Merhaba,

Öncelikle benim entelektüel tanımımı yapayım: Bence entelektüel çok bilen kişi değildir. Elbette entelektüelin bir birikimi olmalı ama entelektüelin asıl özelliği toplumu rahatsız etmesidir. Kimseye yaranmadan, ne halka ne de siyasetçilere mavi boncuk dağıtmayan, sevilmeye ihtiyacı olmayan, her türlü tabuya çekinmeden laf edebilen, geri adım atmayan kişidir entelektüel. Türkiye şartlarında işin ucunda hapis veya ölüm bile olabiliyor malum.

Bu bağlamda İlber Ortaylı bir entelektüel değildir. İyi bir tarihçidir, aydındır, elittir ama hem halkın hem de iktidarların sevdiği türden şeyler söylemektedir.

Mesela Sevan Nişanyan öyle değil. Adamı ülkede seven yok neredeyse. Atatürkçüler sevmez, islamcılar sevmez, solcular sevmez. Çünkü adam hiçbir mahalleye yaranma ihtiyacı gütmüyor ve bildiğini okuyor. Fikirlerinin çoğunu saçma bulurum ama özgürlüğüne düşkünlüğü saygı uyandırır bende.

Şerif Mardin ve Ahmet Altan da bu bağlamda entelektüeldir bence. Şerif Mardin, 90'larda "mahalle baskısı" kavramını ortaya attığında yer yerinden oynamıştı.

Sizin aklınıza kimler geliyor?

 

Tarifini yaptığınız tanıma uyan entelektüeller kendilerini popülarize edecek alanı bulamadıkları için pek tanınmazlar.

Verdiğiniz isimlerin bu tarife uygunluğu bile tartışmalı.

levent bilgen

işte bu senin entelektüel tanımın oluyor.
Entelektüelden anlaşılması gereken muhalif olması değil. Entelektüel olmak başka bir şey muhalif olmak başka bir şey. entelktüel kendine göre doğru eylemlerinde muhalefeti de iktitarı da beğenebilir. Bu beğenme fikir birliği yerine salt maddi çıkar için olursa o iktidar yalakalığı oluyor.

Entelektüel salt muhalefet olma adına iktidar veya muhalefetin bütün eylemlerini peşinen reddetmeli mdiir?

Google01

Ne güzel bir tanımlama yapmışsın gözlerim yandı.
Bir daha düşünmelisin çok çiğ.

fasulyek

Sizin bahsettiğiniz ölçütte, Niyazi Berkes ve Aziz Nesin olabilir.

biravekahve

Benim kafamdaki entelektüel tanımı o değil. Entelektüel birikiminizin olması demek, sizin kesinlikle toplumda tartışma yaratacak, yeniden düşündürecek ya da sorgulatacak, değiştirecek kabiliyetiniz olduğu manasına gelmiyor, bence. Çoğu zaman, evet, entelektüel güç değiştirici güç olabiliyor. Son Osmanlı ya da erken Cumhuriyet Dönemi’nde olduğu gibi.

Sizin dediğinize yaklaşan bir kavram daha var: aydın. Bence onun “işi” rahatsızlık vermek, hem akademik çevrelere, hem hitap ettiği kitleye, hem de sıradan sokaktaki insana... N. Berkesler, Boratavlar elbette cadı avlarında kovalandıklarına göre bir rahatsızlık vermişlerdir. Bu demek oluyor ki, her içeri atılan ya da hükümetçe sevilmeyen yazar, akademisyen, gazeteci entelektüel ya da aydın olsun. Analojiden kaçınmak lazım burada.

buf-e kür

Kimseye yaranmama entelektüellik tanımı değildir, entelektüel basit bir tabirle bilgisine başvurulan insan demektir;

tr.wikipedia.org

İlber Ortaylı da sapına kadar entelektüeldir aynı şekilde Celal Şengör de.

gezegen olan pluton

yılmaz vural futbol dünyasının entelektüelidir.

futbolcusunu entelektüel bir biçimde dövüyor, sövüyor ve seviyor.

