Ayni kafadaysak olurum aslinda ama zor iste. Keske dunyalarimiz da benzer olsa. En basta oy verdigimiz parti bile yuksek olasilikla farkli olacak bu da cok farkli yasam bicimlerinin gostergesi.
zorunlu samimi olma durumu var adam işini iyi yapsın diye,
mesela markanın kendi servisine götürdüğünde hiç öyle bi durum yok
edit : adam tamirci çıktı rıza baba
Sözlükte bir entry var, şimdi bulamayacağım. Arabasını tanıdığı tamirciye bırakıyor, gece tamircinin oğlu alkollü kaza yapıyor, tamirci param yok karşı tarafın zararını ödeyemem, senin arabanı da yavaş yavaş ben yaparım diyor. Sonra karşı taraf dava açınca, tamirci, yazarın, oğlunu içirip direksiyon başına oturttuğu şeklinde ifade veriyor.
Hepsi böyle değil, ama genel itibariyle mesafeli olmakta fayda var. Zaten devamlı müşteri isen ödemede falan kolaylık yapar, sırada öne alır falan ama arkadaşlık falan fazla...
Mecburen samimiyet kuruyorum, hatta hic yapmadığım halde, memleket muhabbeti yapıp hemseri çıkmaya çalışıyorum. Tabi hep bir güvercin tedirginliği oluyor içimde kazıklamasın diye.
@sivri senin bu yöntem berberler icin geçerli olabilir, onlar hep yeniden gelmeni saglamak isterler. Ama bir oto tamircisi nasılsa bir daha gormuycem diye kazığı basabilir ya da işi savsak yapabilir, benden çıksın da kimde patlarsa patlasın diyebilir.
o yüzden yılandan korkmam, oto tamircisinden korktuğum kadar :)
Pek samimi olmam genelde.
tüm bu alanlarda, her gün gittiğim market bile olsa samimi olmuyorum. samimiyet cıvıklığa dönüşüyor, geçmiş tecrübelerim hep bunu gösterdi. amcam sanayide motor ustasıdır. amcama bile yapılan işlerde her zaman işçilik öderim. diğer lastikçi kaportacı, bunlar için de durum aynıdır. "abi önemli değil para vermene gerek yok" deseler de asla "tamam" demem. her zaman "karşılığı neyse vereyim" derim. çünkü iş başka akrabalık/arkadaşlık başka.
Ben sirf muhabbete oto sanayiye giderim zaten.
Her hafta ugramazsam yanlarim agriyor.