. gibi kavramları ortalama seyirci çok ucuz şekilde harcıyor.

@absel Cannes Film Festivali hakkında ne ölçekte bilgiye sahipsiniz bilmiyorum ama o 15 dakikalık dediğiniz alkış Cannes'da bir çeşit kültür ve ritüel. "Her film" bittiğinde uzun uzun dakikalarca alkışlıyorlar. Yine galalarda salona girişte yine uzun uzun alkışlar var. Youtube onlarca örneği var. İnsanlar bunu bilmediği için sanki NBC'ye özel bir takdir alkışı zannediyor ama öyle bir şey yok.

@marsargo Birçok konuda ortak görüşteyiz. Siz öyküsel arketipleri söylüyorsunuz. Bunlar kaçınılmaz şekilde ortaktır zaten. Ama tutup da çekim açısından rüzgar sesine, ordan renk paletine, ordan metinsel yaklaşımlara kantarın topuzunu kaçıran bir kopyacılık varsa bunun özgünlükle uzaktan yakından alakası olamaz. Bütçe konusuna gelirsek bakanlıktan 2 milyon tl gibi rekor bir destekle, ayrıca 8 ortak yapımcıyla ve de Kale grubu sponsorluğuyla oyuncuyu bütçe dolayısıyla seçememe gibi bir durum olamaz.

Özgünlük konusunda herkese az biraz “rasyonel veri” sunayım. Şu an aklıma gelenler bunlar, izlerken ince ince çağrıştırıp fark ettiklerimi yazmıyorum bile. Hakkaniyetli bir şekilde ölçün tartın bakalım:

1) www.youtube.com Yorumlarda kimse kulp bulamamış. Hatta biri müstehzi bir şekilde "Bach büyük insan" deyip konuyu kapatmış. Allah aşkına ne özgünlüğü yahu? Siz ilham almadan bahsediyorsunuz. İlham almak, özenmek, taklit etmek çok, çok ayrı şeyler. Çekim açısı, kadraj, mekan, renk, nesneler bile aynı yahu? Duyguyu ya da felsefeyi alıp farklı nesneler ve mekanlarla yorumlasa sizin dediğiniz olur ve görmezden gelinebilir.

2) Adamın "Dünyayı Çehov'un filtresinden görüyorum" diye demeci var. Siz tutmuş özgünlük diyorsunuz. Çehov değil sadece. Tarkovsky de değil. Polanski, Bergman, Shakespeare, Jack London gibi dünya kadar isim var.

3) Üç Maymun'la ilgili iddia seviyesinde olsa da bir dolu söylenti var. Zeki Demirkubuz Yeraltı'nda yemek sahnesiyle resmen veryansın ediyor. Üstelik NBC'nin "böyle bir şey yok" minvalinde tek bir söylemi yok. "Sen bir hırsızsın. Hem de en önde gideni. Önüne gelen her şeyi cebine indiren adi bir yankesicisin." Bu replikleri söylerken masada Mayıs Sıkıntısı'na gönderme yapan "Ankara Sıkıntısı" manşeti var bu replikleri söylediği karakterin yazdığı kitaba istinaden.

4) Londra günlerimde kitap çalıyordum diyen biri ayrıca kendisi.

İlgili röportaj: www.radikal.com.tr


5) Mayıs Sıkıntısı filmi Ahmet Uluçay'dan alıntı. Ahmet Uluçay oğluna: "Bu adamlara asla güven olmaz. Mayıs Sıkıntısı’ndan sonra benden temelli uzaklaştı. Senaryoya olan katkımı unutmuş görünüyor." demiş. Kasaba filminin öyküsü de ablası Emine Ceylan'a ait. Twitter'daki @homocinematicus hesabının bizzat metinleri göstererek delillendirdiği Ahmet Uluçay meselesini kendisine de sorabilirsiniz.

