neyi ne yapıyorlar?
hayatımıza bir şekilde devam ettik. siz hangi açıdan soruyorsunuz?
geride not falan yoksa neden intihar ettiğini anlamaya çalışırlar herhalde.
çok üzülürler. neden sordun ?
herkes nasıl yaşamaya devam ediyorsa aynı şekilde, evet. ben de merak ettim sorunun kaynağını; daha doğrusu hangi yönde bir cevap aradığınızı.
Karşılaştım. Çekirdek aile harici ciddiyim takan yok. Anne ve babaya hayat boyu sürecek psikolojik sorunlar kalıyor.
evet karsilastim. komsumuzun bir oglu vardi. ergenlik caglarindaydi. annesi ile bir gun bilmem ne sebeple tartismis, gidip kendisini asmisti. cenazesini bizzat gordum.
annesi birkac yil hayata kustu. evine kapandi. kimseyle konusmadi. bu 3-4 yil surdu.
sonra bir cocuk yaptilar. olen cocuklarinin ismini koydular.
kardeslerinden biri arkadasimdi. o da birkac ay yas tuttu. sonra derslerine ve hayatina dondu.
anne ve babanin kalbinde daima kaliyor, hayatlarina yansiyor o aci. ama kardeslerden o kadar emin degilim.
çok karşılaştık. arkadaşı olarak bile yoğun travma yaşayanlar oldu. siz hangi açıdan bakıyorsunuz?
İntihar mı kaza mi bilmiyorum ama şöyle bir şey oldu. Komşunun 6 yaşlarındaki oğlu buzdolabının tutulacak yerinden kendini atkıyla asıp ölümüne neden olmuştu. Annesi de o sırada evi süpürürken duymamıştı. İki gün hastanede kalıp ölmüştü.
İlk başta buzdolabını attılar, sonra o evden taşındılar.
özellikle anne ve babalarını yaşayan birer ölüye dönüştürüyor intihar edenler.
yani biri intihar ettiğinde aslında intihar eden sayısı en az 3 oluyor.
Anne ve baba pek yasamiyor, yasayam olu gibi etrafta dolasiyorlar.
annemin teyzesi, 20 yıl oldu kadın hala ruh gibi
Çekirdek ailemde iki kişi gerçekleştirdi bu eylemi 5 yıl arayla. İlk intihar eden eşiyle birlikte intihar etti, üstelik ben buldum onları, lise sondaydım. Biraz kişilikle alakalı sanırım nasıl bir iz bıraktığı. İlk birkaç yıl çok sarsıcı olsa da bir şekilde hayata dönüyorsun. Ben daha dirençli ve olgunlaşmış olarak çıktım o süreçlerin her ikisinden de. Çok derin izler de bıraktı elbette ki ama çocukluğumdan beri çok rasyonel bir mizacım olduğu için, bu izleri melankolik bir ruh haliyle taşımaktansa, hayatıma ivme kazandıran unsurlar olarak kullanmayı başardım şükür. Ama atlatamayan insanları da anlıyorum, çok çok zor sorgulamalar yaşatıyor insana. Düşmanıma bile dilemem o süreçleri.
O günü hayatım boyunca unutabileceğimi pek sanmıyorum. Ben yas tutmaktan ziyade yaşamın ne kadar değerli olduğunu düşünüp bundan sonraki hayatımı dolu dolu yaşamaya karar vermiştim.
Bir de herkes haklı olarak anne babadan bahsediyor ama asıl olan geride kalan kardeşe oluyor. Bir anda hem aileden hem akrabalardan hem de çevreden öyle bir ilgi/baskı/sorumluluk beklentisi/hede (çoğu zaman kendi kendilerini rahatlatmak için size yükleniyorlar) geliyor ki insan boğulacak gibi oluyor.
Çok genel bir soru bu, kimin intihar ettiği herkes üstünde farklı etki yaratıyor zira.
Genel olarak bir yakını intihar edince insanda bir garip reddedilmişlik hissi oluyor. "Benim sağlayabileceğim hiçbir mutluluk yok muydu senin için?" diye düşünüyorsunuz.
Eğer intihar eden bir evlatsa anne baba için herhangi bir şeyle kıyaslanabilen bir acı değildir o. Bir araştırma vardı, dünyanın en kötü acıları listesi gibi bir şey yapmışlar. "Çocuğun ölümü" yoktu o listede, sebebi olarak da bir çocuğun ölümünün yaşattığı üzüntünün diğer en büyük acıları bile komik derecede önemsiz hale getirmesi nedeniyle kıyaslanamaz olmasıydı. (When The Bough Breaks kitabından alıntılıyorum bunu)
Ama işte bir şekilde herkes kendi süresinde "yeni normal" neyse onu buluyor, ona göre devam ediyor.