Sosyokültürel tatmini sağlayan bir gelir olsa bile mutluluğun maliyeti sadece maddi değil artık. Psikolojik maliyetler de arttı. En akıllı geçinenler bile piyasanın ve gösteri toplumunun “sattığı” şeylere kendini kaptırabiliyor.
Elbette bir cevabım var buna ama belli bir önyargıya sebep olmamak ve daha farklı, objektif ve pür bir yaklaşımın katacağı bakışı da değerli buluyorum.
yaşadığımız dünyada her şey paradır. şu an aklına gelecek en ufak etkinlik bile paradır.
şehrin yüksek bi yerine gideyim eşimle/sevgilimle sadede kuru kuru manzara seyredeyim desen. 1 adet araca ve yakıt doldurmaya ihtiyacın var. evden çıkıp 2 kahve iseniz yol parası ve kahve parasını düşün.
günlük kaç para kazandığını düşün. bunun be kadarını basit bir kahve içmeye harcadığını düşün.
hele bir de normal bir restoranta gittiğini düşün.
bak tatildir şudur budur hediyedir hiç girmedim. paran olmazsa basit bir kahve bile içemezsin.
bugün evde bile otursan aylık faturalar dünyanın parası.
insan kışın fatura gelmesin diye üşümeyi göze alır mı yahu. türkiyede yaşıyorsa alır.
Artık çoğu şey daha ulaşılabilir durumda ve seçenek, alternatif çok fazla. Ancak o "şey"lerin kalitesi ve değeri düştü. İnsan ilişkileri, yiyecek-içecek, kıyafet, aklınıza gelebilecek herşeyde durum bu.
Google görsellerde happiness money graph diye aratırsanız cevabı görürsünüz. Belirli bir gelir düzeyine kadar paranın mutluluğa katkısı oldukça büyük. Fakat yıllık 80bin dolar düzeyine gelindiğinde paranın mutluluğa etkisini yitirdiğini görürdünüz. Abd verileri olduğu için böyle. Türkiye için yıllık 150-200K tl diyelim.