Ahmet Uluçay'ın oğlunun konuyla ilgili demeçleri: www.posta.com.tr

Arkadaşlar çok deşersek ben daha başka şeyler de bulur, söyler, delillendiririm. Benim meselem Nbc'yi çok
sevmeniz değil; "apaçık ortada olan şeyleri ısrarla inkar edip" masumane kılmanız ve şirin göstermeniz. Yok normalmiş de yok şöyleymiş de. Adam da basbayağı bir ahlak halini almış. Kendi de söylüyor. Filmlerinin credit'lerinde "Alıntılar" yazdırıp saymadık edebiyatçı bırakmıyor.

Ne özgünlüğü Allah aşkına? Uzak filminin en otobiyografik filmi olduğunu söylüyor ve orda karakter "Ben de Tarkovsky gibi filmler yapacağım diyordun" minvalinde cümleler söylüyor.

NBC özgün falan değil, özgünlüğün kırıntısı bile yok bu adamda. İster bunu görün isterseniz de -özgün olduğu iddiasında olanlar- kendinizi böyle gereksiz ve tuhaf yalanlara inandırmaya devam edin.

levent bilgen

@levent bilgen tek tek cevap yazmanız güzel. ben bunu cevap yetiştirme yerine uzatılan eli havada bırakmamak olarak görüyorum. teşekkürler.

cevabınızdan ‘sen ne anlarsın cannes’dan’ havası aldım :) doğrudur, kendi çapımda takip ediyorum. ‘her filmde’ 15 dk alkış olduğunu bilmiyordum / bilmiyorum. o argümanı geri alıyorum.

mesele biraz kimin bu değerlendirmede yetkin olup olmadığına döndü. popülerlik böyle çalışmıyor maalesef.

absel

hacı sana tavsiyem özgünlüğü bu kadar gözünde büyütmemen yönünde, bu insanoğlunun klasik kibridir. bir şeyin değerli olması için özgün olması gibi bir zorunluluk yok, bazı şarkıların cover'ı orijinalinden daha iyidir. "ennnn" sıfatlarına sahip olması falan da gerekmiyor zaten, bak kendin söylüyorsun tüm bu ödüllerin ve beğenilerin görece olduğunu ama kendi fikrin konusunda da maşallah bilimsel mutlak yaklaşımına sahipsin. adam güzel işler yapıyor, izliyoruz, bana sorarsan da marvel filmlerinin bu kadar ses getirmesi bana saçma geliyor ama endüstri böyle işliyor, sabaha kadar eleştir ne olacak, parmaklarını yorduğunla kalırsın.

night train

@night train Hocam sen duyuru metninin 2. paragrafında yazdığım adamsın galiba. Özgün olup olmadığına cevap arıyorduk. Verdim. Senin bahsettiğin "özgünlüğün nedenselliği". Bunun konuyla alakası yok. Adam özgün değil. Özgünlük gerekliymiş değilmiş başka konu.

levent bilgen

@levent bilgen, ama sen sorduğun sorunun daha ilk cümlesinde değeri özgünlük üzerinden biçiyorsun, özgünlüğü değerin terazisi yapıyorsun, bunu kendi beğenilerin için yapabilirsin ama nesnel bir yasa gibi dayatamazsın, özgün olan ve aynı zamanda berbat olan işler de var. yani bence nesnel bir yaklaşım için, nuri bilge'nin ortaya koymayı amaçladığı, koyduğunu iddia ettiği ama bunu beceremediğini somut örneklerle göstermen lazım.

night train

@night train Bu tartışma baya uzar gider. Özgünlük Altın Palmiye almış bir yönetmen için ölçüt tayin edilebilir. Seni ilgilendirmiyorsa da seni bağlar. Özgün olup berbat olan işleri de çok merak ettim ayrıca. "Gökkubbe altında söylenecek yeni bir söz kalmadı" denen bir dünyada özgün olacak zekaya sahip ama beceriksiz yönetmenler var demek bu. Varsa kim bunlar?

Nesnelliğe gelince "Kötü, başarısız demiyorum. Türk sinemasında şu an daha iyisi yok belki." deyip de eklemişim zaten. Beceremediği somut örnekler de şunlar.

