En basitinden işte başka saatlerde anlaştığım halde alışık olmadığım ve zorlandığım bir vardiyada bir-iki ay çalışmaya zorlanıyorum ve elimden bir şey gelmiyor. Ben rahatsızlığımı bildirdiğim halde bir şey yapılmayınca, çalışmaya ihtiyacım olduğundan bende dedikleri zamanda işte olmaya çalışıyorum. En basitinden kendi öz babamla bile iş yaparken tamamını ben yaptığım halde çok çok az pay ayırdığını öğrendim geçen gün tesadüfen. Tabi üzüldüm ama hayat zaten adil değil deyip yoluma devam ediyorum. İsyan edebilirim , konuşabilirim ona rağmen hiç bir şey yapmıyorum sadece gelecekte bu davranısının karsılıgını benden alacağına inanmak istiyorum. İşyerinde de bu tip haksızlıklara maruz kalsam da laf anlatmaya çalışmak saçma geliyor.
Sizce bu ruh hali nereye kadar gider? Veya bu ruh halinin ve algının çok sıkıntı çıkaracağı durumlar olur mu? Eger "bu haksizlik","nasil olur" kaliplari ile devam edersem daha cok yıpranıyorum sanki.
İki şey diyeceğim.
1- O güzel paragraflar o güzel atlara binip gittiler.
2- sana zararı artık uyuşup hakkını arayamamak olur. Hiçbir şey senin ayağına gelmez, sen gitmelisin. Bu durumdan kurtul ve sana yapılan haksızlıklara karşı çık.
"Hayat zaten adil değil" siz her şeyin kolayına kaçıyorsun üzerine. Başıma ne gelirse gelsin hayat zaten adil değil deyip geri cekileyim. Var mı böyle bir sey?
Siz böyle yaparak hem kendi motivasyonunuzu öldürüyorsunuz hem de dayanma gücünüzü kendi kendiniz sabote ediyorsunuz.
Hayat adil değile bakarsak neler var, ama hepimiz bir şekilde katlaniyoruz.
Bu kafayı bırakın hayat gerçekten adil değil kabul fakat kendi lehinize çekmek için hamle yapmanız en azından o içinde olduğunuz şartları değiştirmeniz gerek.
Titre ve kendine gel
Benden tecrübeli birinden yıllar önce aldığım tüyoyu uyguluyorum.
Rahatsız olduğum bir konu var. Bu konuda yapabileceğim birkaç şey var. O birksç şeyi denedim ama değişen birşey olmadı. Elimden geleni yaptım, hakkım buymuş deyip devam etmek. İkinci seçenekte;değişen birşey olmadı ve durum da beni çok rahatsız ediyor. mantıklı bir plan çerçevesinde ortamdan uzaklaşmak.
@kirmizipilotkalem
Sumuklu asilzadenin dediği durum aslında yaptığım. Vardiya için serzenişte bulundum, bizim yaptığımız işten bize verilen paranın kat be katı kazanılıyor, buraya kadar o da tamam. O zaman bu vardiya için başka biri de alınabilir pekala bir süreliğine. Alınmıyor ve bana calısman gerek deniyor. Bu konuda daha fazla ne yapabilirim ki?Ikinci adim isten cikmak oluyor. Yani ne kadar ugrassakta hakkimizi alamayacagimiz durumlar olabiliyor.
Ben tersini iddia edip aslında hayat dehşet verici şekilde adildir diyeceğim. İnsan bencil ve açgözlü bir yaratık, ama kötü kişilik özellikleri en çok para, güç ve kontrol eline geçtiğinde ortaya çıkıyor. Güçsüzken çok şeker ve iyi niyetli gözüküyoruz ama. Kısacası ben içimizde ne saklıyorsak onun karşılığını yaşadığımızı düşünürüm. Kendi karanlık tarafınızla yüzleşebildiğinizde hayat daha adil görünmeye başlıyor. Bir bedel ödeniyorsa sebebi ya kişiliğinizde ya da geçmişinizde saklıdır.
dediğiniz gibi bu hep oluyor, olacak.
bizde de kimse mesai yapacaksın zorla demiyor ama o iş ve deadline veriliyor ve karakterin nasılsa - görev bilinciyle- mesai yapıyorsun. ya da sallamıyorsun belki ama işten çıkarılma anında ipin ucundaki ilk isim olacağını biliyorsun. işini kaybetme korkusundan da öte madem bir şey yapıyorum iyi bir şey çıksın ortaya da demek istiyor insan bazen. 2. bir kişi tarafından buna zorlanıp karşılık görememek ise sinir bozucu oluyor haliyle.
çalışma hayatı insanın hayatın hiç adil olmadığını iliklerine kadar hissettiği yer malesef. günlük hayatta ise bir yere kadar bu adaletsizliklerin önüne geçmeye çalışılabiliyor yine. benim kendime hep söylediğim çözüm: en kısa sürede bu tarz mesaili-vardiyalı çalışmaya gerek bıraktırmayacak bir hayat kurgulamak.