Dün bear grylls programı izliyordum. Konuk olarak olimpiyat şampiyonu Lindsey Vonn vardı. Hayat hikayesini anlatıyor.

Dedi ki. 16 yaşına kadar antrenmanlarımı babamla yapıyordum. Sonra anlaşamayınca evden ayrıldım ve kendi yolumu çizdim. Vs vs

Şimdi hepimiz biliyoruz ABD de 18 yaşına gelince çoğunlukla çocuklar evden ayrılır.
Bizde de çoğunlukla evlenene kadar aileyle yaşanır

16 yaşındaki kız çocuğu baba ben kendi yoluma gidiyorum diyip evden ayrılsa, polis çocuğu bulup ailesine teslim eder.
(En iyi ihtimali yazdım)

E bakıyorum şimdi kız erkek geliyor 30 yaşına hala öz güven sorunu vs var ülkemizde

Nedir peki bizim türk çocuklarını böyle yapan. Ana kuzusu olarak yetiştirilmek mi ?
Gerçekten merak ediyorum.

 

amerikada basit işlerde para kazanmak ayıp değil, ama memur çocukları bile burada garsonluk yapmak istese ailesi izin vermez. para kazanma konusu önemli.

burada aile çocuğuna çok koruyucu yaklaşıyor ve özgürlükçü değil.

cedex

Devlet çocuklara değer veriyor ve çocuk bunu görüyor. O sebeple gerektiğinde ailesine karşı gelse bile ecel'in bahsettiği gibi köprüaltına düşmeyeceğini biliyor.
Bizde durum iki uçta; bir kısımda sebebi bilinmez sonsuz bir özgüven var; çocuk biliyor ki anası-babası onun için canını verir, onun üzerinde etrafına, ana-baba da dahil (buna özgüven mi demeliyiz bilemiyorum) sataşıyor. Bir grup sa farkında ki ana-babası düşse yerden kaldırmayacak pısıp kalıyor.

SiyamkedisiZorro

Özgüven var ama taşak yok bizimkilerde.

Otur konuş herkeste ego 1500 ama sor anasıyla oturuyor halen.

Sebeplerinden biri ekonomik tabi. Bizde genç yaşta işe girip çalışsan asgari ücret bile vermezler. Kaldı ki asgari ücret verseler bile ev oda tutup yaşaman imkansız gibi bir şey.

Abd'de falan gidip McDonald's da bile çalışsan saati 9-12 dolar arası kazanırsın. O parayla da en pahalı şehirde bile boktan bir oda tutup yaşama şansın var. Bizde erkek çocuğuna bile tecavüz ederler o yaşta sahipsiz kalınca.

bos gezenin bos ustasi

Bence maddiyattan önce aile ile olan ilişkiler, kültür vs.
Hele ki kadınlar için. Bekar bir kadının ailesiyle aynı şehirde olduğu halde ayrı ev tutup yaşaması (maddi durumu müsait olsa dahi) hala İstanbul' gibi bir metropolde bile çok zor. Yapan kadınlar tabii ki var ama çoğunluğu bunu yapamıyor.

peggy

özgüven ne alaka ya?

ben çok yüksek maaş alsam çok param olsa niye ailem ile yaşayayım ki?

yaş 18 olur olmaz ayrılırım.

xdenizx

1- ülkenin ekonomik koşulları buna izin vermiyor. Yurtdışında işsizlik düşük. millet her tarafta iş bulur. sosyal haklarıda devlet güvencesinde.

2-anne-babanın çocukken aşırı koruyucu tutum sergilemesi. "onu yapma ayıp, bunu yapma ayıpi el alem ne der?" diye diye millet özgüvensiz yetişiyor.

komando kani var bende

gelişmiş ülkelerde ülke dinamikleri herhangi bir bireyin orta ve üst düzey hayat yaşayabileceği bir standart sunuyor. amerika, avrupa gibi ülkelerde bir dükkan kirala zeytinyağı sat 5 yılda 15. dükkanı açarsın. ben tuğladan değil ahşaptan ev yapıyorum de 6.yılda site kurabilirsin. şaraba bal katıp satıyorum de 7.yılda kralsın. sistem ve ülkelerin dinamikleri bu şekilde. şimdi mesela kore, Taiwan bu şekilde.

orta ve düşük gelişmişlik seviyesindeki ülkelerde ise bu dinamikler yok. paran olsa bile batma ihtimalin yüksek. örneğin türkiye. dev gibi firmalar iflas eşiğinde.

yani ülkenin dinamikleri ile alakalı. kişiler ile bir alakası yok.

