ben dikine dikine gidiyorum bazen ama abartıyor da olabilirim. siz nerede durursunuz mesela?
siz de öyle yaptınız ama, madem öyle niçin bana gönderdiniz gibi konusuyorum delleniyor kadın :)
evet müdür kadın ve ben erkek
Haklısın haksızsın bilmem de
kadınlar unutmaz, piüv sıçtın, 20 sene sonra bile çıkar onun acısı
bu 1
işinde ne kadar vazgeçilmezsen de müdüre o kadar gider yapabilirsin.
şöförsen yapma, en büyük işi yapan mühendissen yap.
bu da 2
ben hakliysam hakkimi sonuna kadar savunurum
alttan almam, yeri gelince de laf sokarim, ben de unutmam benim mudurum de kadindi, ipler gerilimce ben de seni daha fazla cekemem diyerek ayrilmistim
ben haklısınız diye gaz verip muhabbet gaz verirken konuyu kendi dediğim noktaya getiririm.
ikna olursa ne ala, olmazsa kendi imza koyar sorumluluğunu da alır. hiç dikine gidip kalp kırmaya gerek yok.
müdürün argümanlarını sonuna kadar dinleyip eğer gerçekten haksızsa dikine gidiyorum. hem de sonuna kadar. zaten inatçılığımdan rahatsız olduğunu bir kaç kez dile getirdi. :) ama sorun değil. ben de kendisinin beni rahatsız eden yönlerini dolaylı olarak yüzüne söylüyorum.
Direktörümle hiç anlaşamıyoruz, genelde aynı fikirde olmuyoruz. Konuşarak da anlaşmak mümkün değil. Duvarla konuşmak gibi bir şey oluyor yani. Onun için konuşmuyorum yıllardır, ölü taklidi yapıyorum, yap dediği şey anlamsızsa hiçbir şey demeden yapmıyorum, nadiren inatlaşıyorum. Aşırı egosu nedeniyle, haksız olduğunu anlasa bile saçma sapan ego yapıp direktörlüğünü kullanıp konuyu çok saçma yerlere getiriyor ve ilk söylediğinden daha da saçma bir şey yapmak zorunda kalabiliyorum sonunda.
Direktör erkek ben kadın.
eğer diklenmen sorunu çözecekse diklen. diğer durumlarda, eğer gerçekten vazgeçilmez personel değilsen, her türlü zararlı çıkarsın. önerim, yapmaman olur.
Bazı müdür var, diklenmezsen ciddi olduğunu düşünmüyor. Sonra dinlemeye başlıyor seni. O zaman diklen.
Zaten sonuç değişmiyorsa uzatmanın anlamı yok. Sorunun çözümü bu değil demek ki. Neyse çözüm öyle ilerle.