bugün markete gittim. yaşamsal ihtiyaçlarımı alırken bile düşünerek alırım. evet hiçbir şey ucuz değildi ama yeni fiyatları görünce dehşete düştüm.

neden bir peynir, yumurta alırken bile düşünmek zorunda kaliyoruz. bunlar " lüks" mü olmalıydı yani. bir sürü eksik şey var, hangi birini alacağımı bilmiyorum. faturalar, kira. gerçekten bunları düşünmekten, kafamın sürekli bunlarla meşgul olmasından bıktım.

yine bugün markette, bir anne ve yedi sekiz yaşlarındaki oğlunun yanından geciyordum. çocuk " eee anne parası olan alıyor" dedi. ne bileyim, o yaştaki bir çocuğun bunu söylemesi üzdü beni.


ben idare ediyorum. ama asgari ücretle ev gecindiren, çocuğu olan insanlar var. nasıl? çıldırmamak elde degil.

bunları düşündükçe yaşamaktan soguyorum. çok ofkeliyim. her şeye, bu durumda olmamıza sebep olan herkese. " yaşam sartlarina" , yillardir her gün apaçık şekilde kandirilmamiza ve hayatımızın elimizden alınmasına, ucu bucağı olmayan adaletsizlige. bazen hiçbiriyle başa cikamadigimi ve " birakmak" istediğimi hissediyorum.


siz napıyorsunuz, nasıl sağlam kalıyorsunuz? napmaliyiz?

 

(bkz: cahil insanların kararlarının yükünü çekmek)

bunlar kötü günlerimiz daha kötü günler gelecek.

xu

Bu yasina kadar bunalima girmeyen ben resmen bunalima girdim iste bu yuzden. Ben markette hicbir zaman fiyatlara bakan adam degilim, elime sepeti alir gozume hos guzkeni canimin cektigini sepete patir patir atar gecerim. Ama artik bunu yapamiyorum ve bu beni ciddi sekilde rahatsiz ediyor. Fiyatlara bakmam, fazla ucmamam gerekiyor artik.
2 yil once sifirini alabildigim arabanin 2. elini su an alamiyorum. Psikolojik olarak berbat bir duruma sokuyor bu da beni.

Cevap; saglam falan kalamiyorum. Kafayi yememek icin fazla dusunmuyorum, baska seylere odaklaniyorum. Gelecege yonelik planlarima odaklaniyorum rahatlamak icin.

stavro
1

mobil görünümden çık