Türkçeleştirmeye çalıştığım bir yazının giriş cümlesi:
"Books are easy to take for granted. Not any specific book, I mean: the form of a book. Paper or pixels—it hardly matters. Words in lines on pages in chapters. And at least for non-fiction books, one implied assumption at the foundation: people absorb knowledge by reading sentences. This last idea so invisibly defines the medium that it’s hard not to take for granted, which is a shame because, as we’ll see, it’s quite mistaken."
Take for granted beni en çok uğraştıran kalıp olabilir. Şimdiye kadar sürüyle şey çevirdim, halâ take for grantedı oturtamıyorum.
Direkt kanıksamak olur mu acaba? Kitapları kanıksamak kolaydır tarzı? Fakat son cümleyle ilgisiz oluyor gibi.
"Books are easy to take for granted. Not any specific book, I mean: the form of a book. Paper or pixels—it hardly matters. Words in lines on pages in chapters. And at least for non-fiction books, one implied assumption at the foundation: people absorb knowledge by reading sentences. This last idea so invisibly defines the medium that it’s hard not to take for granted, which is a shame because, as we’ll see, it’s quite mistaken."
Take for granted beni en çok uğraştıran kalıp olabilir. Şimdiye kadar sürüyle şey çevirdim, halâ take for grantedı oturtamıyorum.
Direkt kanıksamak olur mu acaba? Kitapları kanıksamak kolaydır tarzı? Fakat son cümleyle ilgisiz oluyor gibi.
önemini hafife almak ya da hakkını vermemek olabilir. tam olarak karşılayacak bir şey bulamadım.
bohr atom modeli
take for granted "hafife almak" olarak çevrilmeli diye biliyorum. kanıksamak nedir?
bu anlamı üzerinden söylüyorum tabi:
fail to properly appreciate (someone or something), especially as a result of overfamiliarity.
bir de bir anlamı daha vardır o kanıksamaktır ama bu yazıda ilk anlamı kullanılmış sanki.
ozdek
1