"Genes leading to attractions that wound up being good for her ancestors' genetic legacies have flourished, and those leading to less productive attractions have not."

şimdi burada its good for her ancestors' genetic leacies THAT HAVE FLOURİSHED anlamında mı ? ama son cümlede have not diyor yani "az üreyici atraksiyonlara sahip genler güzelleşmemiş anlamına mı geliyor ?

cazibe duymaya neden olan heyecanlı varlık (burada that varsa güzelleşmiş,olgunlaşmış varlık) o kadının atalarının genetik mirasa için iyidir. VE o diğer az ürümeye neden olan atrasiyonlar iyi değildir dicem de burada have not diyor yani o atraksiyonlar gelişmemiştir mi anlamına geliyor ?

kafam karıştı

 

Genes leading to attractions that wound up being good for her ancestors' genetic legacies have flourished.

"Genes leading to attractions that wound up being good for her ancestors' genetic legacies" Ozne

"have flourished" Eylem

gibi dusun. Oraya that koyarsan eylem kaybolur ve cumlenin o kismi fragment haline gelir, tam cumleden ziyade.

hot potato

Ya bu kadar büyük ozneleri nasil kafam alacak :((

trablon

cok okuyarak ve yazarak gelisebilecek bir sey. 9 yasindaki ilkokul ogrencisi turkce'de dahi yetiskinler icin yazilmis kitaplari okumakta zorlanir. onun gibi dusun.

hot potato

abla örnek olmadı ama savul destek için :D

trablon
1

mobil görünümden çık