Siz nasıl kullanıyorsunuz ajandalarınızı? Önceden gününüzü planlayıp mı yazıyorsunuz? Yoksa gün sonunda yaşadıklarınızı falan mı yazıyorsunuz? Ya da neler yazıyorsunuz? Ajanda nasıl kullanılır kısacası?
Önünüzdeki haftayı planlamayı deneyin.
Salı Mehmet ile görüş,
Çarşamba Kedinin aşısı
Cuma akşam eniştemle delirmeceler.
Pazar Köye git tavuk yemle.
Gibi :)
Olanı biteni yazarsanız günlük olmuş olur, o da olur tabi ama genelde ileriyi düzenlemek için kullanılıyor.
Tabi artık telefonlar alarmlı hatırlatmalı başka cihazlarla senkronlamalı yaptığı için bu işi fiziksel ajanda görmeyeli epey oluyor insanlar.
Ajandayı günlük gibi kullanmıyorum. Sadece işimle ilgili şeyleri yazıyorum ve her sabah mutlaka açıp bakıyorum. Gün içinde de yanımdan ayırmıyorum.
Ayrıca örneğin pazar günü kısmında o haftaya ait harcamalarım, günlerin üst tarafında o gün önemli bir şey varsa yıldızlarım falan oluyor.
zorlama kendini ajanda kullanmak için. ajanda geçen yüzyılda kaldı. daha iyi alternatifler var artık.
günlük hayatta ajanda kullanacak kadar boş vaktim yok ne yazık ki, ajandamı iş için kullanıyorum. bir hafta içinde hatırlamam gereken ekstra şeyler olmuyor, olanlar da çok olmadığı için bir yerlere yazmaya ihtiyaç duymuyorum.
evli olmayan, ekstra sorumluluğu olmayan, aşırı sosyal ve girişken olmayan veya freelance çalışmayan birinin ajanda tutmasını gerektirecek bir durum olduğunu düşünmüyorum. arkadaş vs. ile buluşacaksan bunu aklında tutarsın, eve alışveriş yapacaksan bunu da. belki önemli kişilerin doğum gününü yazarsın ki sevdiklerininkiler akılda kalır genelde. ya da ayda yılda bir yapman gereken düzenli şeyleri yazarsın ama bunlar da her gün ajanda tutmayı gerektirecek şeyler değil bence. böyle uzun aralıklı ve nadir şeyler için telefona hatırlatıcı kuruyorum.
belki senin de ajanda tutmaya ihtiyacın yoktur, hm?
Pinterest’e bullet journal yaz arat, karşına muhteşem şeyler çıkacak. Oradaki fikirlerden alır yürürsün.
Ajanda bir ihtiyaçtan çok hobi amaçlı ilgilenilen bir şey halini aldı artık.
ben klasik ajanda degil de bullet journal kullaniyorum son bir senedir; her seyimin bu kadar duzenli olmasini cok seviyorum.
her ay basinda o ay icinde gidecegim yerleri, yapacagim etkinlikleri, randevulari vs not aliyorum. Ay basinda kendim icin birkac minik hedef koyuyorum ve bunlari takip ediyorum. O ay icinde izledigim filmleri ve okudugum kitaplari yaziyorum. Spor gunlerimi, ders calisma gunlerimi vs yaziyorum. Bunlarin hepsi tek sayfada oluyor.
yilbasinda o sene icin belirledigim hedefleri ayri bir sayfaya, sene icinde gitmeyi planladigim etkinlikleri, sempozyum ve kongreleri ayri bir sayfaya yaziyorum. Yine okumayi dusundugum kitaplari, gitmek istedigim tiyatro oyunlarini, muzikalleri, konserleri, izlemek isteyecegim belgeselleri vs ayri bir sayfaya yaziyorum. 'Ne okusam?' diye dusundugumde acip bu sayfaya bakiyorum.
bir de ayrica okudugum kitaplar ve izledigim diziler listem var. filmleri ayrica yazmiyorum cunku zaten aylik kisma yaziyorum. Ha yazmasam ne olur, hicbir sey ama ben planli olmayi seviyorum.
Bullet journal kisisellestirilmis ajanda oldugu icin hem kullanimi daha kolay hem de kendize gore egip buktugunuzden daha islevsel bana gore.
Bir makalenin ya da romanın hayata dair uyandırdığı bir fikir, bir soru, bir filmden güzel bir pasaj, gün içinde etki bırakmış bir olay ya da insana dair anekdotlar, bazı hatıralarla bağ kurmuş şarkılar, o zaman içindeki insanların ya da hayatın hatırlattıkları, düşündürdükleri...
Aradan zaman geçip de okuyunca insan çok şaşırıyor. Çoğu detayı unutmuş oluyor. Ve hem o zamanı hem de kendine dair şeyleri hatırlamanın verdiği garip bir hazzı hissetmeye sebep oluyor. Entelektüel ufku diri tutup, kendine dair kolektif bir hafızayı da kayıt altına almış oluyorsun.
İlla bir şeyler yazmaya çalışmazsanız, sizi sevk edecek ve içten bir şekilde kaydetmek isteyeceğiniz çok şey olacaktır. Bir de kimsenin görmeyeceği bir şekilde tutarsanız, bilinçaltınız kendini çok daha fazla açacaktır size.