Neill

tanım yanlış +1

ömer koç ve ilber.

cedex

Sevan nisanyasshdehagshdhdhdhahha :)


Adam elinden gelse diri diri türk kesecek. Ermenilerden bahsederjen "bizzzzzz bizzzzzzz" demesi tarafsizligi zaten.

deveyi diken adamin ta kendisi

tanim meselesi bir yana,
tanil bora ve murat belge pekala sayilabilir.

alttaraf

Açtım iki sözlüğe baktım entelektüel tanımı için, tüm tahminlerimi bir kenara bırakarak. Biri "bilgi"yi andıktan sonra "ileri görüşlülüğü" diğeri ise "fikrî meselelerle uğraşan" ibaresini kullanmış. Buf-e kür'un "değiştirici güç" katkısını ve biryervarbiliyorum'un gramsci hatırlatmasını da oldukça değerli buluyorum.

Bunun dışında aydınla entelektüel arasındaki ayrımlar kesin değil. Bizde de "okumuş, bilgili" anlamında "aydın" sözcüğü kullanılıyor. Entelektüel'in bu anlamından sıyrılıp topluma yön veren kişi anlamını kazanması bir kavramsallaştırmaya, hem de çoktan yapılmış bir kavramsallaştırmaya bakar. Burada "esasen" şu ya da bu anlamda değildir, iddiasında bulunarak kolaya kaçmaktan ziyade soruyu "bilgili, fikrî meselelerle uğraşan ve topluma yön verecek potansiyeldeki kişiler, ahlaken, anaakım normlara ve yerleşik siyasal düzene muhalif olma sorumluluğu taşırlar mı?" diye genişletirsek mesafe alırız gibi geliyor.

-Gece bu mesajı düzenleyip tamamlamayı umuyorum, sevgiler:)-

hikmet iv

senin tanımına göre aklıma sadece "nihat doğan" geliyor.

killerbee

aklima (bkz: recep tayyip erdogan) geliyor

kendisi entelektuel. bildigini okuyor.

Leonardo~Da~Vinci

entellektüel, belirli alanlarda derinleşebilmiş; bu alanlar hakkında öyle veya böyle bir takım kendine ait hususi fikirler yaratabilmiş bir kimsedir. bu şekilde tanımlayabilirz entellektüeli... tanımlarız tanımlamasına da, böyle yaparsak işin ahlaki boyutu eksik kalır; zira, bence entellektüel'in bir de özgülrükten yana olmak gibi ahlaki bir ödevi olmalıdır. o da şu tanımlamayla ifade edilebilir: " yalnızca benim gibi düşünenlerin söz aldığı bir yerde, tek yapabileceğim, tüm gücümle bu duruma karşı çıkmaktır."
bu bağlamda aklıma ilk gelen zat, enis batur'dur.
hatta, kendisinin alternatif:aydın adında tam da bu mevzularla ilgili ufuk açıcı denemelerinin olduğu bir eseri mevcuttur. buradan tavsiye ederim.
sonra... mehmet ali kılıç bay'da çok kıymet verdiğim bir entellektüelimizdir.

pangea

Bence taniminiz entelektüelden ziyade aydin terimine daha cok uyuyor gibi.

Ilber ortayli örneginden yola cikarsak, kendisinin entelektüel birikiminin sorgulanmaya ihtiyaci yok, fakat tüm bu elde ettigi bilgileri objektif bir cerceve yerine, kendi ideolojisi baglaminda yorumlamasi onu aydin sinifinin disinda tutuyor bana kalirsa.

Ali nesin ve ahmet insel benim aklima gelen ilk isimler.

Entelektüel birikimi cok yüksek olmasa da ben kanat atkaya'yi da sayabilirim mesela bu alanda.

bosver nicki
1

mobil görünümden çık