Koza, Kasaba, Mayıs Sıkıntısı, Üç Maymun. Filmografisinin yarısı yani. Ahlat Ağacı'nda da çok fazla laf kalabalığı yapıyor ama iddiasını karşılamadığını söylemek ağır olur.

levent bilgen

Yahu nbc bu ülkede kimin hangi gündemini dolduruyor ki dediğin üzere "apaçık ortada olan şeyleri ısrarla inkar edip" masumane kılmanız ve şirin gösteriyor " olalım. Ülkede fanboyu, körü körüne savunanı olan son kişi olabilir nbc. Bu konuyu kendisine anlatsan doğrudur abi bu kadar emek vermişsin helal olsun der. Niye kendine yel değirmenleri yaratıp böyle topla tüfekle saldırdın anlamadım, kimse nbc'yi savunmuyor ki. Gördüğün üzere çoğunluk seninle aynı fikirde değil, böyle subjektif keyifle ilgili bir konuda fazla agresif ve keskin düşüncelerle neyi kanıtlamaya çalışıyorsun.

Her gün ekşide nbc övülse, sürekli gözüne sokulsa da gıcık olsan anlarım ama adamın filmlerini ülkenin %95'i izlememişken hangi sebeple böyle hınç doldun merak ettim.

Sal biraz raadla, izleyen izlemiş seven sevmiş, seni niye rahatsız etti bu kadar? :d

Bruce

@levent bilgen, şu anda iki elini kulak memene koyarak zıplarken -huyteraeko poytorrro maslo kilomati yuka- diye bağırırsan, bunu muhtemelen tüm evrende yapmış ilk canlı olacaksın, özgünlüğün en saf hali. yok eğer özgünlük dediğimiz şeye değer atfetmek için başka öznelerin belirlediği özgünlük/değer kıstası içinde hareket etmemiz gerekiyorsa, zaten sandığımız kadar özgün değiliz demektir, ki aslında öyledir zaten. gökten timsahların yağdığı bir film vardı, bence gayet özgün, başka örneği yok, adam düşünmüş çekmiş. söylediğin doğru da olabilir ayrıca, ama konuyu yanlış yerinden tutuyorsun. mesela bir yazarın 9 kitabı kötü ama bir tanesi kendisinden beklenmeyecek kadar iyi olabilir, şimdi bu kötü bir yazar mıdır? bir insanı bir işte iyi addedebilmemiz için onun yüzde kaç başarı oranına sahip olması gerekir? bu oranı kim belirler? o çok sevilen 10. kitabın ortaya çıkabilmesi için diğer 9 başarısız örneğin var olması zorunluluğunu nereye koyacağız? belki de bir tür gelişim süreci olarak bakmalısın.

night train

Türkiye'nin yurtdışına açılan kapısı bu adam. Filmlerini seven var sevmeyen var, mesela hiç benim tarzım değil ama Bir Zamanlar Anadolu'da bence en iyi Türk filmlerinden biri. Onda da Ercan Kesal'ın hikayelerinin çok büyük etkisi olduğunu biliyorum ama sonuçta o adam bu fikirleri NBC'ye vermeyi seçti, çünkü iyi yoğurup çok güzel bir film yapacağına güveniyordu.

Ödülleri ve batıyı s.ktir edin, batı doğuyu daha egzotik görmek istiyor, öyle filmleri beğeniyor. Bu da yanlış denemez ben de plazada geçen bir Hint filmi izlemezdim, çöplük içinde bir Hindistan daha ilgi çekici geliyor. Aynı şeyi Anadolu için düşünün. Beyaz yakalının sıkıntısı bu yüzden değersiz. NBC'nin anlattıklarıyla da batının (Cannes) düşünceleri örtüşüyor.

NBC'nin olayı daha evrensel filmler çekebilmesi. Yoksa Türkiye'yi en iyi anlatan yönetmen falan olduğuna inanmıyorum. Ama yurtdışında izlendiğinde onlara da bir şeyler ifade eden karakterler, sinematografi vb. her şeyi birleştirdiğinde NBC oluyor. Lütfi Akad'ın şehire göç üçlemesini izletsen bir şey ifade etmez herhalde.

not olarak, bence Emin Alper gümbür gümbür geliyor. Ki o bile genç yönetmen sayılmaz ama NBC'nin uluslararası arenadaki yerini alacak kişi o bence.

nhk ni youkosu
1

mobil görünümden çık