BBC , 21. Yuzyilin en iyi filmleri diye bi liste yapmis, listede Lost in translation'da vardi. Izledim gecen, "bu muymus?" Dedim
Internetten bu filmin yorumlarina bakiyorum, yere goge sigdirilamiyor.
Breaking bad'e 5-6 bolum dayanabildim.
Friends'e 3 bolum.
Star Wars hic izlemedim, Ama izlesem pisman olurum gibime geliyor.
Tabii zevkler ve renkler tartisilmaz Ama bu seferlik tartisalim bir zahmet. bende mi sorun anlamadim. Kendimi çok yalniz hissediyorum
bana fazla beklentiye giriyorsun gibi geldi. bir kaç saat bir şeyler izleyerek hayatta veya ruh halinde köklü değişiklikler beklemek doğru değil.
hiçbir şeyin keyif vermediği dönemler var, onlardan birinden geçiyor olabilrisn.
Bayilarak izlediklerini de yazsaydin bir fikir yurutulebilirdi aslinda,iyi olanlar,iyi denenler senin tarzin olmayabilir.
beğendiklerini yaz belki öneride bulunurlar.
Bence de bir çeşit beklenti. Çok konuşulan böyle popüler eserleri izlemeye başlamadan önce çok büyük beklenti oluyor ve izlemeye başlayınca çok istendiği gibi bulunmayınca beklenti karşılanmıyor. Ancak o film yine de güzel.
Mesela sana hakkında hiçbir şey bilmediğin 10 film versek; 5i iyi 5i orta halli, muhtemelen iyi filmlerin çoğunu sen de iyi bulursun.
Star wars ben de hiç izlemedim bir ara başladım ben de bu muymuş dedim ilk filmi bitirmedim bile. Ancak bahsettiğin diğerlerini genel olarak iyi buluyorum.
Bir de bazı diziler ilk bölümlerde çok sarmıyor ama sonradan sürüklüyor, belki friendsle breaking bade birkaç şans daha verebilirsin.
Mesela begenip tek bitirdigim dizi spartacus. Ondan sonra film olarak "Vay be" dedirten filmleri seviyorum.
Onun disinda; mesela kliselerle dolu bir Hollywood filmini Gayet zevkle izlerim. Hani su imdb'de 5 ile 7 puan arasi Alan filmler bile bazi 8-9luk filmlerden izlenebilir geliyor bana.
Film olarak begendiklerim:
Kelebek etkisi
Another earth
Mémento
The shawhawk redemption
Se7en
La vita e bella
Back to the future
6. His
the others
Shrooms
Get out
Orphan
Begenmediklerim:
The godfather
Butun super kahraman filmleri
Three billboard outside Missouri
Parks and recreations
Yuzuklerin efendisini
City of god'a 1 saat dayanabildim Ama 2. Bir sans vermeyi dusunuyorum
Yine begendiklerim:
Shutter island
Gone girl
The Truman show
Catch me if you Can
Groundhog day
Begenmedim:
Donnie Darko
Bence sorun kesinlikle sende değil. Ben de çoğunluğun ayılıp bayıldığı film ve dizilerin çoğunu merak etmiyorum bile. İzlediklerimin de çoğundan zevk alamıyorum.
Zaten herkes ne ara bu kadar yabancı dizi film meraklısı oldu anlamadım. Özcan Deniz'in falan filmlerini merakla beklediğini, birkaç yıl önce haftanın her günü bir Türk dizisi izlediğini falan bildiğim insanlar "Breaking Bad çok efsane yeaa" diye dolanır olmuşlardı o çok patladığı dönemlerde. Türk dizisi izleyip ağlayan tipleri Walter's Coffe'de sarılar içinde görüp şaşırdığımı hatırlıyorum.
Bahsettiğin yapımları gerçekten uzun yıllardır takip edip seven, mesela Tolkien'i okurken Orta Dünya'da kaybolmaktan zevk alan insanları ayırıyorum tabii ki ama sırf popüler diye kendisini hayran olmak zorunda hisseden insanları gördükçe izleyesim gelmiyor resmen benim de böyle şeyleri.
Friends konusunda sizinle birlikteyim, diğer bahsettiklerinizden Lost in Translation hariç hepsini seviyorum, onu da henüz izlemedim.
Bir de aslında hayat, zevklerin ve renklerin üzerine tartışmalardan ibarettir :)
Begendiklerin ve begenmediklerin çoğunlukla benimle uyuşuyor. Hadi yüzüklerin efendisi, harry potter gibi filmleri anlayabiliyorum. İnsanlar hayal ettiklerini izleyince etkileniyor ve bu filmlerde ciddi bir kurgu var.
Breaking bad'i kaç kere izlemeye çalıştım, resmen bazısında zorla maruz bırakıldım diziye. Beğenemedim. Friends tarzı dizileri de begenmem. La la land o kadar övdüler yarım saat izleyebildim.
Nasıl filmleri sevdiğini anladım da anlatamıyorum şimdi. Yalnız değilsin panpa.