bunu memur çocukları neden hep çalışan oluyor zengin çocukları neden hep patron oluyor gibi de düşünebilirsin.

zenginde baba'dan gelmezse dayıdan gelir olmazsa amcandan haladan teyzeden gelir para.

memurda ise zaten en okumuş adam odur sülalede.

peki çözüm nedir? sorarsanız söylerim.

not : 5 yıldır eu ve tr'deki startuplara danışmanlık veren bir firma sahibiyim. görüşlerim eu ve tr'den neredeyse aynı işi başlatıp eu'da yürüyen tr'de yerinde sayan firmalardan oluşuyor.

dedim dedim de kime dedim

Benim annemler 5 kardes, 4 u sorunlu mesela benim annem babam ayri, kuzenimin babasi ayyaş, otekinin annesi manyak, digerinin metresi var. Olaylar, olaylar. Aileler hep sorunlu.

En duzgun olmasi gereken, sorunsuz aileye sahip kuzenlerimin buyuk olani uyusturucu kullaniyor ailesi bas edemedi. Kardesi de annesiz hic birsey yapamaz, tikleri var, belki aylik 5 bin harclikla uyduruk bi ozelde okuyamadi, 3. Sinifa gecemedigi icin birakti.

Digerlerinde ise basarili olan da var ama olmayanda ama herkes kendi yolunda ilerliyor. Kendini kurtarmak icin cabaliyor. Aileye bagimlilik yok. Annem bize hep, calisirsaniz kendinize, bana mi okuyosunuz, calismazsaniz ben 100 lira harclik veririm evde oturursunuz der.

Teyzemse, 25 yasinda dersaneye gidecek ogluna araba alacak (lise kursu icin, kpss kursu falan degil). Bi dukkan acin, calissin dedim, ogullarini kiskaniyor durumuna dustum. Bu adam ailesini birakir mi? Ben de olsam birakmam.

Aslinda demek istedigimi tam anlatamadim ama, aileler cocuklarini kendilerine bagimli hale getiriyorlar. Bir de egitimsiz insanlar olunca yönlendiremiyorlar. Cocuklarinda bir amaclari olmuyor oyle mal gibi yasiyolar.

wishmaythşngs

Bir genç iş arkadaşım var. 24 yaşında. 19’undan beri anne-babasının evinde oturduğu odaya kira veriyor, çocukluğundan beri büyüdüğü evde. Ötesinde, annesinin yaptığı yemekten yiyemiyor. Buzdolabında rafları ayrı. 19 yaşındaki bir öğrencimi de annesi evden kovmuş “Babanla sevişemiyoruz sen doğduğundan beri. Bağıramıyorum. Git de düzgün düzgün sevişelim. Evliliğimi mahvettin” diye. Haliyle genç yaşta çalışmak zorundasın. Öyle, bıçağın ucuna meyve takıp veren anne baba yok. Geçenlerde bir kadın beş yaşındaki çocuğuna harçlık verip harçlığından kira parayı kesmiş i, kira ayı öğretmeye çalışıyormuş. Büyük tartışmaya yol açtı, beş yaş erken mi zamanı mı diye.

Türkiye bir uçsa, Amerika’da başka bir uç. Türkiye’nin ucu özgüvensizliğe beden oluyorsa, Amerika’nı ucı da zalimleşmeye ve yalnızlığa yol açıyor. Türkiye’de kutuplaşma çok olsa bile insanlar birbirine destek oluyor en azından. Amerika’da zınk diye kendini evsiz bulabiliyorsun. Amerika’da devlet çocuklara değer falan vermiyor. Bir tek ailen seni dövüyorsa falan Sosyal Hizmetler elinden alır, yetimhane gibi yerde daha kötü şartlarda yetişir. Ya ölür ya ölmez.

