Hangisi daha iyi kavgası devam ederken sizce de dilciler herkesi geçmedi mi? Lisede dil seçen arkadaşlarım şu an 3. 4. Dillerini öğreniyor. Güzel yatırım valla.




 

alan dışı tercihte puan kırılması olayı kalktıktan sonra bu da öldü zannediyordum ben. sayısal çıkışlıyım. sayısal bir bölüme girip bıraktıktan sonra dil bölümü okudum. benim gibi bölüm bırakıp gelen felsefe ve mimarlık terkler vardı. mühendislik mezunu olup ikinci üniversitesine gelen vardı. yine bizim bölümü bırakıp başka dil/sözel/sayısal bölümlere geçen oldu. artık disiplinler arası araştırmaların yapıldığı çağdayız. yine kendimden örnekle lise-sayısal, lisans-sayısal(terk) ve dil, yüksek lisans ise antropoloji(sözel) olarak devam edeceğim.

kozmosta bir nokta

Dil ogrenince noluyor ki?
11 yasimizda 2 dil ogrettiler, sayisal cikisliyim.

Dil olayindan daha 1 kurus kazanamadim, muhendislikten ekmek yiyorum.
Ogrendigim dil kiz tavlamak disinda bi isime yaramadi.

acemi

İngilizcenin yaninda bi ek yabancı dilden sonrası bence hobi işi. Ya da işte çevirmen olcam dersen işe yarar. Yoksa 2 yabancı dil bi sayisalcı için zaten hayli hayli yeter.

Ayrıca ben bu yarışta sözelcileri asla haklı bulamıyorum, en basitinden tanıdığım iyi sayisalcilarin %90'ı sözel konularda da gayet birikimli, saatlerce tarih, siyaset konuşabileceğin bireylerken sözelci olanlar ygsde bile mat çözmüyodu bırakın bu tarz bir sayısal ilgilenmeyi. Dil de zaten sayısalcı da sözelci de oturup öğrenir biraz ilgi duyuyorsa. Çok zor bi olay değil dil öğrenmek ilgin varsa

nundu

sayısalcıların daha iyi görünmesinin sebebi başarılı olan her öğrencinin sayısal bölümlere yollanması. benim kimyaya biyolojiye kafam basıyor diye fene yollayacaklardı, matematikten nefret ettiğim için gitmedim dil seçtim lisede. dil okuyup ne yapacaksın tm seç en kötü avukat olursun diyorlardı. işin içinde matematik olmasa olurdum, işin içinde matematik dersi olmasa fen bilimleri de okurdum mis gibi.

yukarıda bahsedilen sayısalcılar tarih marih konuşuyor muhabbetinin sebebi de bu, bıraksan o adam ne güzel tarih seçecekti siyaset seçecekti belki de; çalışkan diye tuttular mühendis yaptılar doktor yaptılar.

bu kavga da lisede oluyor yalnız, üniversite gibi sosyal ilişkilerin devreye girdiği ortamda en çok beceriksiz görünen bölüm hangisi desem herkes mühendislik der, yok işte kız yok bilmem ne. kızın mühendislik seçmemesiyle çalışkanın sözel seçmemesi de benzer şeyler zaten.

geçiniz yani hangisi daha iyi kavgasını, elma ile armut kıyası oluyor.

Bruce

sayısal çıkışlıyım (fen lisesi)
sayısalın en sözel bölümünü okudum (moleküler biyoloji, bunu sevmesem endüstri filan okurdum herhalde) --zaten eşit ağırlık/sözel türkiye derecelerim sayısal derecelerimden daha iyiydi hep.
dil işi yapıyorum (bildiğin çeviri)

tanıdığım en iyi kazanan (ayda 10-15 bin liradan aşağıya düşmeyen) çevirmenlerin hiçbiri dil çıkışlı değil. en fazla şöyle olanlar var: yabancı ülkede doğmuş büyümüş, ana dili o dil zaten, gelmiş burada dil okumuş ama sırf diploma almak için. yoksa burada bir şey öğrenmemiş.

"herkesi geçmeleri"nde kıstas nedir bilmiyorum ama benim tanıdığım sayısalcılar da 3. 4. dillerini öğrendi (ben dahil, gerçi ben devam ettirmedim de neyse) ama bunu integral almayı, 14. louis'i bilerek öğrendi...dilcilerde sıkıntı büyük. dilden başka bir şey bilme ihtimalleri çok çok çok düşük oluyor, maalesef. bunu söyleyince de e biz lisede matematik mi gördük, fizik mi gördük deyip çıkıyorlar...

niye ama sektörün içinden bildirdi.

niye ama

sayısalcının iyisi tarih de bilir edebiyat da; zaten tarih, edebiyat, felsefe her insanın default bilmesi gereken şeyler, bence herkes sözelci başlayıp istiyorsa sayısalcı olması lazım.

gezegen olan pluton

sayısalcı-sözelci diye keskin bir ayrımı doğru bulmuyorum ben. insanlar bir alanı seçip diğeriyle ilgilenmedikleri için kendi alanı dışındaki konulara yabancılaşıyor bence. lisede sayısal okurken edebiyat, yabancı dil gibi derslerim de iyiydi. üniversitede eşit ağırlıktan bir bölüm seçtim. hem sayısal hem sözel hem de yabancı dil becerisi gerektiren bir bölüm.

ayrıca, kozmosta bir nokta +1
disiplinler birbirinden tamamen ayrı şeyler değil. mesela psikolojiyle ilgili çalışıyorsanız biyoloji, sosyoloji, tıp, istatistik vb. gibi alanlarla da bir miktar ilgilenmek durumundasınız. o yüzden sayısal-sözel ayrımı yapmadan insan ilgi duyduğu her alanla ilgilenmeli diye düşünüyorum.

centrolenidae

Dilci de sözelcinin bir alt koludur, kasmayın. Kendimden biliyorum, öyle yani.

Aslında insan beyninin çalışması bazı konularda daha yetenekli olmasını getiriyor. Sayısal-sözel olayına öyle bakıyorum. Sayısal alanda da biraz yetenekli olmak isterdim. Dört işlemi bile hesap makinesiz zor yapıyorum maalesef.

d max
1

mobil görünümden çık