BBC ya da başka saygın yayınların popüler kültürün uşağı olarak "bazı şeyleri abartacağını" düşünmek sizin de bu beğenmeme işini abarttığınızı düşündürdü. Bahsettiğiniz şeyin açıklaması beğenilerin uyuşmaması, bu kadar basit ve normal aslında. Çünkü bu açıklamanın ötesi iyi niyetle bakınca "elitist" bir yaklaşıma, kötü niyetle bakınca o kadar insanın anladığını anlayamama durumuna varıyor.
Shawshank redemption imdb top 250 listesinde birinci sırada. Bu açıdan bakınca hiç de yalnız değilsiniz mesela. Bana göre ise gelmiş geçmiş en overrated film.
bunun tam karşılığı zevkler ve renkler tartışılmaz işte.
şimdi seni zevksizlikle suçlamak ağır olur. ha beğendiğim filmler keloğlan kara prense karşı, dünyayı kurtaran adamın oğlu falan desen zevksizlik diyecektim ama gayet zevkli filmler de seviyorsun. herkes her filmi sevmek zorunda değil. başyapıt olarak gösterilen filmleri de sevmek zorunda değilsin. zevksizlik başyapıtı sevmemek değil. zevzek bir filme bayılmak olabilir.
seni çok iyi anlıyorum ve katılıyorum. kendini yalnız hissetme, benim tarzım da benzer. hatta neredeyse film zevklerimiz aynı. ben de ne yüzüklerin efendisi'ne dayanabiliyorum, ne star wars'a dayanabiliyorum. sevdiğim dediğin bütün filmleri ben de sevmişim, sevmediğim diye yazdıklarını ben de sevmemişim.
godfather'ı sevmiyor olmak zevksizlik değil, ağır gelmiş olabilir. açıkçası beni de çok sarmadı. evet başyapıt bir seri, ama tarzım değil arkadaş. film kötü demiyorum ama ben sevmedim. yumurta da nefis bi gıdadır ama sevmeyen sevmez, ben de sevmem. yumurta sevmiyor diye ağız tadı bozuk denir mi adama? ama en sevdiği yemek hamamböceği çorbası olan adama gayet ağız tadı yok diyebiliriz. onun gibi bir şey.
milletin ayıla bayıla izlediği game of thrones'tan ölümüne sıkılıyorum mesela. 5 dakika tahammül edemiyorum.
ama kendime bu kadar benzetmişken breaking bad'e nasıl 5-6 bölüm dayandın, onu anlamadım. benim hayatımda izlediğim en güzel dizilerden biridir.
aynı şekilde spartacus ve benzeri dönemde geçen eski çağ film ve dizilerini de sevmem ben. onu nasıl sevdin anlamadım.
beklenti+1
bu yüzden her filmi spoiler içersin veya icermesin hiçbir yorumunu dinlemeden izlemek lazım. kült filmlerde yıllar boyu iyi yorumlar duyan dimağ o filmin her saniyesinden olağanüstü bir güzellik beklediği için umduğunu bulamasi imkansızlasiyor.
yani öyle bir beğendiklerim/beğenmediklerim listesi yazmışsın ki neye göre beğenip neye göre beğenmediğin de belli değil. durağan filmleri sevmiyorsun diyecektim ama another earth'ü beğenip city of god'ı beğenmemen her şeyi bozuyor. ama sanki galiba daha "hafif" filmleri mi seviyorsun ne? draması ağır, karakterlere yoğunlaşan filmlerden kaçıyorsun. yaşın gençse belki fazla dram sevmediğin için olabilir. bir de büyük beklentiye girme faktörü var tabi. ben de geçenlerde büyük beklentiyle ilk kez bourne identity'i izledim, sıfır etki yarattı. öyle dümdüz, izle geç bir filmdi. devamını muhtemelen izlemiycem. oluyor öyle.
Saydigin orneklerin hepsi icin dusuncem ayni.
Insanlar begendigi seyi goklere cikarma egilimdeler, olay bu.
Simdi aklima geldi, pulp fiction'i izledigimde de bu muydu lan ove ove bitirilemeyen film demistim. Yani guzel film ama daha fazlasi degil, sadece guzel bir filmdi. Ayni sekilde Shawshank Redemption IMDB'ye gore tum zamanlarin en iyi filmi ve ben buna sttir ordan diyorum. Evet gayet guzel film ama tum zamanlarin en iyisi coook cook iddaali bir ifade bu film icin bana gore.
Bunlar oznel fikirler zaten, bunlarin bir otorite tarafindan (IMDB vs.) secilip bu iyi, bu daha iyi, bu da en iyisi diye siniflandirilmasi zaten anlamsiz kafadan.
Bazi insanlarin begenileri sosyal hayattan ve icinde oldugu kulturden fazla etkilenmiyor bir de. O yuzden herkesin begendigini begenmeyebiliyorsun belki de.
yüzüklerin efendisi dışında hepsine katılıyorum