aychovsky

Türk insanı tembel. Hepsinin kafa az iş yapıp çok para kazanayım diye çalışıyor. Ailesinden ayrılıp kira fatura ödemek zor geliyor. Üşeniyorlar. Sorsan müthiş zekiyiz, müthiş çalışkanız ama adam daha çamaşırını yıkamaktan aciz.
Ayrıca anandan babandan ayrı eve çıkıp tek başına yaşamak zorunda değil herkes. Ev arkadaşı diye bir şey var. Kaldı ki bahsettiğiniz amerika ve avrupada da insanlar ev arkadaşları ile yaşıyor. Bu şekilde eve çıkmak zor bir şey değil.
Ama bizimkiler alışmış aileden bağımsız yaşamamaya. Sorsan ana babaları izin vermiyor. 25 yaşını geçtikten sonra hala anne babadan izin alıyorlarsa diyecek söz bulamıyorum zaten. Sen nasıl ilişki yaşıcan. Sen nasıl bi kadın ya da bir erkekle çift olucan. Sen nasıl evlencen. Oldu olacak sevişirken de izin al ki evet onu da yapıyorlar kısmen. Biraz ağır konuşcam ama belli bi yaştan sonra ailesiyle yaşayan erkeğe erkek demem ben. Alıştırıyolar çocuklarını bu şekilde. Sonra adam 60 yaşına geliyor hala ana babasından para istiyor. Misal dayım. Çok var böyle insanlar.
Ha demiyorum ki anana babana karşı gel. Ama bunun bi usulü var. Yavaş yavaş aileyi alıştırırsın bu şekilde yaşamaya. Ama bu konuda bile tembeller bizimkiler. Aileden ayrıldıktan sonra tabiki zorlanacaksın. Zamanla düzeliyor durum. Biraz az lüks yaşamayı ve bişeylerden feragat etmeyi öğren.

moratoryumkisilik

bu aslında özgüvensizlik değil. bunun birçok sebebi var.

1) türkiye'de iş bulmak amerika'dan çok daha zor. türkiye'de kelli felli adamlar bile iş bulamıyor. sen diyorsun ki çocuk 18 yaşından önce işte çalışsın. bu çocuk işte çalışsa bu sefer ev geçindirme derdinde olan kelli felli adamlar iş bulamayacak. o yüzden ev geçindirme derdi olmayan gençlerin çalışmaması türkiye şartlarında mantıklı. örneğin bizde pizza getirenler kelli felli adamlarken amerika'da çocuklar. garsonlar da öyle. bir de bizde sömürü düzeni var. adam asgari ücret veriyor, günde 12 saat çalışmasını istiyor. her anne/baba çocuğunun bu düzende çalışmasına itiraz eder. çocuğunun okuyup büyük adam olmasını ve insanca şartlarda çalışmasını ister.

2) özgürlük/konfor ikilemi var. özgürlüğün arttıkça konforun azalıyor. biz tembel insanız. özgürlüğümüzden taviz verme pahasına konforumuzu düşünüyoruz.

3) elalem ne der anlayışı. bizim aile ve toplum yapımız evi terk etmeye hoş bakmaz. evini terk etsen polisi ararlar. ailen dışındaki insanlar da hoş karşılamaz. etrafta sürekli senin dedikodun yapılır. sürekli sorular sorarlar sana, neden terk ettin evi diye. sevgilin/eşin de yadırgar bu durumu.

nickini degistiren yazar

bunu formülize etmek zor bence.
-aile yapısı
-kültür
-çalışma koşulları
-yaşam standartları

bizim gurbetçiler mesela orada gençlerin meyve-sebze toplamaya gittiğini söyler, nice zengin ailelerin evlatlarına kuruş koklatmadığını anlatır.

benim genç bir akrabam; kendisi inşaat işçisi, yeni evlendi, arsa aldı, ev yaptı. 400 bin euroya mal etti, kredi ile ödeyecek. kredi almak maliyetsiz.
şimdi burda bi inşaat işçisi o tarz bahçeli çift katlı on numara dekore edilmiş bir villayı kaça diker nasıl diker?

cemiyetin ünlü siması

büyük oranda ekonomik şartlar diyorum.

İngiltere'de yaşadım, gördüğüm şey şu: Oradaki genç istese gidip markette, kafede barda asgari ücretle iş bulabiliyor ve asgari ücret yaşamasına ve hatta birkaç ay para biriktirip araba almasına falan yetiyor. E tabii ki "kendi kendine yeten" insan oluyorsun.

Türkiye'de asgari ücretin 2-3 katı maaş alanlar o alım gücüne sahip değil be. Tabii ki ya ev arkadaşı buluyor ya ailesiyle kalıyor bir şeylerden feragat ediyor yani.

Proje üretmek açısından dersen, batıdaki adam/kadın yaptığı proje batarsa basit bir işle yine hayatını geçindirebileceğine güveniyor. Bizde git bir şey üret ve bat, sonra markette iş bulup hayatıma devam ederim diyebiliyor musun?

Aynı şey orada yaşlılar ev almıyor dünyayı geziyor muhabbetinde de geçerli. Avrupa'da da bir yılda paraları %60 değer kaybetsin sonra konuşalım onları. Bizde de para-enflasyon stabil olsun (yıllarca) sonra bizimkiler dünyayı gezmeye başlıyor mu hala taşınmaz mı alıyor o zaman bakarız.

nhk ni youkosu
1

mobil görünümden çık